Turizmci bilge... Çelik Gülersoy

Aradılar...

Çelik Bey,

Ziyaretinize gelecekler...

Memnuniyetle..

Güzel bir masa hazırladık...

Kapıda arabası belirdi...

Şöförü çıkıp yanıma geldi..

Abant'ı sizinle gezmek istiyor,

dedi..

Koştum..

Yanına oturdum...

Başladık, gezmeğe...

O soruyor, 

dilim, döndükçe ben 

cevaplıyorum...

Ben soruyorum,

anlatıyor..

TURİNG, Koru Motel...

Edirne'den, Hakkari'ye,

Koru gibi moteller..

Hayali..

Tualetleri, marketleri, benzin istasyonları olan....

Şimdi de İstanbul'dayız...

Sultanahmet, Çamlıca...

Hidiv Kasrı...

Belediyenin tüm tarihi noktalarına dokunuyor...

Dinledikçe,

yol bitmiyor...

Ortada durduruyor arabayı...

Abant'taki Köşkü anlatıyor...

Turizme kazandırılmalı...

Yemeğe geçiyoruz...

Abant katmer, başlangıç...

Kuzu tandır, iç pilavla...

Salata,

Ekmek kadayıf, yörenin 

camız kaymağı ile, taptaze...

İşte bu diyor...

Dinledikçe,

içim açılıyor...

Anlattıkça, anlatıyor,

Çelik Gülersoy...

Bir deha...

Malta Köşkü,

Yıldız Parkı...

Kariye...

Görüşmek üzere uğurladım,

kapıda...

Kafasında sürekli,

Ülke turizmini yaşayan,

çevresinde kim varsa,

herkese,

çekinmeden anlatan,

büyük insan...

Geçenlerde Galata Kulesi,

Belediyenin elinden alındı...

Aynı kafa,

1994 yılında,

İstanbul'da seçimi kazanır 

kazanmaz,

tüm belediyeye ait tesisleri

TURİNG'in,

başka bir deyişle,

Çelik Gülersoy'un elinden aldı...

Nasıl bir kinse,

Nasıl bir nefretse...

Çelik Gülersoy,

yaptığı her güzellikle kalbimizde..

Ama o kahır,

O değer bilmezlik kahretti...

Ülke, 

Turizmci büyük bir bilgeyi

kaybetti..

Çok açık söyleyeyim,

Çelik Gülersoy' la 

birlikte,

yarattığı tüm eserleri de kaybettik...

Bu ayıp da biz turizmcilere  yeter...

Ruhun şad olsun...

Çelik Gülersoy!