Türkiye turizmini 2018’de neler bekliyor?’

Türkiye turizminin geldiği son noktayı değerlendiren İstanbul Bilgi Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Onur Gülbahar, sektörün tüm paydaşlarının birlikte hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi.

11/05/2018 01:05
Türkiye turizmini 2018’de neler bekliyor?’

Türkiye, dört mevsim turizme elverişli, hem doğal hem de kültürel varlıkları zengin, turizm açısından avantajlı bir ülke. Ancak turizm sektörünün hala gelişmesi gereken yönleri var. Türkiye turizminin geldiği son noktayı değerlendiren İstanbul Bilgi Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Onur Gülbahar, sektörün tüm paydaşlarının birlikte hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi. 

Ülkemiz doğal güzellikleri, kültürel zenginliği ve bulunduğu coğrafi konum sayesinde turizm açısından oldukça şanslı bir ülke. Yine bulunduğu coğrafi konum nedeniyle bazı dezavantajları da bulunuyor. Ülke turizminin mevcut durumuna ilişkin önemli açıklamalarda bulunan İstanbul Bilgi Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Onur Gülbahar, Türkiye’yi turizmde “Hem çok şanslı, hem de çok şanssız” olarak nitelendirdi.

Turizm açısından hem çok şanslıyız, hem de çok şanssız

“Ülke olarak, bulunduğumuz coğrafi konum nedeniyle, turizm açısından hem çok şanslıyız, hem de çok şanssız. Şanlıyız; çünkü turizmin altyapısını oluşturan doğal, tarihi ve kültürel varlıkların zenginliği, derinlere inildiğinde dünya tarihini değiştiriyor. Şanssızlığımız da, aslında temel olarak bu zenginlikle ilişkilendirebileceğimiz bir durum.

Bulunduğumuz coğrafyada yaşanan krizler ve savaş tehditleri ülkemizi fazlasıyla etkiliyor; zira tamamen dışında kalmamız mümkün değil” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Gülbahar, özellikle turizm sektörünün krizlere, değişimlere son derece duyarlı olduğunu belirtti.

“Her mevsimi yüksek sezon haline getirebiliriz”

Var olan potansiyeli değerlendirip en fazla turist çeken ülkelerden biri olabilmek için çok çalışılması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Gülbahar, “Belli pazarlara, belli turizm türlerine, belli tarihlere bağlı kalmamak gerek. Rusya ile yaşadığımız krizde, iklim değişikliği nedeniyle yeterli kar görmeyen kayak merkezlerimizde bunların zararlarını yaşadık.

Bu yıl için de, bazı otellerin Rus turistlere yer açabilmek için Avrupa’ya verdiği kontenjanı durdurduğu konuşuluyor. Peki, sektör 7,5 milyon Rus beklentisiyle mi kontenjan ayırdı? Ya yeni bir kriz olur da bu kontenjanlar boş kalırsa? Ülkemiz, her turizm çeşidinin uygulanabileceği ve faaliyetinin yürütülebileceği, yeni turizm çeşitlerinin ve destinasyonların yaratılabileceği bir maden. Turizmi rahatlıkla tüm yıla yayabilir, her mevsimi yüksek sezon haline getirebiliriz” dedi.

“Hizmet sektörü bir bütündür, her parçası ülkenin tanıtımına katkı sağlar”

Turizm sektörünün duyarlılığının Türkiye’de oldukça hassas olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Gülbahar, “Sektör, tüm dünyada çok duyarlı bir sektör. Ama bu duyarlılık, Türkiye’de had safhada. Ancak bunun sanılanın aksine Müslüman ülke olmakla bir ilgisi yok. Bunu Mısır örneğinden de anlamak mümkün. Mısır, terörün etkilerinden ve yarattığı algıdan ivedilikle kurtuldu. Kampanyalar düzenleyerek ters algı yarattı ve kendini topladı. Doğru politika ve uygulamalarla başarı elde edilmesi kaçınılmaz” dedi.

“Hizmet sektörü bir bütündür, her parçası ülkenin tanıtımını etkiler” diyen Prof. Dr. Gülbahar, sektör her şeyi mükemmel şekilde yapsa bile, tek bir olumsuz tecrübenin tüm olumlu tabloyu tersine çevirebileceğini söyledi.

Olumsuz bir olay bile, olumlu imajı tamamen tersine çevirebilir

Prof. Dr. Gülbahar, “Yaşanan olumsuz bir olay, turistte yaratılan olumlu imajı tamamen tersine çevirebilir. Bu gerçeği genellikle taksi örneği üzerinden anlatırız. Canlı örneği ne yazık ki yakın bir zaman önce yaşandı. Turizm gündemi Japon turistleri Atatürk Havalimanı’ndan Sultanahmet’e transfer eden şirketin, taksiyle 60 TL tutan yol masrafı için 1550 TL ücret aldığı haberiyle sarsıldı.

TÜRSAB konunun üzerine gidiyor. Türkiye’nin en güçlü sivil toplum kuruluşlarından ve kendine ait kanunu olan ilk birliği TÜRSAB; sektörün tüm paydaşlarıyla ortak hareket ederek, ülkenin etkin tanıtımına katkı sağlar diye ümit ediyorum” şeklinde konuştu.

“Seçimin 24 Haziran’da olması turizmcilere rahat bir nefes aldırdı”

“Erken seçim haberleri, çok kısa sürede, 26 Ağustos beklentisiyle başlayıp, 24 Haziran kararı ile sona erdi. 26 Ağustos kararı alınmaması, turizmcilere rahat bir nefes aldırdı. Seçimlerdemokrasi gereği, sonuçlanıncaya kadar -hatta sonucuna göre bir süre daha- belirsizlik yaratır. Belirsizlik ise, seyahat ve turizm sektörünün haz etmediği bir durum. Okulların da açık olduğu Ramazan ayında, özellikle iç pazar ve Ortadoğu pazarından bir hareket beklememek gerek.

Ramazan Bayramı’na denk gelen 14-17 Haziran tarihlerinde yerli ve Ortadoğu pazarları hareketlenir. Esasen 24 Haziran’a kadar beklentimizi düşük tutalım, zaten sezon genelde daha ziyade Temmuz ayında hareketleniyor. 18-26 Ağustos arası Kurban Bayramı tatili, yine yerli pazar ve Ortadoğu pazarının bir hayli hareketli olacağı tarihler” şeklinde konuşan Prof. Dr. Gülbahar, sektörün 2015 rakamlarına ulaşma konusunda zorluk yaşayabileceğini, ancak düşüşe de geçmeyeceğini savundu.

“Avrupa ve ABD’li turistlerin fiyata duyarlı kesiminin dikkatini çekebiliriz”

Avrupa ve ABD’li turistlerin fiyata duyarlı kesiminindikkatini çekebileceğimizi söyleyen Prof. Dr. Gülbahar, “TL’nin Dolar ve Euro karşısında değer kaybetmesi, ana pazarlarımız arasında yer alan Avrupa ve ABD ile Ortadoğulu tatilcilerin fiyata duyarlı kesiminin dikkatlerini ülkemize çekecektir. Bununla beraber, Bakanlık tarafından, Ruble ve İran Riyali’nin değer kaybetmesinin Rusya ve İran’dan gelecek ziyaretçi sayılarını etkilemeyeceği belirtiliyor.

Şahsi olarak ben de öyle olmasını ümit ederim. Bakanlık Rusya’dan 6, Almanya’dan 5 milyon turist bekliyor. Bilindiği gibi bu yıl Çin’de Türkiye yılı; buna yönelik çeşitli faaliyetler yürütülüyor. Hatta ne tesadüftür ki, Çin’de bu yıl çok popüler olan bir şarkının en sevilen sözleri ‘Seni romantik Türkiye’ye götürmek istiyorum’ iken, bu rüzgarı arkamıza alabilecek miyiz?

Turizm dünyasının en önemli fuarları arasında yer alan İngiltere, Hollanda, ITB Berlin ve en son ATM Dubai’den bu sezon ile ilgili çok olumlu haberler geldi. Geçtiğimiz yıllarda Türkiye ve Mısır’dan uzaklaşan ziyaretçileri çeken rakibimiz İspanya müthiş bir trend yakaladı. Buna karşılık, İspanya ve Yunanistan gibi rakiplerimizin hizmet kalitesinden memnuniyetsizlik yaşanması bize avantaj kazandırabilir” dedi.


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.