Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Selimiye Mahallesi’nde yapılması planlanan yat limanı projesi, çevre ve kamu yararı tartışmalarının odağında. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Portmarin Liman İşletmeciliği Turizm İnşaat A.Ş. tarafından hayata geçirilmek istenen marina için çevresel etki değerlendirme (ÇED) sürecinde nihai karar aşamasına geçti. ÇED raporu, halkın görüş ve önerileri için on gün süreyle askıya çıkarıldı.

Proje, Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırlarında yer alıyor. 145 yat ve tekne bağlama kapasiteli liman için yaklaşık 446 milyon TL bütçe öngörülüyor. Alan, MUÇEV tarafından şirkete 10 yıllığına kiralandı; ön izin sözleşmesi 12 Mayıs 2023’te imzalandı. Ancak proje sahasında uzun süredir tarımsal faaliyet yürütülüyordu. Son dönemde tarımsal kullanım izni talebinin reddedilmesi, kıyının kullanım amacının değiştirildiği yönünde eleştirilere neden oldu.

Kent Politikaları Derneği Genel Sekreteri ve MUÇEP gönüllüsü Halime Şaman, projeye karşı kamuoyunun tepkisini şöyle dile getirdi:

“Bakanlık çevreyi korumak yerine rant odaklı bir şehircilik anlayışıyla hareket ediyor. Bilime, topluma, doğanın ihtiyaçlarına kulak verilmiyor. Bu bölge artık yeni bir marina kaldıracak durumda değil. Halk daha önce açıkça ‘Bu projeyi istemiyoruz’ dedi. Buna rağmen projenin önü açıldı. Biz bunu kabul etmiyoruz. Yasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Mücadelemiz sürecek.”

Selimiye halkı ve çevre örgütleri, kıyıların kamusal kullanımına ve doğal dokusuna zarar verecek projelere karşı hukuki ve toplumsal mücadeleyi sürdürüyor. Uzmanlar, bölgenin ekolojik taşıma kapasitesinin çoktan aşıldığını ve yeni marina yatırımlarının geri dönüşü olmayan tahribatlara yol açabileceğini vurguluyor.

Türkiye’de kıyıların özel şirketlere kiralanması ve turizm yatırımları adı altında yapılaşmaya açılması, son yıllarda sıkça gündeme geliyor. Kamuoyunda “rant odaklı çevre yönetimi” eleştirilerini artırıyor.