Ankara'da Lezzet Turu

Adil Çulhaoğlu Adil Çulhaoğlu 31/12/2019 23:40

Yaşadığımız kentten herhangi bir yere seyahat ettiğimizde, o yerin gezilecek- görülecek kültürel ve doğal zenginliklerini ziyaret eder, sonunda midemizin sesine kulak vererek yemek yiyecek restoran arayışına gireriz. Masaya yerleşip menü kartı uzatılınca ,garsona'Buranın nesi meşhur’ diye sorup, eğer garsonun  servis edecek herhangi bir yöresel lezzeti yoksa, sıkıntıya girdiğini fark ederiz.

Sonunda garsonun saydığı yemek adlarından tanımadığımız bir isimi duyduğumuzda bilgi alıp çoğunlukla da bu yemeği ısmarlarız. Damak zevkimize hitap etmese, 'denedim' deyip geçer,bildiğimiz bir yemeği ısmarlayıp lokantadaki seyahatimizin en zevki anlarını yaşayıp ayrılırız.
 
Geçtiğimiz günlerde elime geçen  Ankara Valiliği Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün  yayımladığı 'Ankara Yemekleri' adlı  yemek kitabının  sayfalarını karıştırınca Ankara'lı restoran ve kafeterya işletmecilerinin Ankara'ya gelen yerli ve yabancıturistlerin 'Buranın nesi meşhur' sorusuna vereceklericevap olabilecek ,iştah açan resimlerle donanmışyemek tarifleri içeren geleneksel çorbalar, etli, sebzeli yemekler ve tatlılılarla karşılaştım.
 
Ankara Döneri, Ankara tavası, Nallıhan'ın Malak Tatlısı, Beypazarı'nın yaprak sarması ve Baklavası,Çubuk'un Turşuları, gibi bilinen isimlerin yanında Öllüğün Körü, Haside Tatlısı, Şibit(Şebit)Tatlısı, Karga Beyni tatlısı, Öküz Helvası, Kaygana, Arapaşı, Homaça, Ballı Tirit gibi  ilginç isimlere rastlıyorum.
 
Malak tatlısının fotoğrafını görünce, İpek Yolu üzerindeki Nallıhan’da yaptığımız fotoğraf çalışması sonrasında yediğimiz tatlının beni yıllar önce Münih’te yediğim ‘Kral Tatlısı’nın tadına götürdüğünü hatırladım. Kurutulmuş sebzelerden domates, patlıcan(Helep), biber, patates, Keme(Şerefli koçhisar’da yetiştirilen patatese benzer bir sebze) Ankara ve ilçelerinde etin yanında kullanılan malzemelerin başında geliyor.
 
Ankara'daki yeme içme sektörü temsilcilerinin menülerini zenginleştirecek kaynağa sahip olma fırsatına sahip olduklarını düşündüğüm ve Ankara'da yaşayan bizlere de farklı lezzetleri tatma imkanına kavuşturan, sayfalarında adeta' Ankara'da  lezzet turu' yaptıran kitabın hazırlanmasında emeği geçenlere başta Ankara Valisi Alaaddin Yüksel olmak üzere, Kültür ve Turizm Müdürü Doğan Acar ve Fotoğraf SanatçısıRecep Tanıtkan  ile ekiplerine buradan teşekkürlerimiileterek,  Ankara döner ini tatmak için Ankara Kalesineçıkmaya karar veriyorum.
 
Samanpazarı’ ndan Kaleye doğru tırmanmaya başlıyorum, resmini gördüğüm ve iştahımı kabartan döneri. Arslanhane Camisinin  karşısında buluyorum, Kazım Usta'nın küçük lokantasını.
 
Ankara yaprak dönerinin kesildiğinde yaprak yaprak değil, küçük parçalara ayrıldığını döneri kesen Kazım Ustadan öğreniyorum. Yan masada bir kişinin köfte yediğini görünce köfteden de tatmak istediğimi söylüyorumKazım Ustaya. Teşekkür edip, küçücük dönerciden ayrılırken dönerin ve köftenin lezzetinin yarıştığınıdüşünmeden edemiyorum. Tatlı yeme isteğimi  ise, Nallıhan’a yapacağım ilk seyahate  erteleyip,  iştahımı Malak tatlısına saklamaya karar veriyorum, Kale’den Ulus’a inerken.

 


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.