Rüyalar Kenti, Burdur-Ağlasun’a yolculuk…

Adil Çulhaoğlu Adil Çulhaoğlu 31/12/2019 23:40
  Brüksel’de bir bilim adamı Prof. Marc Waelkens’ınBurdur’un Ağlasun ilçesinin 7 km uzağındaki SagalassosAntik kentinde 21 yıldır kazıları ile ortaya çıkardığı buluntuların günümüze aktardığı mitolojik hikâyelerini anlattığı seri konferanslarından birine katılmak üzere yola koyulup, Metroya indiğimde panolarda Belçikalıları tatile Türkiye’ye davet eden ısıl ışıl canlı ‘Türkiye reklamlarıyla’ karşılaştım. Konferansa geç kalma riskini göze metrodakiyolculuğumu uzatıp panoları seyre daldım bir süre.
 


Leuven Katolik Üniversitesi Doğu Akdeniz Arkeolojisi Bölümü Profesörsü olan Marc Waelkens kendini ‘Sagalassos Arkeolojik Araştırmalar Projesi’’ine adamış. Antik kent ve başlatılan kazı çalışmalarının anlatıldığı dia-konferansta, Brüksel Yunus Emre Enstitüsü’nün konferans salonunu dolduran izleyenlerin belirli bir süre sonraSagalassos’a adeta yolculuğa çıktıkları, kazı alanındaki çalışmalara katıldıkları hissediliyordu. Waelkens hocasadece  katılımcılara Doğu Akdeniz’in Toros dağları arasında bulunan Sagalassos kentinde Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini günümüze bağlayan çeşitli yapı kalıntıları ve kentte yaşanan mitolojik hikayeler hakkında bilgiler vermekle kalmıyor, aynı zamanda onları  her yıl Temmuz-Ağustos aylarında yaptıkları kazı çalışmalarını yürüten ekibin gönüllü birer üyesi haline getiriyor.
 
Belçika’nın Flaman bölgesi ağırlıklı olarak Brüksel ve diğer şehirlerindeki üniversitelerde en az 500 kişinin katıldığı  ‘Sagalassos Antik Kenti’ konulu konferansları Aralık-Mart ayları arasında yapılmış. Ayrıca konferanslar ve organize edilen etkinlikler sonucu yaklaşık sayıları 800 kişiye ulaşan ‘Sagalassos Dostları’ adıyla bir grup oluşturulmuş. Brüksel Büyükelçiliğimiz Kültür ve Tanıtma Müşavirliği’nin destek ve işbirliği ile sürdürülen seri konferanslara program harici 5. konferans olarak Yunus Emre Enstitüsü’nün 100 kişilik küçük salonunda bu organizasyon ilave edilmiş.   Waelkenshoca konferansının sonunda, projeye maddi ve manevi destek veren ‘Sagalassos Dostları’na üye olmaya davet ediyor. Bir davette daha bulunuyor Hoca. Antalya’da tatilini geçireceklerin sahilde güneş depolamaya ara verip, günü birlik 120 km uzağında Ağlasun’a uzanmalarını, gönüllü olarak kendilerini gezdirebileceklerini,  en iyi korunmuş antik yerleşim yeri unvanlı ve 1000 yıllık seramik üretim merkezi olma özelliği ile de 2009 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine alınmış olanSagalassos kentinin tarihi dokusunu yaşamaya, şehre M.S.2. yy’da en iyi siyasi ve ekonomik dönemi yaşatan  İmparator Hadrian ile Marcus Averlius’un anıtsal büstleri başta olmak üzere   ve diğer buluntuların sergilendiği Burdur Müzesini ziyarete davet ederek konuşmasınıbittiriyor. Alkışlarla beraber dinleyenlerin SagalassosRüyasından sıyrılmaya başladıkları fark ediliyordu. Sorular soruluyor, Marc Waelkens 1,5 saatlik konferans vermemiş gibi, hiç yorulmamış gibi soruları cevaplıyor uzun uzadıya.
 
Marc Waelkens kendisini kutlamaya ve teşekküre gelen Kültür ve Tanıtma Müşaviri Kenzi Güzel’e Anvers ve Brüksel fuarları Türkiye stantlarında verilen desklerle ilk kez büyük bir kitleye ulaşabildiklerini ve gördükleri ilginin kendilerini mutlu ettiklerini belirterek, fuar ve konferanslara olan katkılarından dolayı teşekkür ediyordu. Müşavir Güzel’ Belçika’nın Tongeren şehrindeki Galla-Romeins Müzesinde 29 Ekim2011–17 Haziran 2012 tarihlerinde Sagalassos-City of Dreams’ adıyla Sagalassosören yerimizde çıkartılan eserlerden oluşan bir sergi açılacak. Waelkens Hoca ve ekibi ile işbirliği halinde fuar stantlarımızda ve konferanslarda broşürlerini dağıtarak, bu serginin de tanıtımına başladık. Büyük bir ilgi var.
Sergi açıldığında ülkemize  ilginin daha da artacağına  inanıyoruz.’derken Marc hoca da tastikliyordu,asistanıEbru hanımla beraber.
 
Enstitü’nün kokteyl salonuna girildiğinde, Mutfağımızın lezzetleri katılan herkese ‘harika’ dedirtiyordu. ‘Sagalassos’un yanında Türk Mutfağının zenginlikleri sohbetlerde yerini almaya başlamıştı.Katılanlardan bazıları benim gibi Brüksel’deki metro durakları ve Belçika’nın her yerinde kavşaklardaki dev panolardaki Türkiye reklamlarını görmüş, sevinçlerini düşüncelerini iletmek için KenziHanımla sohbete dalıyorlardı. Bir katılımcının çocuğunun ’Anneciğim Belçikalılar Türkiye’yi ne kadar çok seviyormuş… Okulumuzun karşısına Türkiye posteri asmışlar’ diye sevincini kendisine aktarış şeklini anlatınca herkesin duygulandığı göze çarpıyordu. Sohbetin konusu birden bire Belçika’da her yerinde başlayan Türkiye reklamları oluvermişti. Posterleri Belçikalılar asmamıştı ama Belçikalı Hoca Marc Waelkens’ın yıllardırSagalossos’ta ve Belçika’da sürdürdüğü çalışmalar ülkemize olan sevgiyi gösteriyor ve arkeoloji alanındaki zenginliklerimizin posterlerin asmaya devam ediyor.
 
Kokteylin sonuna doğru ayrılmak için hareketlenenlerin kendilerine sunulan lezzetleri bulabilecekleri adresi almaya Yunus Emre Enstitü’nün görevlisi Ebru Hanıma yöneldiği fark ediliyordu.
 
İlkini 11 NİSAN günü Belçika Büyükelçisinin Ankara’daki konutunda sıcak bir konukseverlik ortamında izlediğim bu konferanslar Türkiye’de de devam ediyor. Bunları ayrıca değerlendireceğim.  İmkanı olanlara Antalya, Burdur ve İstanbul’da katılmalarını öneriyorum.
 
 
 
 
 

Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.