Point Otel Barbaros’ta, sinema sansür arşivi...
Turizmci Gökhan Özbek, Point Otel Barbaros’ta kurdukları ‘Sahaf’ isimli kütüphane için, Ar Film Stüdyosu’nun sahibi Nurettin Ada’nın yarım asır sonra ortaya çıkan ve Türkiye’nin bir dönemine ‘sinema’ penceresinden ışık tutan evraklarını valiziyle birlikte satın aldı.

“Vahi Öz tersanede çalışırken kırıtmasın, ‘şu karpuzdan çimlenin de ateşiniz sönsün’ denilmesin, Ekrem, müstakbel kayınvalidesinin yanağından makas almasın, kaynana yerine kaynanacığım denilsin, Zehra ile komşu kadın şehvetli bir biçimde konuşmasın, pehlivanın donlu sahnesi kısa tutulsun, Osman’ın arkası yırtık pantolonu fazla gösterilmesin, filmde kahpe sözcüğü olmasın, Kayseri ismi geçmesin…”
AR FİLM'DEN ‘SANSÜR EDİN’ TALEBİ
Evrakların tamamına yakını Ar Film Stüdyosu’na ait ve şirketin sahibi Nurettin Ada’nın imzasını taşıyor. Söz konusu evrakların değişmeyen konusu ise ‘sansür…’ 1950’lerin sonu ve 60’lı yıllara ait olduğu anlaşılan yazışmalarda film senaryoları ve çekilen filmlerin ‘sansürü’ temel yazışma konusu. Nurettin Ada’dan Emniyet Müdürlüğü’ne ‘sansür’ talebi gidiyor, kısa bir süre sonra da, İçişleri Bakanlığı, Genelkurmay, Emniyet, Milli Eğitim Bakanlığı ve Basın Yayın Turizm Genel Müdürlüğü’nden birer temsilcinin yer aldığı Merkez Film Kontrol Komisyonu toplanıp filmin hangi sahnesinin veya senaryonun hangi bölümlerinin sansürlenmesi gerektiğine karar veriyor. İşte yarım asır sonra ortaya çıkan valizdeki o ‘sansür’ kayıtları:
‘KAYNANA’ YERİNE ‘KAYNANACIĞIM’
23 Ağustos 1961 tarihli yazı İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden Ar Film şirketine gönderilir. Dönemin İl Emniyet Müdür yardımcısı Arif Yüksel’in imzasını taşıyan yazıda, “Ayrı Dünya” adlı filmin senaryosu sansür edilmiştir. Anılan kararda senaryodan çıkarılması istenen bölümler şöyle:
*“Marvin Şakir onsuz yatamaz” ibaresi “Onsuz yapamaz” şeklinde değiştirilsin.
*Duş sahneleri umumi nekahat kurallarına dikkat edilerek filme uyarlansın.
*Zehra ile komşu kadın arasında geçen konuşma şehvane hisleri tahrik etmeyecek şekilde filme intikal
SÖNEN OCAK’A YURTDIŞI YASAĞI
5 Haziran 1956 tarihli bir başka kararda da “Kadifeden Kesesi” isimli film senaryosunda geçen “Kayseri” kelimesinin çıkarılması, yer adı belirtilmeden filmin çekilebileceği bildirilir. Yine 15 Ekim 1957’de İstanbul Emniyeti’nden İstiklal Film şirketine bir yazı gönderilir. Yazıda “Sönen Ocak” isimli filmin yurtiçi gösteriminde bir sorun bulunmadığı, ancak filmin yurtdışına çıkarılmaması istenir.
ettirilsin.
* ‘Kaynana’ tabiri ‘kaynanacığım’ şeklinde değiştirilsin.
AFİYET HANIM MEMNUN ETMESİN!
* Zehra’nın söylediği “Bakıyorum çok ateşlenmişsiniz. Şu karpuzdan çimlenin de ateşiniz sönsün” cümlesi çıkarılsın.
*Osman’ın pantolonunun arkasının söküldüğünü gösteren sahneler filme çok kısa girsin.
*Hizmetçinin Osman’a söylediği, “Nasıl memnun etti mi sizi Afiyet hanımefendi” cümlesi çıkarılsın.
*Pehlivanın donla gözüktüğü sahne, çok kısa olarak filme intikal ettirilsin.
‘VAHİ ÖZ BALYOZU VURURKEN KIRITMASIN’
1 Kasım 1961’de Büyük Sinema’da toplanan Komisyon, Ar Film Stüdyosu’na ait “Ay Doğarken” adlı filmi izler. Komisyon’un sansürleyeceği noktalardan
‘KAHPE’ SÖZÜNE ONAY YOK
Yine 16 Aralık 1965’de “Karakedi” filmini izlemek için bir araya gelen 5 kişilik Komisyon, filmin belli yerlerinde geçen “Kahpe” sözünün çıkarılması şartıyla filmin gösterime sunulması ve yurtdışına çıkarılmasına onay verir.
sonra filmin gösterime sunulması ve yurtdışına çıkarılmasına karar verir. Sansür edilmesi istenen o sahneler kararda şöyle anlatılır:
*Komşu kadının bornozlarını balkona astığı sıradaki konuşmaları genel ahlâk ve edep kurallarına uymuyor.
*Filmin birçok sahnesinde geçen, Ekrem’in müstakbel kayın validesinin yanağını sıktığı, makasladığı sahneler,
*Oğuz ile Ayşe, kayalar üstünde, Tülin ile Ekrem’in sevişmelerini seyrederken, Oğuz’un Ayşe’ye söylediği ‘Fakir olduğunuz için size yüz vermiyor cümlesindeki ‘fakir olduğunuz için’ ibaresi çıkarılsın.
*Tersanede gemi tamiri yapan Vahi Öz’ün balyozu vururken kırıtması sahnesi, çalışma vakar ve ciddiyetine uymadığından bu sahne çıkarılsın.
RECA EDERİM GEREKENİ YAPIN!
30 Mayıs 1967 tarihli Nurettin Ada imzasını taşıyan belge de İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilmiş. Evrakta şu ifadeler yer alıyor: “Kurumumuzun hazırladığı ‘Ay Doğarken’ isimli filmin sansür edilip tarafıma bir belge verilemesi hususunda gereken işlemin yapılmasını saygılarımla reca ederim.”
PERİHAN’IN ÇAMAŞIRLARI GÖRÜNMESİN
Yine Ar Film Stüdyosu’na ait ‘Kamyon Faresi’ isimli film için 5 kişilik Komisyon 15 Aralık 1965’de Filmciler Derneği’nde toplanır. Kararda sansürlenmesi istenen sahneler 4 maddede sıralanır:
*Perihan odaya girdikten sonra Hüseyin, “Öyleyse şimdi benim olursun” dedikten sonra sevişirler. Perihan’ın elbise ve çamaşırlarının yere atıldığını gösteren sahnenin tamamı…
*Perihan’ın doğum yapmak üzere ameliyat olduğu sahneden karnının açıldığını gösteren pasaj,
*Filmde geçen ‘Mandepsiye (Kandırılmak) basmak’, ‘piyastos, ‘bizim moruk gibi’ sözler,
*”İşin içine mangır girdi mi anamı bile satarım” sözü çıkarılsın.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: