TÜRSAB'ın öcülüğünde Ankara'da bir anma yürüyüşü düzenlenmeli

Aralarında AB üyelerinin de yer aldığı bazı ülkelerin, Türkiye'ye gitmek isteyen vatandaşlarına seyahat uyarıları yayınladıklarını belirten Turizm Eski Bakanı Bahattin Yücel, "Türkiye'ye dönük bu haksız uyarılar, turizm sektörü açısından bakıldığında olumsuz bir gidişi işaret ediyor. Kötü geçen 2015 sezonunun ardından, 'Kanlı Cumartesi' olarak belleklere kazınan Ankara'daki vahşetin, küresel ölçüde etkili olduğu ortada. Son yıllarda kökten dinci örgütler odaklı terör eylemlerinin turistik bölgeleri hedef alması, tüketicinin 'güvenlik' taleplerini en üst düzeye çıkardı. Müslüman nüfusa sahip ülkelere giden turistlerin neredeyse ilk parametresi güvenlik" dedi.

EYLEM PLANINA İHTİYAÇ VAR

Türkiye'de turizm sektörünün dünyada oluşan bu algıyı değiştirecek hızlı eylemlere ihtiyaç duyduğunu ifade eden Yücel, "Bu nedenle ülkemize seyahat eden yabancı uyruklu ziyaretçilerin Türkiye'de kaldıkları süre içinde güvende olduklarının vurgulanması, bu doğrultuda imaj ve pazarlama enstrümanlarının hızlıca devreye sokulması gerekiyor. TÜRSAB'ın öncülüğünde ve KTB ile ilgili kurumların da yer alacakları bir kriz masası oluşturulmalı ve turizm sektörü için acil eylem planları devreye alınmalıdır. Turizm profesyonellerinin, meslek birlikleri ve sivil toplum kuruluşlarının salt kınama mesajları ile yetinmeleri, proaktif girişimlerden uzak kalmaları 2016 yılının daha sıkıntılı geçmesine yol açacaktır" dedi.

"POZİTİF ALGI YARATIR"

10 Ekim'de Ankara Tren Garı'nda gerçekleşen katliamın Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yaşanan en büyük terör olayı olduğunun altını çizen Bahattin Yücel şunları söyledi:

"Acı ölümlere yol açan vahşi saldırının yaşandığı Ankara'da başta AB olmak üzere teröre karşı bütün ülke liderlerinin katılacakları bir anma yürüyüşü yapılmalıdır. Öncülüğünü TÜRSAB'ın üstlenmesi gereken bu girişim, Türkiye'nin uluslararası turizm alanındaki güvenilirliğini arttıracaktır. Küreselleşen terör saldırıları karşısında Türk Turizmcilerinin gösterecekleri bu dayanışmanın olumlu algı yaratacağına kuşku yoktur.

Son yıllarda kontrolsüz büyüyen, sürüdürülebilir olmaktan uzak, sadece günü kurtaran politikalar ortaya koyan turizm sektörünün kamu ve özel sektörle beraber şapkayı önüne koyup özeleştiri yapma vakti çoktan geldi. Türkiye bu üzücü günleri akıl, sağduyu ve bilimsel yöntemleri esas alan politikalar ile atlatacaktır."