Ah benim sevgili patronum
Ah benim sevgili patronum, öncelikle sağol. Harika bir yatırım yaptın. Gerçi bana hiç sormadın. Seni kimler yönlendirdi, sana ne fizilibiliteler verdiler, kaç yılda ne kadar kar edersin diye seni kandırdılar bilmiyorum.

Öncelikle sağol.
Harika bir yatırım yaptın...
Gerçi bana hiç sormadın..
Seni kimler yönlendirdi,
sana ne fizilibiliteler verdiler,
kaç yılda ne kadar kar edersin diye seni kandırdılar bilmiyorum...
Hoş, oteli açtığından bu yana ben de kaçıncı müdürüm, açıkçası onu da tam bilmiyorum...
Ne diyeyim, bizim ki de ekmek kavgası..
Nerdeyse 6 aylık işsizlikten sonra , sağolasın beni çağırdın...
Ne mutlu oldum bilemezsin...
Eee, çocuk okuyor...
Ev kira..
Hanım çalışıyor...
Ne yani, kabul etmeyip de boş boş gezecek miydim!
Gene de sağolasın...
Geldim başladım...
Çok şükür...
Ne güzel!
Herkes tebrik ediyor..
Gelen müdürüm diyor,
giden "İyi ki geldin, senden başkası düzeltemezdi zaten " diyor..
Çiçekler, böcekler derken ilk toplantı...
"Arkadaşlar, otelci olmak için önce insan olmak lazım!"
diye başlayıp, ayın personelini de seçeceğiz! dediğinizde, hele patron da o toplantıdaysa, bir alkış kopuyor..
Duyamadığınız...
Sadece gözlerine bakınca anladığınız,
çalışanların...
Neyse, yürüyorsunuz!
Eeee, bunca yılın tecrübesi var...
Katkıda bulunacak, müdürü olduğunuz işletmenin standartlarını yükseltip, daha üst bir klasmanda çok daha fazla gelir elde edebilmenin yollarını arıyorsunuz...
Tek başına hiçsiniz!
Bunu çok iyi biliyorsunuz...
İyi bir ekiple, gerçekten iyi konuklara hitap etmeyi düşünüyorsunuz..
Mevcut personele birkaç katkıyla ve artı birkaç lirayla bu işi kotaracağınızın,
farkındasınız..
Zaten bu öngörüleriniz bütçenizde var...
Alıyorsunuz, iş beklediğiniz, yapacağından emin olduğunuz personeli...
Nasıl bir duygudur ki, ne akrabanız, ne de yakınınız olmayan bu faydalı arkadaş, gözüne batıyor birilerinin...
Ne hırsızlığı, ne uğursuzluğu kalıyor...
O çok emin olarak işe aldığınız insanın..
İçiniz buruk, son veriyorsunuz işine,
o hiç tanımadığınız, ama içinizin çok ısındığı otelci kardeşinizin...
Oysa, meselenin o olmadığını, patron sizi çağırınca anlıyorsunuz..
Kısa bir cümle;
Teşekkür ederiz...
....
...
Bilmem anlatabildim mi?
Sevgili yeni patronum!
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: