CEM POLATOĞLU

Evet, Bu seçimlerde gönlüm Emin Çakmak kardeşimizleydi. Az farkla da olsa kaybetti. Arada ki 260 oy farkı 130 kişinin ikna edilmesi demektir. Seçimlere İstanbul üyelerinin katılım oranı yine azdı. Değişim istemesine rağmen "sonuç nasıl olsa belli" diyen yüzlerce delege sandıklara rağbet etmedi.

Ulusoy aylardır bizi havaya sokmuştu. Kongremize Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın, Kültür ve Turizm Bakanımızın katılacağı beklentisi içerisindeydik. Başbakan 100 adım mesafede ki fuara gelip bi 10 dakika bize uğramadan geçti. Oysa bacasız sanayi olarak GSMH'mızın yüze bilmemkaçını yapıyoruz. Bize tapsın büyüklerimiz diye övünüyorduk. Avunuyormuşuz meğer.
 
Seçimlerde yine "Bel altı" çalışmalar yapıldı. Salon ve koridorlar tek adayın afiş ve pankartlarına açıldı, ses ve görüntü düzeni tek taraflıydı. Başkan salona girer ve çıkarken kendi tanıtım şarkıları çaldı. Keşke Emin'e de çalsalardı. Ulusoy saat 16:30'a kadar konuşmasını uzattı. Sıra Emin Çakmak'a geldiğinde  "sıkı yönetim taraftarları" adeta zorla izleyicileri dışarı çıkartarak  Emin'i dinletmeme ve Emin'in videosunu izlettirmeme çabasındalardı. İçeride kalanlara da Özellikle yaygın gösterim mod'u seçilerek video 2 kat geniş gösterildi. Zaten video gösterilirken dışarıya ses ve video görüntüsü engellenerek koridorda ki ve dışarıdaki seçmenlerin en azından Emin'i seyretme ve dinleme fırsatı da önlenmiş oldu.  Bu da bizlere, divan'a yakışmadı.

Verilen bilgiye göre; başkan toplam 4 saatin üzerinde kürsüde kaldı. Emin toplam 1 saat 15 dakika. Normaldir.
Oturma düzeni için; hem kürsüye yakın yerler hem de sağlı sollu girişler "özel taraftarlar!" tarafından ayakta ve "apart" vaziyette tutulmuştu. Konuyla ilgili ilgisiz muhalif veya değil Başaran taraftarı olmayan kürsüde ki herkese sataşıldı, müdahale edildi, ayaklanıldı, sözü kesildi,  Emin'de bu şekilde davranan herkesi yanaklarından öptü, öptü, sevdi, sevdi. Ha sataşmayı abartanları da kucakladı.   

Bel altı çalışmalarına Ulusoy'da katıldı. Daha önceki seçimlerde başlattığı birliğimize yakıştırılmayan sözler ve karalamalar yaptı. Satanist, Papaz söylemlerine at kuyruklu, vantilatör, cübbesiz Ahmet efendi gibi yakıştırmalarla devam etti. Katılımcılardan bazıları bu yakıştırmalara çok güldü :(  Eminim Emin kardeşimiz ve diğerlerinin de en az bu düzeyde yakıştırma kabiliyetleri vardı. Ancak kuruma yakışmayan böyle bir davranışta bulunmadılar.

Bir başka güzel olay, Emin ve arkadaşları asla şu 2 atasözüne sığınmadılar. Tebrik ederim
1) Palyaçonun ömrü Kralın ömrü kadardır.
2) Keser döner sap döner gün gelir hesap döner.

Ulusoy, bendeniz sakin sakin, hiç topa girmeden köşemde otururken bana da 2-3 laf çaktı. Yani arı kovanına çomak soktu. Talha Bey'den söz hakkı aldım. Güzel de hazırlığımı yaptım. Ancak Başkan yanıma gedi ve "seçim bu. olur böyle şeyler. özür dilerim" dedi. Ben "o halde kürsüden bu lafları ettiniz, kürsüden özrünüzü belirtin" dedim. Söz verdi. Bilin bakalım n'oldu?.. Bildiniz...  Herkese 10 puan. Ancak başkanın hiç sevmediği bir internet mecrası var. Biz de buradan kullanırız cevap hakkımızı.

Azzz sonra...