Türk turizminin 2026 yol haritası: Eski hataları telafi etme zamanı
Türk turizmine 56 yıldır hizmet eden Bentour Reisen Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Uğur, her yıl olduğu gibi bu yıl da aralık ayında yaklaşan yeni sezonun getireceklerini değerlendirdi.
Türk turizmine 56 yıldır hizmet eden Bentour Reisen Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Uğur, her yıl olduğu gibi bu yıl da aralık ayında yaklaşan yeni sezonun getireceklerini değerlendirdi. Geçtiğimiz yıl öngörülerinin neredeyse tamamının gerçekleştiğini ve “görünen köy kılavuz istemez” sözünün doğruluğunun bir kez daha kanıtlandığını ifade eden Uğur, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
"Yaşananlardan ders çıkarıp çıkarmadığımız sorusunun cevabı ne yazık ki hayır. Sektör, hâlâ “eski tas eski hamam” anlayışıyla ilerliyor.
Türkiye turizmi 2025’te 'Dünya'nın En Pahalı Destinasyonlarından Biri' oldu
2025 yılı itibarıyla Türkiye turizmi, uluslararası pazarda “çok pahalı ülke” algısını güçlendirdi. Misafirlerimizin bütçelerini aşan konaklama ve uçak fiyatları sebebiyle rakip ülkelere ciddi müşteri kayıpları yaşadık. Otellerin ve havayolu şirketlerinin sezon başında yaptığı fiyat artışlarının büyük bölümü hedeflenen gelire dönüşmedi.
Uzun yıllar uğraşarak kurtulduğumuz “son dakika ülkesi” imajı ise yeniden geri döndü. Sezon sonunda ortaya çıkan rakamlar, birçok otelin 2024 satış ortalamalarının üstüne çıkamadığını açıkça gösterdi. Buna rağmen fiyatlarda neden yüzde 40 artışa gidildiği hâlâ sektörün en kritik sorusu olarak duruyor.
2026: Hataları telafi etme ve güveni yeniden inşa etme yılı
Erken rezervasyon döneminde beklenen talebin gelmemesi, tüketicinin geçen yıl yaşadığı hayal kırıklığının bir sonucu. Birçok misafir, erken rezervasyon yaptığı hâlde sezon içinde fiyatların çok daha aşağıya çekildiğini gördü ve rezervasyonlarını iptal ederek daha uygun fiyatlardan yeniden rezervasyon yaptı.
Bu durum, 2026 yılında da sektörün son dakika satışlarına ağırlık vermek zorunda kalacağını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bahsettiğim tüm bu gelişmeler, özellikle Batı Avrupa pazarında kendisini güçlü biçimde hissettiriyor.
Kaybolan güveni geri kazanmak zorundayız
Sektörün üzerine düşünmesi gereken en önemli konu, bozulan bu algıyı nasıl düzelteceğimizdir. 2025 yılında 1000 Avroya tatil yapan bir aile, aynı otelde 1400 Avroya kalmayı istemiyor. Tüketici bilinçlendi; talebini kısarak üreticiyi terbiye ediyor.
Türkiye’de yüksek enflasyon ve baskı altındaki döviz kurları sebebiyle işletme maliyetlerimiz çok arttı. Eğer bu tablo değişmezse, ihracat firmalarında olduğu gibi turizm sektöründe de birçok işletme kepenk kapatma riskiyle karşı karşıya kalacaktır.
Bu nedenle 2026 ve sonrasında yapabileceğimiz tek şey; tasarrufla maliyetleri kontrol altına almak ve misafire bütçesine uygun tatil seçenekleri sunmaktır.
Rakip ülkeler yükselişte: Mısır ve Yunan adaları
Bu süreçte rakip ülkeleri yerinde inceleme fırsatı buldum. Yunanistan ve Mısır’da yaklaşık 100 otelciyle görüştüm. Bu destinasyonlar fiyatlarını oturttuklarını, müşteriyi cezbetmeyi başardıklarını ve fiyat istikrarından ödün vermediklerini belirtiyorlar. Türkiye bize tekrar turistin kapısını açtı diyorlar ve teşekkür ediyorlar.
Özellikle Mısır, Antalya ile kıyasıya rekabet edecek seviyeye yükselmiş durumda:
• Çalışan bulmak kolay ve iş gücü maliyetleri düşük,
• Yatırımlar hız kesmeden devam ediyor,
• Hizmet kalitesi ciddi şekilde artmış,
• İşletmelerde ne kibir ne de fiyat şişkinliği mevcut.
Eğer yeni bir küresel kriz yaşanmazsa, Doğu Akdeniz’in parlayan yıldızları Mısır ve Yunan adaları olacak gibi görünüyor. Ancak yine de temennim, Türkiye’nin yeniden bayrağı eline almasıdır.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: