Turizmin lokomotifi sağlık oldu
Ülkemize sağlık turizmi için geçen yıl gelenler 5.8 milyar dolar döviz bıraktı. Sağlık turizminden elde edilen kişi başı gelir, tatilcilere göre 12 kat fazla.

Otoriteler sağlık turizminin Türkiye ekonomisinin yeni lokomotifi olacağını belirtiyor. Türkan Hiçyılmaz imzalı habere göre, ülkemize sağlık turizmi için geçen yıl gelenler 5.8 milyar dolar döviz bıraktı. Sağlık turizminden elde edilen kişi başı gelir, tatilcilere göre 12 kat fazla. Bu da yatırımları artırıyor.
Acıbadem Sağlık Grubu Vip İlişkileri Koordinatörü Dr. Özlem Cankurtaran: Markaya duyulan güven ve sosyal olanaklar tercih sebebi
Ülkemize birçok yerden birkaç saatlik uçuşla ulaşılabilmesi, tedavi hizmetlerinin kaliteli ve uygun fiyata sunulmasının sağlık turizminin gelişiminde rol oynayan önemli etkenler olarak sıralayan Acıbadem Sağlık Grubu Vip İlişkileri Koordinatörü Dr. Özlem Cankurtaran, yurt dışı hastaların seçimleriyle ilgili şunları aktarıyor: “Tedavilerini alacakları kuruma karar verirken özellikle interneti etkin bir biçimde kullanıyor, güvendikleri kişilerden ve hekimlerinden referans alarak karar veriyorlar.
Eğer alacakları hizmet ülkelerinde sunulmayan bir hizmet ise seçtikleri kurumun bu alandaki tecrübesi, teknolojik yatırımları ve özellikle de hekimlerin uzmanlığı oldukça büyük bir önem taşıyor. İkinci aşamada kalite-fiyat dengesi yer alıyor. Sağlık turistleri belirli bir bütçe ile hareket etmek durumunda olduklarından benzer teknoloji ve hizmetleri sunan kurumlar arasında bütçelerine göre seçim yapmayı tercih ediyorlar. Fakat uzun yıllara dayanan tecrübelerimiz gösteriyor ki, markaya duyulan güven ve hastaya sağlanan sosyal olanaklar, hastaların sağlık hizmeti sunan kurumu tercih etmelerinde büyük katkı sağlıyor.
Entegre hizmet
18 hastane ve 13 tıp merkezi ile entegre sağlık hizmetleri sunan bir hastane grubu olduklarını belirten Özlem Cankurtaran, “45 ülkeden hasta kabul ediyoruz. Ancak sağlık hizmeti almak üzere gelen kişiler hangi ülkeden geldiklerinden ve kültürel özelliklerinden bağımsız olarak benzer davranışlar sergiliyorlar. Sağlık, insani ve hayati bir ihtiyaç; dolayısıyla ilk beklentileri güvenebilecekleri ve kendilerini emin ellerde hissedebilecekleri bir ortam sağlanması. Tabi ki tıbbi ihtiyaçları karşılanırken, hasta ve hasta yakınları sosyal anlamda da destek ve ilgi görmeyi bekliyor” diye konuşuyor.
Özlem Cankurtaran, “Yurt dışından hastanelerimize tedavi olmak üzere gelen hastaların farklı ihtiyaçları oluyor. Hastanelerimizde bu hastalara tüm branşlarda hizmet sunuyoruz. Ancak uluslararası hastalarımızın büyük bir kısmı onkoloji, organ nakli, ortopedi, kardiyoloji ve kalp cerrahisi gibi gelişmiş teknoloji ve uzmanlık gerektiren branşlarda hizmet alıyor” diyor.
Memorial Sağlık Grubu CEO’su Uğur Genç
Türkiye sağlıkta 1 milyar insanın Houston’ı olabilir
Türkiye’nin sağlık alanında çok iyi bir noktada olduğunu söyleyen Memorial Sağlık Grubu CEO’su Uğur Genç, yıllardır ABD, Almanya ve İngiltere’de öne çıkan sağlık hizmetlerinin tümünün Türkiye’de de sunulduğuna dikkat çekiyor.
Genç, “Türkiye bu imkanı kullanabilirse, yakın coğrafyadaki sağlık ihtiyacı olan 1 milyar insanın Houston’ı olabilir” diyor. Memorial Sağlık Grubu’nun Libya’dan ABD’ye kadar 92 farklı ülkeden hastaya sağlık hizmeti sundukğunu ifade eden Uğur Genç, en çok hizmet verdikleri branşlarla ilgili şunları anlatıyor:
“Sağlık turizmi alanında şu anda hastanemizdeki en çok hasta çeken bölümlerimiz arasında karaciğer ve böbrek nakli, ortopedi ve travmatoloji, tıbbi ve radyasyon onkolojisi, beyin, sinir ve omurilik cerrahisi, kardiyoloji, kalp ve damar cerrahisi, tüp bebek (IVF), göz, genel cerrahi, diş ve plastik cerrahi branşları yer alıyor. 2015 yılının kurumumuz adına başarılı bir yıl olduğunu söyleyebilirim.
Memorial Sağlık Grubu; şu an yaklaşık 10 hastanesi, 3 tıp merkezi, 1 wellness merkezi, 6 bin üzerinde çalışanı ve 900’ü aşkın hekimiyle 15 yıldır sağlık sektöründe dünya standartlarında hizmet veriyor.
Bu yıl 35 bini yabancı olmak üzere 2 milyona yakın hastaya hizmet verdik. Geçen yıla oranla uluslararası hasta sayımız yüzde 30 civarında arttı. Tıbbi yatırımlarımıza ek olarak bir yandan da kalitemizi korumaya ve her geçen gün kendimizi yenilemeye devam ediyoruz. Bu kapsamda başlattığımız “Hasta Deneyimi Programı” çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor.
Liv Hospital Grup Koordinatörü Meri İstiroti: 2018’de turistlerden 10 milyar dolar gelecek
Liv Hospital Grup Koordinatörü ve aynı zamanda Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi Başkanı olan Meri İstiroti sağlık turizmi konsunda en etkin isimlerden. Dünyada yaşanan terör olayları, siyasi kriz ve gerginliklerin son derece üzücü olmasına rağmen, hayatı olumsuzluklar üzerine kurgulamamak gerektiğini söyleyen Meri İstiroti sağlık turizmi alanında yapılan çalışmaların hızla devam ettiğini vurguluyor:
“Dışişleri, Ekonomi ve özellikle Sağlık Bakanlıkları bu alanda bazı düzenlemeler yaptı ve sağlık turizminin daha regüle bir şekilde akması için planlamaları tamamladı. 100 milyon USD’lik tanıtım fonuyla bugüne kadar sadece özel sektördeki kurumların kendi teşebbüsleriyle yapma gayreti içinde olan ülke sağlık hizmet tanıtımının ciddi markalaşması için önemli çalışmalar yapma arifesinde. 2015 yılında ülkemize 144 ülkeden, 750 bine yakın yabancı hasta intikal etmiştir. 5.8 milyar dolar ekonomimize katkı sağlanmıştır. Sayın Başbakanımızın da kalkınma planlarındaki maddeleri arasından yer alan sağlık turizmi, 2018 yılında, bir milyon sağlık turisti ile 10 milyar dolar gelir hedeflenmiştir.”
Yüzde 40 daha ucuz
Yabancı hastaların, diğer ülkelerle kıyasla tıbbi operasyon maliyetlerinde yüzde 40’a yakın tasarruf sağladığına dikkat çeken Meri İstiroti şu örnekleri veriyor: “Örneğin bypass ameliyatı olmanın Türkiye’de faturası 8 bin 500 ile 21 bin dolar arasındayken İspanya’da 39 bin ile 43 bin dolar arasında. Saç ekimi Türkiye’de ortalama 5 bin TL iken bu rakam Avrupa’da 10 bin Euro, ABD’de 30 bin dolar seviyesinde.”
Kaliteli hizmet hedefin yükselmesini sağlar
Liv Hospital uluslararası JCI akreditasyonun yanı sıra Türkiye’nin ilk Mükemmeliyet Merkezi’ne sahip hastanesi. Liv Hospital Grup Koordinatörü Meri İstiroti, kaliteli sağlık hizmetinin sağlık turizmine katkısına dikkat çekiyor: “Liv Hospital, Amerika’dan gelen uluslararası tarafsız bir komisyon tarafından yapılan denetimden hatasız geçerek, robotik cerrahi, kolorektal cerrahi ve obezite cerrahisi branşlarında Türkiye’nin ilk kurumsal “Mükemmeliyet Merkezi Akreditasyonunu” (Center Of Excellence) aldı. Dünyada çok az sayıda kurum tarafından alınabilen Center of Excellence Akreditasyonu, ABD dışında ilk defa, bir kuruma verildi.
Ülkemizde verilen sağlık hizmetinin dünyanın saygın kurumları ile eş değer hizmet kalitesinde olduğu kanıtladı. Özellikle yabancı hastalarımız aldıkları hizmet kalitesinin son derece yüksek bir çıtada olduğunun bilincinde olarak bize geliyor. Ülkemizde birçok sağlık kurumu “Mükemmeliyet Merkezi Akreditasyonunu” (Center of Excellence) ve JCI gibi uluslararası geçerliliği olan kalite akreditasyonları ile Türkiye’nin sağlıkta yüksek kalite, multidisipliner yaklaşım, üstün teknoloji ve kişiye özel misafir hizmetleriyle hedefi daha da yükseltmesine neden olacaktır düşüncesindeyiz.”
Ekibimizde 20 farklı ülkeden insan var Tedavi için en çok Avrupa, Orta Doğu, Türki Cumhuriyetler ve Balkan ülkelerinden hastanın geldiğini söyleyen İstiroti, “Liv Hospital şimdiye kadar 35 ülkeden yoğunluklu olmak üzere 119 ülkeden hasta aldı. Yakın coğrafya başta olmak üzere Avrupa, Balkanlar, Orta Asya ve Orta Doğu ülkelerinden de çok hasta ağırladı. Hastanemizde 20 farklı dili konuşan bir yurt dışı pazarlama ekibi kurduk. Ekibin farkı sadece 20 dili konuşması değil, hepsi ilgilendiği ülkenin vatandaşı olması.
Böylece misafirlerimiz ülkelerinden yüzlerce kilometre uzakta olsa bile kendini yalnız hissetmiyor. Kültürünü, dilini, ülkesini bilen kişilerce ağırlanıyor. Hekimler ve altyapı hakkında güven oluşturuyor ve yurt dışı yetkililerimiz ülkeye adım attığı andan itibaren havaalanından, havaalanına geri dönene kadar bu hastanın ailesi oluveriyorlar.”
Gelirin yüzde 30’u riskli branşlardan elde ediliyor
Meri İstiroti, “2014 Medikal Turizm Raporu’na göre yabancı hastaların yaklaşık yüzde 15’inin göz hastalıkları için Türkiye’ye geliyor. Hasta sayısı bakımından estetik cerrahi ve saç ekimi halen Türkiye için göz hastalıkları ile en yüksek oranını oluşturuyor. Asıl çarpıcı olan ise Türkiye’de sağlık turizmi kavramının gelişmesiyle, son yıllarda onkoloji ve kardiyovasküler cerrahi gibi risk düzeyi yüksek tedavilerin oranındaki artış. Türkiye’de Sağlık Turizmi’nden elde edilen gelirin yüzde 30’a yakını bu branşlardan elde ediliyor” diyor.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: