Aydın Karacabay: Otelciliğimiz dünyada ilk 2'de

İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Gastronomi ve Turizm Açısından Balat’ konulu forum, yoğun katılımla gerçekleşti. Moderatörlüğünü İstanbul Kültür Elçileri Derneği Başkanı ve Kağıthane Belediyesi Başkan Yardımcısı Nedret Apaydın’ın yaptığı foruma konuşmacı olarak; TÜRSAB Gastronomi Turizmi Uzman Başkanı Ömer Kartın, Fatih Belediyesi Başkan Yardımcısı Mehmet Özçelik, Levni Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Karacabay ve gazeteci-yazar Talip Bayram katıldı.

24/05/2022 21:51
Aydın Karacabay: Otelciliğimiz dünyada ilk 2'de

İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Gastronomi ve Turizm Açısından Balat’  konulu forum, yoğun katılımla gerçekleşti. Moderatörlüğünü İstanbul Kültür Elçileri Derneği Başkanı Nedret Apaydın’ın yaptığı foruma konuşmacı olarak; TÜRSAB Gastronomi Turizmi Uzman Başkanı Ömer Kartın, Fatih Belediyesi Başkan Yardımcısı Mehmet Özçelik, Levni Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Karacabay ve gazeteci-yazar Talip Bayram katıldı.

Panelde yaptığı konuşmada sektörün sorunlarına değinen Levni Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Karacabay, şunları söyledi: “Taksici problemini çözemedik. Gerçekten o da yerel belediyenin bir kural koymasıyla olmuyor. Biraz daha yukarıdan, bu işin kurallarının tekrar yazılmasıyla olabilecek bir şey ve turizme çok zarar verdiği aşikar.

Otelciler olarak çok zor bir süreçten geçtik

Otelciler olarak çok zor bir süreçten geçtik. 2015 sonundan itibaren maalesef bu güzel şehrimizde bazı güvenlik sorunları yaşandı. 2015’i 2016’ya bağlayan yılbaşı gecesi yaşanan Reina saldırısı, sonra Atatürk Havalimanı patlamaları, baskınlar, Sultanahmet’teki olay…

Biz yaşanan bu olaylardan sonra, turizmciler olarak dibi gördük diyebiliriz. O kadar zor bir süreç yaşadık ki o dönemde. Fakat ne zaman 2020 yılının mart ayında başlayan pandemiyi gördük, dedik ki, ‘Öncesinde yaşananlar bizim iyi günlerimizmiş. Biz dibi görmemişiz. Pandemi ile dibi gördük.’

Covid süreci bize planların her zaman işe yaramadığını gösterdi

Ben sektörde çalışmaya, 1986 yılında babamın yanında başladım. O zaman Sirkeci’de soy ismimizi taşıyan bir otelimiz vardı Karacabay Otel diye. Başladıktan sonra da ne krizler gördük, körfez krizleri vs. Ama hiç otel kapatmamıştık. Bu yaşadığımız Covid süreci, herhalde turizmin en kötü süreci, dip yaptığı zamanlardı.

Çok sıkıntılar çektik. Tabii her kriz de, insana bir şeyler öğretiyor. Çok şey öğrendim. Çok yeni şeyler öğrendim. Bir kere biz turizmciler, gerçekten çok hoyratça plan yapıyormuşuz. Bunlara tekrar şekil verme durumu doğdu tekrardan. Oturduk çalıştık.

Elimizde İstanbul gibi dünyanın göz bebeği olmuş bir şehir var

Tabii Covid sürecini geçen sene kısmen atlattık, ama bu sene çok umutluyuz. 2019 rakamlarına erişebilecek miyiz, bunu yaşayarak göreceğiz. Tabii burada Nedret Hocamın da bahsettiği nicelikli rakamlarda nitelik yani kolitatif yaklaşım çok önemli. Çünkü gerçekten İstanbul gibi inanılmaz, öyle kültürlere, öyle medeniyetlere üst üste ev sahipliği yapmış, Dünya’nın göz bebeği bir şehir var elimizde.  

Ama eğer bu şehre bir hikaye yazmazsak, pazarlamasını yapmazsak, bunlar çok fazla bir şey ifade etmiyor. Otellerin çok yoğun olarak bulunduğu tarihi Sultanahmet Yarımadası’ında hem yerel düzeyde, hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı nezdinde çok fazla çalışmalar oldu. Yani bu çalışmaların bölge turizmine katkıları da çok büyük oldu.

Oteller tek çatı altında toplanmalı

Yıllardır TÜROB’da biz hep şunu savunduk: Belediye otelleri, bakanlık otelleri bunlar kafa karışıklığı. Hepsinin aynı çatı altında olmasını hep savunduk. Bu da şu anda başladı. Şu anda bütün oteller, Basit Belge ismiyle Turizm Bakanlığı’na bağlanıyor. Temmuz ayıyla ilgili bir deadline’miz var. Bunu otelciler olarak çok önemsiyoruz ve çok umutla bakıyoruz.

Kalitenin yükselmesi ve otelcilerin kendine çeki düzen vermesi noktasında çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Türkiye’deki otelcilik, Dünya’da ilk 3’te değil, bence birinci ya da ikinci sırada. Bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Hem tesis, hem personel, hem de hizmet kalitesi olarak ilk ikideyiz.

Covid döneminde personel anlamında çok büyük kaybımız oldu

Covid döneminde personel anlamında çok büyük kaybımız oldu. Oteller kapanınca kalifiye elemanlarımız başka sektörlere gitti. Ama çok şükür atlatıyoruz bu süreci. Şu anda her şey bir düzen içinde gidiyor. Tabii bizim de otelciler olarak düzeltmemiz gereken şeyler var.”

Gastronomi turizminin önemine değinen Aydın Karacabay, yeme içme odaklı seyahatlerin ülke turizmi için çok önemli olduğunu vurguladı. Bu amaçla seyahat eden turistlerin uzaklık ya da harcaması gereken para miktarını sorun etmediğini vurgulayan deneyimli turizmci, hatta bu turistlerin yüzde 70’inin yediği, içtiği ve beğendiği şeyleri ailelerine, arkadaşlarına, tanıdıklarına götürerek ayrı bir ticaret hareketi yarattıklarına dikkat çekti.

Son 10 yıldır yükseliş trendine giren gastronomi turizminin sektör içindeki payının yüzde 8 olduğunu ifade eden Aydın Karacabay, gastronomi turistlerinin iki-üç kat daha fazla para harcadığını belirtti.

Turistlerin Türkiye’de kalış sürelerini uzatmak gerekiyor

Karacabay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye için kongre turizmi de çok önemli. Şu an o alanda bir gerileme söz konusu ama, o alanda da toparlanma yaşanacak. TGA çok önemli çalışmalar yaptı. Turistlerin Türkiye’de kalış sürelerini uzatmak gerekiyor.

Gastronomi bunu sağlayabilecek çok önemli bir unsur. Türk kültürüne ait yemekler de, bunu sağlamaya çok elverişli. Ve son dönemde bu alanda hizmete açılan restoranlar, sundukları reçete yemeklerle, gastronomi tutkunlarının hem gönlünü, hem damaklarını şenlendiriyor.

İstanbul'a gelen turistin şehirde daha uzun süre kalmasını nasıl sağlarız?

Turistleri şehirde uzun süre tutmak için gastronomiden sonra bir diğer önemli etken de, kültürel etkinlikler. Mesela Londra’da yıllardır kapalı gişe oynayan oyunlar var. Böyle olunca da, Londra’ya gelen turist, İstanbul’a gelen turistten iki kat daha uzun kalıyor şehirde. Biz de kendi kültürümüzden izler taşıyan sanatsal etkinliklerle turistlerin şehirde kalış süresini uzatabiliriz.

Mesela Anadolu Ateşi gösterisi iyi bir örnek olabilir. Turist İstanbul’un tarihi ve turistik yerlerini iki-iki buçuk günde gezip bitiriyor. İşte bir iki buçuk gün daha kalması için bizim daha farklı etkinlikler planlamamız, pazarlamalar yapmamız gerekiyor."


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.