Ulusoy, arazinin değerlenmesi nedeniyle böyle bir girişimde bulunulduğu yönündeki iddiaya da şu yanıtı verdi:
"Benim öyle malda falan gözüm yok. Böyle yalanlarla, iftiralarla nereye gidebilir bu insan? Ne böyle bir niyetim var ne de oraya bir çivi çakılacak. Hiçbir şey çakılmayacak. Orası öyle kalacak. Mahkeme beni seçmiş. Mahkeme onun lehinde karar aldığı, kayyum tayin ettiği zaman oluyor da mahkeme beni tayin ettiğinde niye bundan gocunuyor? Seyrantepe değil, benim mala ihtiyacım yok ki.

Kendi başıma nasıl tayin ettireyim kendimi?
Bu, bana söylenecek en son laf. Kendisi orayı çiftlik gibi idare etti, mahkeme bizi kayyum tayin etti. Mahkemeye de vesayet makamına da sormadan bir şey yapmam zaten. Orayı idare edemiyor, 7 arkadaştan 5’i beni seçiyor, buna saygı göstersin. Ben onun başkanlığına her zaman saygı gösterdim, o da benimkine göstersin olur biter ama şunu söylüyorum, değil Seyrantepe’de, biz malın üzerine mal koyarız, ne bir şey satarız ne de fuzuli şeyler alırız. Her gittiğimiz yeri yüceltiriz."

TÜRSAB ve Başaran Ulusoy’un avukatı Mansur Topçuoğlu da Turing’in kamuya yararlı yüzlerce dernekten biri olduğunu ve 7 tane yönetim kurulu üyesi bulunduğunu belirterek, 2005 yılında başlayan bir yargılama sonucunda mahkeme kararıyla 6 yönetim kurulu üyesinin görevden alındığını ve Dernekler Kanunu’na göre de bunların yerine 6 kayyum atandığını anlattı.

Daha sonra bu kayyumların çeşitli nedenlerle değiştiğini ifade eden Topçuoğlu, Turing’in dernek tüzüğünde amacının "Türkiye turizmine katkıda bulunmak ve Türkiye turizmini tanıtmak" olarak belirtildiğinin altını çizerek, "Her zaman böyle kayyumluktan boşalmalar olduğu zaman vesayet makamına değişik zamanlarda değişik kayyumlar atıyor. Başaran Ulusoy da TÜRSAB Başkanı olarak, turizme verdiği katkı nedeniyle atanan kayyumlardan biri" dedi.

Atamanın yasa dışı olduğu iddiasında bulunan İbrahimhakkıoğlu’nun kendisinin de bir hukukçu olduğunu hatırlatan Topçuoğlu, "Mahkemenin vermiş olduğu karara hukuksuz demek ne derece doğru onu bilmiyorum. Açıkçası bir hukukçuya da çok fazla yakıştıramadığını söylemeliyim" diye konuştu.

GENEL KURUL KARARI KANUNA GÖRE GEÇERSİZ
Turing Denetim Kurulunun aldığı Olağanüstü Genel Kurul kararına da değinen Topçuoğlu, "Medeni Kanun’un 75. ve 77. maddeleri uyarınca Denetim Kurulunun doğrudan Genel Kurulu olağanüstü toplantıya çağırma yetkisi yok. Medeni Kanun ve Dernekler Kanunu, derneğin olağanüstü genel kurula çağırmada tek yetkiliyi yönetim kurulu olarak belirlemiştir" ifadelerini kullandı.
İbrahimhakkıoğlu’nun Denetim Kurulu ile imzasız bir kararla, Yönetim Kuruluna getirmeden olağanüstü genel kurul talebinde bulunduğunu savunan Topçuoğlu, buna karşın bazı üyelerin başvurusu üzerine mahkemenin, Medeni Kanuna göre olağanüstü genel kurul kararını geçersiz saydığını kaydetti.