Seylan Çayı eşliğinde Buda'nın izini sürmek
Kilometrelerce uzanan sahilleri ve her mevsim yeşil ormanlarıyla Marco Polo’ya göre dünyanın en güzel adası Sri Lanka, benzersiz Budist mağara tapınakları, antik kentleri ve uçsuz bucaksız çay bahçeleri ile yeni yılda sizleri bambaşka bir deneyime davet ediyor.

1972 yılına kadar Seylan olarak bilinen Şri Lanka, MÖ 3. yüzyıla değin uzanan zengin bir kültür mirasına sahiptir. Bu zenginlikte, adada yüzyıllar boyunca hüküm süren farklı uygarlıkların etkisinden söz edilebilir. Günümüzde Şri Lanka’yı oluşturan ana adaya ilk yerleşenlerin Avustralya kabileleri olduğu sanılır. Adanın nüfusunun dörtte üçünü oluşturan Sinhalilerin kökeni ise MÖ 5. yüzyıl dolaylarında Hindistan’dan göç ederek bu kabileleri özümleyen Hint-Ari topluluklara dayanır. Adanın öbür halkı Tamillerin, Dravid kültürünün damgasını taşıyan Hindistan’ın güneyinden göçleri ise daha sonraki uzun bir döneme yayılmıştır.
Şri Lanka’da resmi din olarak Budizmin benimsenmesi, MÖ 3. yüzyıla doğru gerçekleşir. Budist keşişlerin kurduğu manastır ve tapınakların önemli rol oynadığı bu süreç, MÖ 2. yüzyılda tamamlanır ve bu yeni din, adaya siyasal ve kültürel birliği de getirir. Yüzyıllar boyunca Hindistan’la etkileşim içinde olan Şri Lanka’nın Avrupa’nın ilgisini çekmesi ise 16. yüzyılın başına denk gelir. Adaya ilk çıkan Portekizliler, yaklaşık 100 yıl hüküm sürdükten sonra bayrağı önce Hollandalılara, sonra da İngilizlere devreder. İngilizler “Seylan” adını verdikleri ve Hindistan üzerinden ele geçirdikleri adayı 19. yüzyıl başında krallıklarına bağlı bir sömürge haline getirir. Adanın tam bağımsızlığını kazanması ise 1972 yılına nasip olur.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: