Baraner'den Avrupa'da festival önerisi

Kötü giden sezonda yaşanan imaj ve tanıtım sorunlarına vurgu yapan usta turizmci Hüseyin Baraner, Alanyalı turizmcilere tavsiyelerde bulunarak "EMITT ilk kurulduğunda çok küçüktü, biz dışarıdan insanlar toplardık kalabalık görünsün diye. Bugün 100 binin üzerinde ziyaretçisi olan, 80 ülkenin katıldığı bir fuar haline geldi. Bu 20 yıl içerisinde inişli çıkışlı bir Türkiye turizmi yaşadık.

Bu süre içinde neredeyse satılacak ürünün kalmadığı, her şeyin bittiği, satıldığı sezonlarımız oldu. Çok problemli yıllar da oldu. Korktuğumuz zamanlar bile oldu. Ama 2016 sezonu çok değişik, bir sezon. Çünkü iyi veya kötüyü ölçecek hiç bir argüman yok. Neyi beklediğimizi bilmiyoruz. Otobüs durağındayız ama otobüs gelir mi, gelmez mi onu bile bilmiyoruz" dedi. 

'SIKINTI TURİZMLE İLGİLİ DEĞİL' 

Yeni Alanya'ya konuşan Baraner, "Sektörün sıkıntıları turizmle de alakalı değil. Otellerdeki hizmet kalitemiz ortada. Tek konuştuğumuz dünyadaki siyasi sorun ve bölgedeki güvenlik. Ama hala ciddi umutlarımız var. Nedir bu dersek, eğer bugünden itibaren bir şey olmaz ve Cenevre’de Suriye görüşmeleri hızlandırılıp, Doğu Anadolu’daki olaylar da yavaşlar ve barış süreci başlarsa; bununla beraber Avrupa’da havaların düzelmesiyle tatil planları yapılacak. Türkiye ciddi talep görebilir. Çünkü dünya üzerinde en iyi aile tatil hizmeti veren ülke Türkiye. 2-3 çocuklu ailelere en iyi hizmeti biz veriyoruz.

Onların istediği oda tipini, otel kategorisini ve diğer hizmetleri en iyi biz veriyoruz. Rakipsiz ilerliyoruz bu konuda. Mart ayından itibaren pazarlayamadığımız odaları onlara sunarsak çok hızlı rezervasyon alabiliriz. İspanya, Portekiz, İtalya tamamen dolu. Mısır, Tunus zaten ilgi görmüyor. Türkiye'nin verdiği kaliteli hizmet çok önemseniyor. Müşteri Türkiye'de hangi hizmeti aldığını, Alanya'da neler gördüğünü biliyor. Tek sorun güvenlik sorununu ortadan kaldırmak. Bu arada yapmamız gereken bazı şeyler var. ‘Öldük, bittik’ gibi söylemlerden kaçınılmalı.

Bu beyanatlar Avrupa’da tedirginlik yaratıyor. ‘Bu adamlar çok kötü, bize hizmet veremezler’ algısı oluşuyor. Piyasa kültürü ile konuşmamız gerek. ‘Sıkıntı var ama bu işi uzun zamandır yapıyoruz, aynı hizmeti bir kişi bile gelse vereceğiz’ demesi gerek. Her sıkıntının bir faydası da oluyor. İleride otel yatırımcıları daha dikkatli olacak. Daha inşaatken ‘Odaları sattım’ gibi söylemlere yer yok. Bu kriz bizleri daha kurumsal yapacak. Burada destinasyonu yöneten belediyelere ve ticaret odalarına önemli görevler düşüyor. Destinasyonu dünya halklarına taşımak gerekiyor. Üç broşür dağıtmakla olmuyor.

Avrupa'da Alanya geceleri yapmak gerekiyor. Alanya Festivali düzenlenmeli. Hamburg'ta, Brüksel'de, Londra'da Alanya anlatılmalı, festivaller yapılmalı. Alanya çok büyük ve güçlü bir destinasyon. Alanya Festivali organizasyonu büyük katkı sağlayacaktır. Buna inanıyorum. Avrupa’da bir Alanya Baharı diye seçkin bir noktada Şarap Festivali olmalı. Sadece ‘Fuara gittim, 3-5 bin katalog bıraktım’ gibi şeylerin olmaması lazım. Halkın etkin olarak katıldığı, yürüdüğü, eğlendiği organizasyonlar yapmak lazım. Dünya her geçen gün gelişiyor, değişiyor. Ayak uydurmak gerek. Sadece fuarlarda broşür dağıtmakla olmaz. Yeni argümanlar üretilmeli” dedi.