Virüse biz sebebiyet vermişiz gibi, kapının önüne koyulduk
18 numaralı iş kolu tanımına giren iş yerlerindeki işlerinden, Koronavirüs salgını nedeniyle çıkarılan emekçiler, seslerini duyurmak için bir platform oluşturdu.
Platformdan kuruluş amaçlarını ve işverenlerden taleplerini içeren bir açıklama yapıldı.
Açıklama aynen şöyle:
"Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde Covid-19 virüsü ile mücadele etmektedir. Virüs, ilk görüldüğü günden itibaren, sosyal yaşamın izole edilmesini gerektirmiştir. Evden artık daha az çıkılmaya başlandığı süreç, sosyal hayatın tamamen durmasıyla devam etmiştir.
Bu süreçte, sosyal hayatın durması için oteller, restoranlar, kafeler, barlar, sinema salonları, acenteler kapatıldı. Bizler, yani bu sektörde tek kazanç kaynağımız emeğimiz olan, 18 numaralı iş kolunun işçileri, ortada bırakıldık.
Virüse biz sebebiyet vermişiz gibi
Sermayedarlar, hukuksuzca, adaletsizce bizleri işten çıkarmaya başladı. Virüse biz sebebiyet vermişiz gibi, kapının önüne koyuverdi. Sayılı işyeri dışında biz işçileri kapının önüne koymayan yer kalmadı. Virüse biz sebebiyet vermedik, suçlusu biz hiç değiliz!
Sayılı işyerlerinden bazıları, işçilerini çıkarmadı. Her şey düzelince işlerimize geri döneceğimizin garantisi verildi. Tek bir istekleri vardı. Ücretsiz izin kağıtlarını imzalamamız... İmzalamayanlar yine işten çıkarıldı. Diğerleri imzalamak zorunda kaldı. Bizlerden, her ekonomik krizde zam talep etmememizi isteyenlerden, ilk salgın krizinde maaş vermesini beklemiyorduk ama uzun sürecek bu izole dönemde gaddar olmalarını da beklemiyorduk. Yine kısa çalışanlar, sezona yeni başlamış olanlar direk askıya alındı.
Arkadaşlarımız şu süreçte, maddi dayanışmaya muhtaç bırakıldı
Açık kalan işletmelerde oldu, paket servis hizmeti sağlayanlar, bazı oteller çalışmalarını sürdürdü. Peki burada çalışan arkadaşlarımız şanslı mıydı? Elbette şanslı değiller. “Paketçi” olarak çalışan arkadaşlarımız, ne olduğu bilinmeyen hanelerle temas halinde çalışmak zorunda kalıyor.
Yine otellerde çalışanlar, bir çok insanla temas haline devam etmek zorunda kalıyor. Yeterli ekipman ise sağlanmıyor. Eldiven, maske ve yanlarında bulunması gereken dezenfektan eksikleri var. Onların canları da, çoğu işveren tarafından önemsenmiyor.
Elbette, sadece bu dönem ile bitmeyen sorunlarımız var
Özellikle, otellerde ve bağlantılı işyerlerinde çalışan arkadaşlarımız, maalesef kış aylarında işsiz kalmaktadır. Altı ay çalıştığı ve biriktirdiği ile, karınca misali kışı geçirmeye çalışmaktadır. Bu değişmelidir. Sezonluk çalıştırma, askı sistemi ile iyice işin içinden çıkılmaz bir hal almaktadır. Kışın aç kalmak istemiyoruz!
Kafe, bar ve küçük işletmelerde büyük bir oranda sigortasız çalışmaya maruz kalan arkadaşlarımız var. Hiçbir iş kazasının yaşanılmadığı gibi düşünülen çalıştığımız sektörde, iş kazaları 2019 yılı İSİG meclisi raporuna göre, %3’lük paya sahiptir. Bildirilmeyenlerin olduğunu da düşünülünce bu oranın büyüyeceği düşünülmelidir. Hiçbir şekilde sigortasız çalıştırılmak istemiyoruz.
Bizler kimiz?
Bizler 18 numaralı iş kolu tanımına giren; kahvehane, çorbacı, döner ve kebabçı, fast-food, üçüncü nesil kahveci, kafe, bistro, gastro-pub, pub, bar, restoran, esnaf lokantası, banquet hizmeti veren, nikah salonu, tur operatörü, rezervasyon hizmeti, acente, yıldızlı otel, butik otel, tatil köyü, pansiyon, konaklama yerleri, sinema salonu, gösteri sanatları ve merkezi, her daldan spor salonu ve spor kulübü, hamam ve sauna hizmeti veren, vale hizmeti veren, refakat hizmeti veren, kendi adına çalışan (extra) işçileriz!
İsteklerimiz
1 – Covid-19 virüsünün bizi zorunda bıraktığı, izole günlerin bitimine kadar ÜCRETLİ İZİN istiyoruz!
2 – İşten çıkarılan arkadaşlarımızın, İŞLERİNE DÖNMESİNİ istiyoruz! İşlerine döndükten sonra, ÜCRETLİ İZİN ile süreci bitirmelidirler.
3 – Ücretsiz izinin ve askı sisteminin kötü günler bitene kadar YASAKLANMASINI ve ÜCRETLİ İZİN olarak değiştirilmesini istiyoruz!
4 – Bakanlığın, bu konuda gerekli adımları atmasını istiyoruz! ÜCRETLİ İZİN bize yapılacak en büyük dayanışmadır!
5 – Çalışmak zorunda olan arkadaşlarımız için, MASKE, ELDİVEN ve DEZENFEKTAN miktarlarının arttırılmasını, bu konuda gerekli tedbirlerin alınmasını istiyoruz!
6 – Süreç bittikten sonra, SİGORTASIZ ve SEZONLUK çalışmanın durdurulmasını istiyoruz! Bütün arkadaşlarımız, SİGORTALI ve TAM KADRO çalışmalıdırlar.
Bugünler Bitince
Elbette bu kötü günler bitecek, işlerimize geri döneceğiz. Bu kötü günlerde yapılanları unutmayacağımız kimsenin aklından çıkmamalı!
Şu süreçte sendikaların yeterince mücadele ve dayanışma anlamında faaliyet gösteremediğini üzülerek gördük. İşçilerden alınan aidatların nerelere harcandığını sorsak yanıt alamayacağımızı biliyoruz. Biz de resmi bir kurum olarak sürece girememenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Sağlıklı günlere kavuşunca, sağlıklı bir sendika kurmak için kolları sıvayacağız. Sektörde çalışan işçilerin, sektörde çalışırken yöneteceği bir sendika bizi ancak anlayabilir. Bunun için gerekli adımları atacağız.
Mücadele, bizim için hayatta kalmak olduğu kadar, kötü günlerimizi planlamak olacaktır. Resmi kuruluş olunca, “Dayanışma Hesabımızı” oluşturacağız. Aidatların nerelere gittiğini, tüm işçiler görecek ve bilecek.
Çağrı
Bu süreçte, bir şekilde sesini duyurmak için koşan, koşturan bütün işçi kardeşlerimize ve onların dostlarına çağrımızdır! Gelin hep birlikte beraber kuralım! Birlik olalım, güç olalım! İsimlerin değil, faaliyetlerin adı olalım. Mücadelenin adı olalım!"
KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA...
YA HEP BERABER, YA HİÇBİRİMİZ !
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: