Türk turizm yapısının yeniden dizayn edilmesi gerek
Dünyada değişen turizm talebine uygun büyük bir potansiyele sahip bulunan Türkiye, artık sıradan bir turizm destinasyonu olmaktan çıkıp, daha da güçlenen turizm ürün çeşitliliği ile dünya turizm arenasına daha etkili çıkması gerekiyor.
Ali Can Aksu-Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) Başkanı
1990’lardan bugünümüze geldiğimiz şu noktada ülke Turizm politikaları adına yapılan çalışmaların çoğunun deneme yanılma yolu, sektörel insiyatif, siyasal insiyatif ,hızlı ekonomik beklentiler, dayanaksız gelişi güzel teşvikler ile tüm denge unsurlarının bozulduğunu rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz.
Ülke Turizm yatırım politikasından, tanıtım politikasına. Turizm operasyonel stratejilerden uzak her kafadan farklı seslerin geldiği darmadağın turizm olgusunu yeniden dizayn etmemiz gerekiyor.
Sektörel bazda devletin bürokratik yapısının yanında güçlü aktörler ve STK ların varlığı gözardı edilemeyecek kadar etkilidir.
Siyaseten Bakanlıklarda Liyakatsizliğin önde olduğu dönemlerde bazı Turizm STK ları devlet bürokrasisinin önüne geçmiş olumlu çalışmalarının yanında, bazen ülke turizmini çıkmaza sokabilecek kanun ve dayanaklar ile kendilerini gücün sembolü ve turizmin aktörleri olarak addetmişlerdir.
Ülke turizm politikaları üretmek yerine kuruluşlarına güç sağlayan STK’ların yanlış hamleleri ve liyakatsiz yönetimlerin göz yumması ile bugüne kadar gelinen noktada Türk turizm yörüngesinin hep aşağı gittiğini ve toparlanamaz bir hal aldığını görebiliyoruz.
Turizmde dar ürün yelpazesi, Her şey dahil sistem, çarpık yapılaşma, yanlış tanıtım politikası ülkemizi ucuz ve sürdürülemez turizm noktasına getirmiştir.
Türk turizminin geçmiş dönemleri ve hala devam eden bazı STK’ların “Turizmin en büyük aktörü benim“ çatışması daha büyük tahribatlara yol açmaya devam ediyor.
Gelinen süreçte devletin turizm yönetiminde liyakat esası ortaya koyduğunda ise, STK hükümranlığının sona ereceği korkusu ile bazı sektör öncülerinin paniklediğini gözlemleyebiliyoruz.
Aslında sorun basit sektör tüm bileşenleri ile kendini yeniden dizayn etmek zorunda. Çünkü 30 yıl önceki politikalarla geleceğimizi tasarlayamayız.
Türk turizm geleceğini tasarlamak ve günü kurtarma telaşından kurtulmak adına;
Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizm yatırımcıları, seyahat acenteleri, turizm yöneticileri, rehberler taşımacılar, tedarikçiler, akademisyenler, yerel yönetimler... vs tüm aktörlerin samimiyetle geçmişte yaşanan hatalarla yüzleşerek, “EN BÜYÜK BENİM” yerine bütüncül ortak dil anlayışı ile çalışma yürütmesi gerekiyor.
Ülkemizin bu eşsiz potansiyelini, sürdürülebilirlik özelliğini göz ardı etmeden, turizmin hizmetine Taşıyabilmek, ciddi, bilinçli ve bilimsel çalışma ve planlamayı gerekli kılmaktadır. Ekonomik, sosyal, kültürel, çevresel gelişmelerin izlenmesi, dış dünya ile verimli ilişkiler, turizm varlıklarının rasyonel kullanımı ve turizm gelirlerinin artması ancak turizmde etkin bir planlama ile sağlanabilir
Ülkemizde TGA (Turizm Geliştirme Ajansı) adımı tanıtma politikası adına çok olumlu, güçlü ve radikal bir karar olmuştur. Karşı çıkmak yerine, iyi kullanmayı ve olumlu sonuçlar almayı deneyebiliriz.
Son olarak yukarıda bahsettiği Turizm aktörlerinin arasında en önemli yerde yer alması gerekirken maalesef yıllarca ihmal edilen sektörün kaptanları “TURİZM YÖNETİCİLERİ”nin öyle bir masa etrafına olmaması yok sayılmasının akılla ve izanla bağdaşır yanı yok.
SERMAYE BİLGİYİ DEĞİL, BİLGİ SERMAYEYİ İYİ YÖNETİR...!
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: