Türkiye’nin markaları İstanbul, THY, Fenerbahçe ve Mavi...

İngiliz marka dehası BJ Cunningham, Türkiye’nin uluslararası markalarının İstanbul, Mavi, Fenerbahçe ve Türk Hava Yolları olduğunu söyledi.

Turizm Aktüel 31/12/2019 23:40

Bang&Olufsen, Nokia, One Aldwych Hotel gibi birçok markaya danışmanlık yapan Cunnigham, dünyanın her yerinde yüzlerce kişiye ilham kaynağı oluyor, düzenlediği workshoplar’la marka yöneticilerine tecrübelerini anlatıyor. Ünlü marka uzmanı 16-17 Aralık günlerinde bu yıl 11’incisi düzenlenecek olan Marka Konferansı için Türkiye’ye geliyor.

İngiliz marka danışmanı BJ Cunningham’a göre Türkiye’nin dünyaca ünlü markaları: Fenerbahçe, Mavi, İstanbul ve Türk Hava Yolları. Türk markalarının giderek daha açık, gururlu, kendinden emin ve uluslararası hale geldiğini anlatan Cunningham, dünyanın en büyük markasının ise Apple olduğunu söylüyor.

ÜLKENİZ KEŞFEDİLMEMİŞ...

“Türkiye yükselen ama hala iki dünya arasında bir marka” diyor ve şöyle devam ediyor: “El sanatları, düşük işçilik maliyetleri ve maalesef bir anlamda düşük kalite vadediyor. Türkiye’yi daha önce ‘gizemli’ olarak tanımlamıştım. Şunu söyleyebilirim: ‘Türkiye... Güç...’ Bu benim için şu anlama geliyor: Modern finans, büyüyen piyasa için kalifiye işgücü. Yemekler, inanılmaz güzel kadınlar, onurlu ve gururlu bir ruha sahip.”

Peki ama Türkiye bir marka olmaya çalışırken hata yapıyor mu?

Cunningham’a göre Türkiye vizyonuna odaklanmalı: “Türkiye ne olmak istiyor, sorusu yanıtlandığında bir şeyler yapılabilir. Yeniden konumlandırmak da çok önemli. Türkiye’de pek çok güçlü marka olsa da bunların çok azı kendi Türk kökenlerini yansıtıyor. Türk kökenli olmak şirketin markasına değer katmaya başlayıncaya kadar markalar bunu kullanmaz. Dünyanın zihninde pazar konumunu alana kadar Türkiye markası başka gündemlerin altında ezilecektir. Ülkeniz ‘keşfedilmemiş’, birçok açıdan o kadar harika ki.”

Kendini iyi ifade et vizyonunu belirle...

Marka uzmanı BJ Cunningham marka olmanın sırrının “Kendin gibi ol ve bunu net bir şekilde ifade et” mottosunda yattığını söylüyor: “Öncelikle şirketin vizyonunu şu soruyu yanıtlayarak açıkça belirlemelisiniz: ‘Amacın ne ve neden başkaları bunu dikkate almalı?’ Bütün işler bir fikirle, vizyonla başlar. Ardından ‘söz’ gelir. Yani gözlemleyip durumu tüm netliğiyle belirleyeceksin. İnsanlara şunu sor: ‘Hangi değerler ve davranışlar ‘gerçek’ seni tanımlar?’ Böylelikle bir tutarlık yakalanabilir. Ürünü bu içerik çerçevesinde değerlendir. Yani ürünün bu fikrin, vizyonun sonucu.” (Berrin Haberveren/Star)