TÜRSAB'ın 25'inci Olağan Genel Kurulu başladı

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği TÜRSAB'ın 25'inci Olağan Genel Kurulu, İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda başladı.

26/11/2022 11:55
TÜRSAB'ın 25'inci Olağan Genel Kurulu başladı

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği TÜRSAB'ın 25'inci Olağan Genel Kurulu, İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda başladı.

TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya kongrede yaptığı konuşmada, "Değerli konuklar, genel kurulumuzun sahibi, turizmi var eden,  turizmle varolan,  turizmle yaşayan, nefes alan, sektörümüzün kıymetlileri, seyahat acentalarının değerli temsilcileri, saygıdeğer basın mensupları, bugün aramızda çok değerli konuklarımız var:

Turizm eski bakanımız Sayın Bahattin Yücel, saygıdeğer millet vekillerimiz, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Yücel yılmaz  ve  siyasi partilerimizin kıymetli temsilcileri, ayrıca sektör paydaşlarımız, Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Sayın Oya Narin, Türkiye Otelciler Birliği Başkanı Sayın Müberra Eresin, TÜROFED Başkan Yardımcısı Sayın Yakup Dinler, İRO Başkanı Sayın Hüseyin Özgür Özaltun ve IATA Yönetim Kurulu Başkanı aynı zamanda TÖSHİD Başkanı Sayın Mehmet Nane; dile kolay, tam elli yılı geride bırakan  Türkiye Seyahat Acentaları Birliği'nin bu çok özel genel kurulunda bizi yalnız bırakmadınız.

Varlığınızla bize güç kattınız,anlam kattınız,  hoş geldiniz, sefalar  getirdiniz. Eksik olmayın. Dünyanın en büyük iki turizm meslek örgütünden biri olan TÜRSAB 50. yılında 25. genel kurulunu yapıyor. Türkiye’nin her köşesinden binlerce seyahat acentacısı  genel kurulumuza katılarak sorumluluk üstleniyor ve kurumuna sahip çıkıyor. Maalesef birliğimizin ellinci yılında Türkiye'de varlıkları yüz yıla yaklaşan seyahat acentalarının önemini anlatmak zorunda olduğumuz günleri yaşıyoruz.

Herşeye rağmen turizm hareketlerini organize eden turizm hizmetlerini birleştirip bir ürün haline getiren, pazarlayan,  operasyonunu gerçekleştiren seyahat acentaları, ülkemizin muassır medeniyet yolculuğunda yerlerini alın terleri ile almıştır. Değerli meslektaşlarım , lise yıllarımdan beri sektörün değişik alanlarında bulundum ve gördüm ki kimse bulunmaz hint kumaşı değil. Hiç bir sektörde kendi başına tamam değil. Aslolanın ahenk olduğunu, asloanın tamamlamak olduğunu, tamamlanmak olduğunu, farklılığın kıymetli olduğunu gördüm.

Turizm bu ahengin ve aslında bu mucizenin adıdır. Hayatımıza istikametini veren duygunun mecburiyetlerden ziyade ilhamlara dayanması, turizmin yani bizim işimizin  hedeflediği ana konudur. En doğal ve en kıymetli enerji kaynağının ilham olduğunu , ilhamımız olduğunu biz turizimciler gayet iyi biliriz. Bizler duvarlara değil, köprülere inanırız. Bizim işimiz ayrılıklarla değil buluşmalarladır. Bizim için aslolan vurmak değil dokunmaktır.

Bizim pusulamızda yolculuk bulmak değil, daima aramaktır. Donmak değil, erimektir, eritmektir. Elimizden gelen bağlamak değil çözmektir. Dilimizden gelende daima iyiliktir ve sevgidir" dedi.

Bağlıkaya konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Maalesef birliğimizin ellinci yılında Türkiye'de varlıkları yüz yıla yaklaşan seyahat acentalarının önemini anlatmak zorunda olduğumuz günleri yaşıyoruz. Herşeye rağmen turizm hareketlerini organize eden, turizm hizmetlerini birleştirip bir ürün haline getiren, pazarlayan, operasyonunu gerçekleştiren seyahat acentaları ülkemizin muassır medeniyet yolculuğunda yerlerini alın terleri ile almıştır. Lise yıllarımdan beri sektörün değişik alanlarında bulundum ve gördüm ki kimse bulunmaz hint kumaşı değil.

Hiç bir sektörde kendi başına tamam değil aslolanın ahenk olduğunu, tamamlanmak olduğunu farklılığın kıymetli olduğunu gördüm. Turizm bu ahengin ve aslında bu mucizenin adıdır. Hayatımıza istikametini veren duygunun mecburiyetlerden ziyade ilhamlara dayanması turizmin yani bizim işimizin hedeflediği ana konudur. En doğal ve en kıymetli enerji kaynağının ilham olduğunu - ilhamımız olduğunu biz turizmciler gayet iyi biliriz. Bizler duvarlara değil köprülere inanırız.

Bizim işimiz ayrılıklarla değil buluşmalarladır. Bizim için aslolan vurmak değil dokunmaktır. Bizim pusulamızda yolculuk bulmak değil daima aramaktır. Donmak değil, erimektir, eritmektir. Elimizden gelen bağlamak değil çözmektir. Dilimizden gelende daima iyiliktir ve sevgidir. Dünyada suların ısındığı, gerginliğin- kutuplaşmanın - zıtlaşmanın öne çıktığı dönemleri aşmamızı sağlayacak iş bizim yaptığımız iştir. Turizm panzehirdir, iyi gelir ve iyileştirir."

"Maalesef 2022'deki turizm geliri artışında rakiplerimizin çok gerisinde kaldık"

Pandemi sonrasında dünyanın her yerinde adeta bir seyahat çılgınlığı yaşandığını belirten Bağlıkaya Türkiye'nin de bu artıştan hakkettiği kadar olmasa da bir pay aldığını ifade etti. Bağlıkaya şöyle konuştu: "Maalesef 2022'deki turizm geliri artışında rakiplerimizin çok gerisinde kaldık. Ülkemizin 2022 yılı turizm gelir beklentisi tüm yukarı yönde revizelerden rağmen 40 milyar dolar civarında.

Sektörden alınan TGA yani turizm geliştirme ajansı payı ki bu pay turizm sektörünün karından değil cirosundan alınıyor acaba ne kadar? Biz bir kaç yol ile hesaplama yaparak bir çarpan sayı bulduk . Yanlış ise doğrusunu açıklasınlar - bizde öğrenelim. Bizim hesaplamalarımıza göre turistin harcamasından en muhafazakar yaklaşımla toplamda % 0.6 civarında TGA payı ödeniyor.

"Acentalara yarım koltuk düşüyor diye açıklamalar yaptılar"

Bu tahsilatın aynı turistten defalarca yapıldığını biliyorsunuz. Bu çarpanı ona göre hesaplamaya çalıştık. 40 Milyar Dolar gelir varsa 240 Milyon Dolar da özel sektörden toplanan TGA payı olmalı. TGA yönetimi özel sektörden toplanan kaynak kadar kamunun da katkısı olacağını onun için TGA'da kamu ağırlıklı bir yönetim olacağını - onun için kamu ne derse öyle olacağını söylediler.

Hatta bu hesaba göre acentalara yarım koltuk düşüyor diye açıklamalar yaptılar. Buna göre minimum 240 Milyon Dolar da kamunun katkı vermesi gerekir. Bu da toplamda yarım milyar dolara yakın bir kaynak olur. Bu kaynak rakiplerimiz arasında en çok tanıtım harcaması yapan ülkelerin tanıtım bütçelerinin dahi 8 -10 katıdır.

Rakiplerimiz turist artışında bizi geçti

Peki bu kadar tanıtım bütçesine rağmen durumumuz ne? Karnemize bakalım. Kimlerin gerisinde kaldık? Tanıtım bütçesinin tamamı kamu kaynaklarından sağlanan ve sadece 100 milyon euro olan, İspanya'nın 2022'nin ilk 9 ayında turizm geliri artışı yüzde 209. Tanıtım bütçesinin yarısı kamudan karşılanan ve toplam bütçesi 70 milyon euro olan İtalya'nın turizm geliri artışı % 140. Tanıtım bütçesi sadece 22 milyon euro olan ve tamamı kamudan karşılanan Yunanistan'ın turizm geliri artışı % 92. Yarım milyar dolara yakın tanıtım bütçesi ile Türkiye'nin gelir artışı ne kadar? % 67. Peki yarım milyar dolara yakın tanıtım bütçesi ile ziyaretçi sayısında rakiplerimizle durumumuz ne?

Tanıtım bütçesinin tamamı kamu kaynaklarından sağlanan ve sadece 100 milyon euro olan ispanyanın ziyaretçi sayısı artışı (ocak - eylül) % 183, tanıtım bütçesinin yarısı kamudan karşılanan ve toplam bütçesi 70 milyon euro olan İtalya'nın artışı % 133, tanıtım bütçesi sadece 22 milyon euro olan ve tamamı kamudan karşılanan Yunanistan'ın artışı % 121. İspanya'nın 5 katı, İtalya'nın 7 katı, Yunanistan'ın 25 katı bütçesi olan Türkiye'nin artışı ne? % 87. Bu sayılar irdelenirse // kişi başı ziyaretci gelirlerinde de yabancı ziyaretçi sayısında da rakiplerimizin çok çok altında kaldığımızı üzülerek görüyoruz.

Neden daha az başarıya razı olalım?

Aslolan ülkemizin 2019 yılında yakaladığı sayılarla - gelirle yarışmak değil aynı tarih aralığında - uçan kuşa vize uygulayan rakiplerimizle olan durumumuzun mukayesesidir. Aynı tarih aralığında kaynak pazarımız Rusya'dan nerdeyse hiç misafir kabul etmeyen rakiplerimizle olan durumun mukayesesidir. Burada maalesef başarıdan söz etmek mümkün değildir. Biz neden rakiplerimizin 8- 10 misli kaynak ayırıp rakiplerimizin sadece 3'te 1'i kadar bir başarıya razı olalım?

Neden bununla yetinelim ? Biz çok daha iyisini yapmak için gerekli olan bilgiye - birikime ve her türlü imkana sahibiz. Bu başarıya giden yol ortak akıldan - istişareden geçiyor. Sektörün bütün paydaşlarına değer vermekten önem vermekten geçiyor. Geçmediği bir tek yol var. O da ""sadece ben bilirim anlayışı"

"Seyahat acentacılığına yapılan saldırılara boyun eğmeyeceğiz"

Birliğimizin gücü ve geleceği için işini gücünü, ailesini bırakıp ülkemizin her köşesinden yollara düşüp buraya gelen sizlersiniz. TÜRSAB bu gücünü korudukça mesleğimize - seyahat acentacılığına yapılan saldırılara boyun eğmeyeceğiz. Biz bir arada olduğumuz sürece emeğimize ve ekmeğimize uzanan elleri mutlaka durduracağız. Bizi bir arada tutan birliğimiz türsab'ın etrafında gücümüzü ortaya koyacağız.

1972 yılında kurulan birliğimiz - kurulduğu günden buyana türk turizminin lokomotifi olmuş - Türk turizmine yol gösteren - yön veren - fırtınalardan çıkaran pusulası olmuştur. Bu kutlu günde hep birlikte, kardeşçe mesleğimiz için aday olan arkadaşlarımızla bir yarışa gireceğiz. Burada önemli olan dosta düşmana seyahat acentalarının birliğini - gücünü göstermek mesleğimizi layık olduğu yere getirmek için hep beraber çalışmaktır."

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu da kongrede yaptığı konuşmda, şöyle dedi:

"Değerli Türkiye Seyahat Acentaları Birliği yöneticileri, değerli başkanlar, Türkiye’nin her köşesinden gelen TÜRSAB üyeleri, turizm sektörünün değerli temsilcileri, kıymetli basın mensupları, hanımlar, beyler..

Ülkemiz turizm sektörünün en önemli örgütlerinden biri olan TÜRSAB’ın 25. Olağan Genel Kurulu’nda sizlerle birlikte olmaktan ve burada sizlere seslenmekten dolayı son derece mutluyum. Genel Kurula beni davet eden değerli yönetim kuruluna ve başkana teşekkürlerimi sunuyorum.  

Birliğinizin 25 Olağan Genel Kurulunda hem ülkemiz turizm sektörünün geleceğini ilgilendiren konuları tartışacaksınız. Hem de sektörünüzü vizyonunu planlayacak ve yönetecek lider kadroya demokratik yollardan karar vereceksiniz…

Şimdiden 25. Olağan Genel Kurulun birliğinize, üyelerinize ve ülkemiz turizm sektörüne hayırlar getirmesini diliyorum… Turizm sektörü ülkemizin en stratejik, en yüksek değer yaratan sektörlerden biri.

1980’lerin başında Türkiye’yi yöneten siyasi kadro ve adını anarak hatırasını yad edelim, rahmetli Turgut Özal, bu sektörün gelişmesi sağlamak üzere bir makro plan yaptığı için, Türkiye bugün dünyada en önemli turizm destinasyonlarından biri olmayı başardı.

Turizm sektörü kadar dünyayla rekabet edebildiğimiz ve sürdürülebilir biçimde ilk 5 içinde olduğumuz bir başka sektörümüz yok. Bu sektör bugün 30’dan fazla sektörü doğrudan etkileyen entegre bir sektör haline geldi.

Özetle bu değerli sektör, hem istihdam yaratıyor hem vergi üretiyor hem de cari açığımızın kapanmasına stratejik katkı sağlıyor.

O yüzden turizm sektörüne bacasız sanayi diyebiliyoruz…

Turizm sektörü bu nedenle stratejik planlamadan ürün geliştirmeye, pazarlamadan tanıtıma kadar kamu kaynaklarıyla sürdürülebilir biçimde 40 yılı aşkın bir süredir destekleniyor.

Pandemi öncesinde 52 milyona yaklaşan toplam ziyaretçi sayısından epey uzağız ama ben kısa sürede doğru stratejilerle bu rakamları hızla geride bırakacağımıza umutluyum. Ancak bunun için, pandemi sonrası oluşan durumu, bu durumun yarattığı trend ve anksiyeteleri iyi anlamalıyız.

Çeşitli ziyaretçi kesimlerinin başta hijyen olmak üzere güvenlik endişelerini dikkate almalıyız. Yeni nesil ziyaretçilerin kitlesel turizm yerine bireysel çözüm istediklerini, temassız hizmet, online hizmet, küresel yerine yerel, kitlesel yerine bireysel çözüm aradıklarını dikkate almalıyız.

Daha çok Açıkhava, daha çok tolerans, daha çok özgürlük ve daha çok demokrasi arayışlarına cevap vermeliyiz.

Bu yeni bir dönem…

Elbette eskinin dinamiklerinin üzerinde gelişiyor…

Turizm sektörü daha çok yaşam kalitesi, keşif duygusu, eğlence ve bireysel mutluluk yaratan bir sektöre dönüşüyor.

Pandemi öncesinde 1,5 milyara yaklaşan büyük bir nüfus uluslararası alanda seyahat ediyordu. Ne yazık ki, pandemi etkisiyle 2020 yılında bu sayı birden 380 milyona geriledi.

Şimdilerde pandeminin neden olduğu yaralar, odağına yeni ziyaretçinin beklentilerini koyarak global ölçekte de sarılıyor…

Sevgili dostlar,

Turizm sektörü Türkiye için olduğu kadar İstanbul içinde önemli ve stratejik bir sektör.

Zira İstanbul dünya çapında bir önemli bir destinasyon.

İstanbul’un ve Türkiye’nin değerini anlamak için dünya haritasına bakmak yeterlidir.

İstanbul’un ve Türkiye’nin değerini anlamak için dünya tarihine bakmak yeterlidir…

Kültürümüzün ve mutfağımızın renkliliğine ve çeşitliliğine bakmak yeterlidir.

Bildiğiniz gibi Türkiye’ye gelen nerdeyse her 3 yabancı ziyaretçiden 1’i İstanbul’a geliyor.

Ancak yine bildiğiniz gibi, son yıllarda yaşanan bazı problemler nedeniyle şehrimize ve kentimize gelen yabancı ziyaretçilerin profili değişti.

İstanbul, hak ettiği düzeyde yüksek harcama kapasitesine sahip yabancı ziyaretçileri çekemez oldu.

İstanbul’un ana ziyaretçi pazarı olan Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, ABD ve Kanada  gibi ülkelerden gelen ziyaretçi sayısı dramatik olarak geriledi.

Bu yüzden biz iş başına geldiğimiz günden itibaren İstanbul için net bir hedef koyduk.

Dedik ki, İstanbul orta vadede dünyadan en çok yabancı ziyaretçi çekecek ilk 3 şehir içine girecek.

Ardından da bu hedef için adımlar atmaya başladık.

Önce sizlerin de katılımıyla İstanbul Turizm Platformunu kurduk.

Bu platform vasıtasıyla sizlerin talep ve ihtiyaçlarınızı anlamak için çalıştaylar düzenledik, masalar kurduk.

İstanbul Turizm Master Planını revize edecek adımları attık.

Kurduğumuz İBB Miras ekibiyle, tarihi ve kültürel mirasımıza sahip çıkmak üzere geniş çaplı restorasyon çalışmalarına başladık.

Tarihi yapılar, çeşmeler, saraylar başta olmak üzere bir master plan dahilinde İstanbul'da 1.200 noktada çalışmalara başladık.

Uzun yıllardır ihmal edilmiş tarihi ve kültürel değerlerimizi şehrimize, insanımıza ve turizm sektörümüze yeniden kazandıracak adımlar atmaya başladık. 

Örneğin,

Yerebatan Sarnıcı

Kadıköy Gazhane

Seyyid Velayed Türbesi

Asude Hanım Türbesi

Haydarhane Camii ve Haziresi

Mevlana Kapı ve Silivri Kara Surları ziyaretçi merkezleri

Ve Moda İskelesi gibi çok sayıda projeyi tamamlayıp hizmete açtık.

Başta

Yoros kalesi

Yedikule Gazhane

Bukoleon Sarayı

Botter apartmanı gibi çok sayıda tarihi mirası şehrimize kazandırmak için ise çalışıyoruz.

Bununla birlikte çok sayıda alt yapı projesini, raylı sistem ve metro hattını ve meydan düzenlemelerini tamamlayarak şehrimizin ve turizm sektörümüzün kullanımına açtık. Açmaya devam ediyoruz.

Cendere Sanat Müzesi gibi yeni müzeleri ve 15’ten fazla kütüphaneyi tamamlayarak hizmete açtık.

Şehrimize gelen ziyaretçilerin şehri keşfetmeleri için yeterince kaliteli hizmet veremeyen eski Hop On Hop Off şirketinin lisansını iptal ederek, yerine bir İBB markası olan Bus-for-Us Istanbul hizmetini başlattık.

Bu vasıtayla hem sayıyı hem de memnuniyeti katladık.

Keza Paşabahçe Vapurunu hayata döndürdük.

Bu çabalar şimdiden sonuç vermeye başladı.

Bildiğiniz gibi, Mastercard tarafından yapılan bir araştırmaya göre İstanbul, 2022 yılında 13.4 milyon ziyaretçiyle dünyada en çok ziyaretçi alan 8. şehir oldu.

İnşallah, orta vadede İstanbul’u ilk 3’te göreceğiz.

İBB Yönetimi olarak İstanbul turizmine hizmet etmek üzere etkinlikleri, festivalleri, sportif organizasyonları, kongre ve konferansları çok önemsiyoruz.

Kurmuş olduğumuz B40 Balkan şehirler ağı başta olmak üzere çeşitli ağları kullanarak bu etkinlikleri çok farklı milletlerden ziyaretçilere açmak üzere çalışıyoruz.

Bu maksatla bir yandan var olan çeşitli etkinlikleri destekliyor, diğer yandan da yeni müzik festivalleri, sanatsal organizasyonlar, ulusal ve uluslararası düzeyde yeni spor etkinlikleri planlıyoruz.

Yine, 2036 Olimpiyatlarının İstanbul’a kazandırılması başta olmak üzere çeşitli, girişimlere başladık. Bu maksatla özel bir ofis ve çalışma grubu kurduk.

Benzer şekilde İstanbul’u plato olarak kullanan Türk dizi sektörünün prodüksiyon işlerini kolaylaştırmak ve çeşitli iş birlikleri geliştirmek için çalışıyoruz.

Cumhuriyetimizin 100. Yılı’nın hak ettiği gibi kutlanması için hazırlıklar yapıyor ve bu konuda yaratıcı sektörlerle ortak projeler geliştiriyoruz.

Yine turizm sektörümüze ile yerli ve yabancı ziyaretçilere hizmet etmek üzere  dünyanın önemli metropollerindeki gibi kolay anlaşılır, basit ve modern bir yön bulma sistemini İstanbul’a kazandırmak için girişimlerimizi başlattık.

TÜRSAB’ın 25. Olağan Genel Kurulunun değerli delegeleri, ülke ve metropol olarak turizmde daha da ileri gitmek için her şeyimiz var…

Dünyanın en zengin, en önemli pazarlarındaki ziyaretçiler maksimum 3 saatlik bir uçuşla buraya ulaşabiliyorlar… Deniz, doğa, tarih, kültür, gastronomi…  ne derseniz var… Omuz omuza verdiğimizde yapamayacağımız hiçbir şey yok.

Yerli ve yabancı ziyaretçiler bu muhteşem şehrin ve ülkenin kültürünün, sanatının, müzelerinin, restoranlarının tadını alsın ve insanlarımızın hoşgörüsüne, misafirperverliğine hayran kalıp öyle dönsünler ülkelerine istiyoruz.

16 milyon için daha fazla istihdam, daha fazla gelir üretmek… İstanbul’un adil, yeşil ve yaratıcı bir kent olmasını sağlamak… İstanbul’un tarihi ve kültürel mirasına daha fazla yatırım yapmak istiyoruz.

Bu maksatla İstanbul’un daha fazla ziyaretçi ve yetenek çekmesinin sağlanması ve sektör bileşenlerinin ihtiyaçlarına cevap vermek üzere Turizm Müdürlüğümüzün kadro ve bütçesini önemli ölçüde artırdık.

2023 yılından itibaren Turizm Müdürlüğümüz vasıtasıyla yabancı fuarlara katılarak tanıtımlar yapmak ve bir destinasyon markası olarak İstanbul odaklı kampanyalar yapmak istiyoruz.

Zayıflayan batılı turizm pazarlarında İstanbul’u yeniden güçlendirmek ve yeni pazarlara ulaşmak tanıtım çalışmaları yapmak istiyoruz.

Bu muazzam şehir, sizlerin işini birkaç kat kadar büyütecek muazzam bir potansiyele sahip.

Bu konuda başta TÜRSAB olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapmak istiyoruz.

Umuyorum ki, TÜRSAB’ın 25. Olağan Genel Kurulu, bu tür iş birlikleri için fırsat ve imkan yaratır.

Umuyorum ki, yeni yönetim başta İstanbul olmak üzere ülkemizin önemli destinasyonları ile ortak projeler geliştirmeye niyetli ve samimiyetle hazır olur.

Bu duygularla, Genel Kurulu’nuza başarılar diliyor, teşekkürlerimiz sunuyorum."

 

 

 


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.