TURİZM’DE İLERLEMEK İSTİYORSAK

Şaban Ali Yaşaroğlu Şaban Ali Yaşaroğlu 31/12/2019 23:40
Turizm, uluslararası kültür alışverişi ve harmanlanması ile insanlar arasındaki güven ve daha köklü tanışma ve kaynaşmayı sağlayan bir sektördür.
Dünya turizm hareketleri için Türkiye, bir tatil, bir açık hava müzesi ve de bir rüya ülkesidir.
Çünkü Urartulardan Roma’ya, Selçuklulardan Osmanlıya kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapan tarihin ve doğanın birleştiği dört kıtanın kavşağında bir kültür köprüsüdür.


Geçmişten geleceği görmenin tutkunları için mutlak görülmesi gereken ve her karış toprağın altında binlerce tarihi kalıntılarla dolu olan Anadolu’nun sahipleriyiz. Böylesi bir miras zenginliğine sahip Türkiye’nin insanlığa tarihsel borcu bulunmaktadır. Bu zenginliğini ne denli dünya turizminin vitrinine koyup tanıtabilirse bu borcu ödemiş olur ve kendisi de kazanmış bulunur. Bu da satış ve pazarlama ile gerçekleşmektedir.

O halde gelişen teknoloji ile birlikte satış ve pazarlama tekniğini en geniş pencereden bakıp etkili kullanmamıza bağlı olduğunun bilinciyle hareket etmemiz gerekir. Satış ve pazarlama bir yerde “ikna etme sanatı ve bilimi” olarak tanımlanmaktadır. Turizm yöneticileri rekabet dünyasında başarılı olmaları için bu sahada geliştirici ve tam donanımlı profesyonel insan kaynaklarına fazlasıyla önem vermeleri gerekecektir. Çünkü turizmciler, hedef seçtikleri kitleleri kendi lehlerine çekmede ne denli başarılı olurlar ise, o ölçüde büyüme ve başarıyı yakalamış olacaklardır.

Turizmde kalitenin çıtasını yükselterek büyümek zorundayız. Çünkü her biri pahalı ve lüks bir konaklamanın sahibiyiz. Türk turizmcileri olarak dünya gündemindeki siyasal, sosyal ve ekonomik gelişmeleri çok iyi izleyerek yorumlamak zorundalar. Türkiye, kara bulutların ülkeden ülkeye savrulduğu Orta Doğu coğrafyasının tam ortasında bulunan bir ülkedir. Güneyimizdeki komşu ülkeler ölüm kalım savaşı içerisindeler. Kimi ülkelerdeki lüks oteller askeri kışlaya dönüştürüldü. Aman dikkat/…

Biz yine konumuza dönelim. Turizm sektörü insan ilişkilerine dayalı özelliğinden ötürü, satış ve pazarlama tekniklerinde başarı sağlamak büyük yetenek ve bilgi gerektirmektedir. “Eskimo’ya buzdolabı satmak kadar” zor bir iştir, satmak işi. İşte bu özelliğinden dolayıdır ki, turizm sektöründe görev alanların bu sahada yeterli bilgi donanımına sahip olmaları gerekmektedir. Çünkü, hedef seçilenlerin ilgisini çekebilme stratejisini bilimsel olarak yürütmenin zorunluluğu bulunmaktadır.
Bunun yolu ise, nitelikli insan yetiştirmek ve hizmette insanın davranışını ve kalitesini yükseltmektir. Yapılması gereken, insan kaynakları departmanı olarak işe almada doğru kişiyi seçmek,m satış ve pazarlama konularında eğitmektir. Bu yöntem başarıya giden yolun temel taşı olarak algılanmalıdır.
Böyle bir anlayışla rakiplerinizi aşmanın ve beklentililerinizi elde etmenizin yolu açılmış olur.

Aslında hizmet sektöründe çalışanların her biri birer satış elemanıdırlar. Kimi otel odasını, kimi yeme içmeyi, kimi de bilet satar. Hepsinin ortak özelliği ise, birer satıcı olmalarıdır. Bu nedenle, turizm sektöründe görkemli ve pahalı tesisleri kurmanın yanı sıra, nitelikli ve profesyonel insanların yetişmesine önem vermek ve onların  eğitimi için yapılacak yatırımlara öncelik tanımak gerekmektedir. Bu gerçek göz önünde bulundurulamaz ise, gün gelir sermayenizi yitirir ve tesisinizi bir başkasına devretmek zorunda kalırsınız.

Hedef  “Konuk Memnuniyeti” sağlamak olduğuna göre turizm işletmelerinde çalışanların, görevlerini doğru uygulamak ve başarılı olabilmeleri için, ufku dar değil açık, durağan değil yaratıcı ve işini severek yapan eleman olmaları gerekir. Ancak bu yapıdaki elemanlarla hizmetin kalitesi yükseltilebilir. Böyle bir satış tekniği ile “Konuk Memnuniyeti” sağlanabilir. Satış, bir insan becerisidir. Coşku ve istek yaratarak yaratılabilir. Yeter ki, siz işletme olarak bu tavır, tutum ve davranış biçiminde olacak hizmet tipi eleman yetiştirebilesiniz. “Ürün satmayın./ Önce kendinizi satın./” diye bir deyim vardır. Bilindiği gibi, doğru iş değil, ürün değil, yanlış tutum ve davranış nedeniyle kaybedilir. Çünkü konuklar, kendilerine güler yüzlü bir yaklaşım, mesleğine uygun doğal ve içtenlikli profesyonel görünümü satın alırlar. Sonra odayı, yeme içmeyi ve bileti satın alırlar.

Turizmde hizmet üreten satış elemanları kişisel hijyenlerine, bakımlarına ve giysilerine de mutlak önem vermeli ve özen göstermelidirler. “Giysi insanın kendisi değildir, ama onun görünüm kısmının %90 yapar.” denir.

Hizmet sektöründe misafirler ne sunduğumuza değil, nasıl ilgilendiğimize bakarlar. Bu nedenle hizmet sektöründe, olumlu bir izlenim ve her şey ilk yaklaşıma bağlıdır. Bir misafirin kazanılma biçiminin kapıda karşılanışına bağlı olduğu unutulmamalıdır. Ya kaybedilir, ya kazanılır. Olumsuz bir duygu ile otelinize giren konuğunuzu olumlu bir duyguya döndürmek kolay bir şey değildir. Hele gelen insan ilk kez geliyorsa işiniz daha da zordur. Otelinize ilk kez gelmiş konuklarınız, sizin en iyi ve yeni iş kaynaklarınız olduğunu asla göz ardı etmeyiniz.

Hizmet sektörünün satıcı konumunda olan elemanların ortak özellikleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

•    Sürekli coşkulu, istekli ve şevkli bir duruşları olmalı.
•    Rahat bir diyalog ve ilişki kurabilmeli.
•    Pozitif, pratik, esnek ve yaratıcı bir yapısı bulunmalı.
•    Hizmetinde bulunduğu misafirlerine, kendisinin içten bir dostu olduğuna inandırabilmeli.
•    Misafirinin hobisini öğrenebilmeli.
•    Satış ve pazarlama stratejisini uygulayabilmeli.
•    Empati kurmada başarılı olup duygularını kontrol edebilmeli.
•    Rakibini iyi tanımalı,
•    Başka birinden bir şey öğrenebileceğini kabul edebilmeli.
•    Telefon görüşmesinde sevk, istek ve ilgi uyandırabilmeli.
•    Başkalarının üzerinde olumlu izlenim bırakabilmeli.
•    Teknolojik gelişmelere uyum sağlanabilmeli.

İşte bu özelliklere sahip çalışanların işletmelerindeki satışları artırma çabaları başarıya ulaşır. Doğrusunu söylemek gerekirse, bir insan olayı olan turizm sektöründe hizmetin tanımını yapmak pek de kolay değildir. Çünkü hizmet elle tutulmayan, tartışılmayan ve elle ölçülmeyen bir şeydir. Akılcı olmaktan çok duygusaldır. Örneğin, hizmeti satabilirsiniz ama, başka birine göstermesi ya da götürmesi için bir örneğini misafirinize veremezsiniz. Çünkü hizmetin sunumunu ve satışınızı yaparken misafirin elinde somut hiçbir şey olmayabilir. Bu bakımdan hizmet, hizmeti alan kişinin, bu hizmeti veren ürününü satan ve pazarlayanlarla beraberken (olumlu ya da olumsuz) ne hissettiğidir.

Aslında, işletmenizdeki misafirlerinize satılacakların satışını yapabilmenin bir tek yolu vardır. Onlara güven vermek ve istemesini sağlamaktır. Dr.Kerry  Johnson’un deyimiyle “ İnsan ilişkilerindeki bilginiz ve beceriniz, ürün bilginiz düzeyine ulaştığında bilin ki iyi satıcısınız.”

   


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.