Turizm Bakanı, bir telefon açıp 'Ne oluyor' diye sorabilirdi
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın TÜRSAV yönetimini görevden almak için başlattığı süreci büyük üzüntü ile takip ettiklerini anlatan Başkan Vekili Yusuf Yazıcı, “İşin altında, kişisel kaprisler için kamu gücünün kullanımı var” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı İstanbul Vakıflar 1. Bölge müdürlüğü tarafından seyahat acentalarına gönderilen “bağışlarınızı geri alabilirsiniz” içerikli yazıya ilişkin değerlendirmede bulunan TÜRSAV Başkan Vekili Yusuf Yazıcı, “İşin altında kişisel kaprisler için kamu gücünün kullanılması var” diyerek tepkisini gösterdi.
Haysiyetimi ayaklar altına aldırtmam
Turizmajansı'nın haberine göre, TÜRSAV yöneticisi olarak azledilmeyi kabul edemeyeceğini vurgulayan Yusuf Yazıcı, “43 yılını bu sektöre adamış biri olarak, bu bana sürülen bir lekedir. Güvenilerek seçildiğin bir vakfın yönetiminden azledilmek kadar kötü bir damga olabilir mi? Ben kendi haysiyetimi ve diğer yönetim kurulundaki insanların haysiyetlerini ayaklar altına aldırtmam” diye konuştu.
Sorunlu geçmişi görmezden gelip son iki yıla odaklandılar
Vakfın şirketlerinde, Başaran Ulusoy döneminde yaşanan çok büyük problem olmasına rağmen müfettişlerin, o tarihli evrakları bırakıp, yeni yönetimin defterlerini incelediğini söyleyen Yusuf Yazıcı, yaşanan süreci şöyle anlattı: “Önce 2013-2018 yılı arası evrakları istediler. Binlerce evrakı önlerine koyduk. Denetlemeye başladılar, fakat son anda denetim, daha gelir beyannamesini bile vermediğimiz 2019 defterleri üzerinde yoğunlaştı. Sonrasında da müfettişlerin ön raporları 2013 – 2018 yılları arası için düzenlenmesi gerekirken, baktık ki bu yıllardan tek bir kelime bile yok. O yıllarda ağır ceza mahkemelerine açılmış davalar, karşılıksız çek davaları varken bunlarla ilgili hiçbir şey yazmayıp 2019 yılına odaklanıldı. Orada da öne sürdükleri, zorla bağış aldığımız iddiası. Bu durum bile incelemede kamu gücünün kullanıldığının delilidir.”
Dekontlar kurgu…
Vakfa kayyum atanması için somut bir gerekçenin bulunmadığının altını çizen Yusuf Yazıcı, Bakan Ersoy’un kamuoyuna açıkladığıdekontların da maksatlı bir kurgu çerçevesinde hazırlanıp servis edildiğini ileri sürdü.
Vakfın harcanması kimseye yarar sağlamaz
Dekontlardan Bakan Ersoy’un Meclis’te yaptığı konuşma ile haberdar olduğunu ileri süren Yusuf Yazıcı, “Benim haberim yoktu. Benim haberim olmadığı için, yönetimin de haberinin olması mümkün değil. Ortada ne döndüğünü ve kimin ne menfaati olacağını anlayabilmiş değilim. Burada harcanan bir vakıf var ve bu durumdan kimsenin bir menfaati olmayacak” diye konuştu.
Para biriktireceğimiz bütçemizde yazılı
Ön rapordaki iddialardan birinin de vakıf parasının kuruluş amacı doğrultusunda harcanmayıp bankada tutulduğu yönünde olduğunu hatırlatan Yusuf Yazıcı, “Bu da ciddi bir hata. Biz bütçe ve çalışma raporunda TÜRSAV yaşam evi projesi yapacağımızı duyurmuştuk. Bağışların bir miktarını da onun için tutuyoruz. Bu bağış ne TÜRSAB’ın ne de Vakfın cebinde kalan bir paradır. Yönetimden el çektirilirsek, böylesi güzel bir projeyi de yok etmiş olacaklar” dedi.
Bir telefon açıp ne oluyor diye sorabilirdi
Bugüne kadar 38’in üzerinde turizm bakanıyla tanıştığını ve birçoğuyla omuz omuza Türkiye’nin tanıtımı için çalıştıklarını anlatan Yusuf Yazıcı, Bakan Ersoy’a kırgınlığını ise şöyle anlattı: “Mehmet Bey bakan olduğunda çok sevinmiştik. Makamına gerçekleştirdiğimiz ziyarette kendisine vakfın üyelik beratını dahi vermiştik. Nedense kamu gücünü kullanacak nitelikte bir savaş başlattı. Kişisel sorunları olabilir.
Firuz Bağlıkaya başkanlığı sembolik olarak yürütüyor
Fakat Vakıf’ın başkanlığını Firuz Bey sembolik olarak yürütüyor. Tüm bürokratik işlemleri Başkan Vekili olarak ben yürütüyorum. En azından bir telefon açıp “ne oluyor diye” sormasını beklerdim. Sektör olarak lafa gelince elit, kibar ve entelektüeliz diye hava atıyoruz, ama başımızdaki bir bürokrat, bakan bu inceliği göstermezse, bu sistem yürümez ki...”
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: