Krizden çıkışın formülünü uzmanlar açıkladı
Turizmciler, sektörde iyiden iyiye hissedilmeye başlanan krizden çıkış yollarını arıyor. Peki Türkiye’nin “Bacasız sanayi”si turizm nasıl kurtulacak? Krizden kurtulmanın yollarını uzmanlar açıkladı…

“Rusya ile ilişkilerde yumuşama olmazsa hiçbir şey fayda etmez”
Timur Bayındır (Türkiye Otelciler Birliği Başkanı)
- Son dönemde özellikle erken rezervasyon kampanyalarının da etkisiyle yerli turizm potansiyeli oluştu. Tesislerde yerli turist payı önemli düzeye ulaştı. Ancak bu yıl ortaya çıkabilecek kayıpları yerli turistle telafi etmek zor. Rusya’dan 4.5 milyon kişi geliyordu. Önümüzdeki günlerde Rusya ile Türkiye arasında bir yumuşama söz konusu olursa toparlanma başlayabilir ama bu ülkeden aldığımız turist sayısına erişmemiz zaman alacaktır.
“Yurt dışına çıkışların zorlaştırılması manasız”
- Rusya ile yumuşama olmaması durumunda ise ne yapılırsa yapılsın fayda etmeyecektir. İlk etapta bütün gücümüzle Avrupa’ya ağırlık verip eski potansiyeli nasıl geri getirebiliriz diye düşünmek lazım. Türk turizminin Rusya’dan doğacak açığı Avrupa ile kapatma şansı asla yok. Ama en azından bir kısmını telafi edebiliriz. Avrupa’da da büyük bir ekonomik ve siyasi kriz algısı var. Avrupa’dan gelen misafirlerimizin sayısı düştü. Yeni pazarlar, potansiyel pazarlar iyi ama ülkemizin kaybetmesi muhtemel turist sayısını karşılayacak büyüklükte olması mümkün değil. Ruslar Türkiye’ye ilk gelmeye başladığında yılda 50 bin turist geliyordu. Sonra yıldan yıla sayı 4.5 milyonu buldu. Dolayısıyla birdenbire Rusya’nın yerine ikame edilecek yeni bir pazar yok.
- Biz Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) olarak yerli turistlerin tatillerini Türkiye’de yapmasını tabii ki tercih ederiz. Ancak bu konuda bir zorlamaya kesinlikle karşıyız. Yurt dışına çıkışların zorlaştırılması yönündeki önerilerin de gerçekçi olmadığını düşünüyoruz. Tatil konusunda her vatandaş kendi hür iradesine göre seçim yapabilmeli.
- Maalesef geçmişten kalan, yerli turistin hor görüldüğüne dair bir imaj var. Sektörde böyle bir düşünce mümkün değil. 2009’da 300 bin kişi erken rezervasyon yaptırarak tatile çıkarken, 2015’te kampanyalardan faydalanan tatilci sayısı yaklaşık 2 milyon. Her yıl bir öncekinden çok daha fazla kişi erken rezervasyonu tercih ediyor. Bu durum erken rezervasyonun yerli tatilci tarafından ne kadar benimsendiğinin bir göstergesi.
Tabii bunun tüketiciye de büyük ölçüde faydası var. Tüketiciler artık daha bilinçli. Yaz sezonunda iki kat para vereceğine bugünden kararını veriyor ve avantajlı çıkıyor. Biz yerli turistin yurt içinde tatil yapmasını tercih ederiz. Erken rezervasyon kampanyaları bugüne kadar “Yabancıya ucuz, yerliye pahalı fiyat uygulanıyor” şikayetlerini de ortadan kaldıran bir uygulama.
“Turizm güven, huzur ortamı ister; bunun sağlanması lazım”
Yıldıray Karaer (Corendon Yönetim Kurulu Başkanı)
- Turizm sektörü çok ciddi anlamda bir kriz yaşıyor. Bu kriz aslında geçen sene başladı. Bu sene ise krizin şiddetlenmesinde etkili olan birkaç olay yaşandı: İlk önce Suruç’ta yaşanan terör olayları, Suriyeli göçmenlerin Türkiye’ye özellikle de Ege’ye akını... Daha sonra Rus uçağının düşürülmesi ise bu işin tuzu biberi oldu. Ocak ayında Sultanahmet’te yaşanan, 10 Alman turistin ölümüyle sonuçlanan bombalı saldırıyı da unutmamak gerekir.
- Yerli turistlerin bu açığı kapatacağına inanmıyorum. Birkaç öneri var; yurt dışı çıkış harçlarının artırılması, çıkışın zorlaştırılması gibi... Hatta Avrupa’da yaşayan Türklerin ülkemizde tatil yapması teşvik edilsin deniyor. Bunlar olacak şeyler değil. Türkiye’ye her yıl yaklaşık 30 milyon turist geliyor. Hangi yerli turist bu açığı kapatabilir?
- Biz Hollanda, Belçika ve Almanya’dan Türkiye ile birlikte Mısır ve Tunus’a da turizm yapmaya çalışıyoruz. Fakat Arap Baharı’nın yaşanmasının ardından meydana gelen olaylarla oradaki turizmin ne hale geldiğini herkes gördü. Tek çözüm var: Turizm güven ortamı, huzur ortamı ister. Bunun sağlanması lazım. Bir de Avrupalı insanların alternatifi çok. Tatile gitmek isteyen Türkiye’ye de gelebilir, Mısır’a da gidebilir. Fakat buralarda sıkıntı varsa İtalya’ya gider; Portekiz’e, İspanya’ya, Yunanistan’a gider. Bu nedenle devlet büyüklerinin huzuru, güvenliği sağlaması gerekiyor. Tek çözüm bu.
“Turizmde duvar örmekle, yasaklarla hiçbir yere varamayız”
Başaran Ulusoy (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı)
- Rusya ile krizin devam etmesi durumunda 2016’da ülkemize gelecek Rus turist sayısında ciddi düşüş yaşanacak. Dolayısıyla alternatif pazarlara yönelme çalışmalarımız başladı. Hükümetimiz ve Kültür ve Turizm Bakanlığımız da alternatif pazar oluşturma noktasında önemli çalışmalar gerçekleştiriyor. Özellikle Kültür ve Turizm Bakanlığı farklı pazarda yaşanabilecek olası düşüşlerin önüne geçmek için iki ayrı destek paketi açıklamış durumda.
- İnsanların tatil özgürlüğünü kısıtlama fikrine katılmak mümkün değil. Ülkemizden yurt dışına çıkış son dönemde ciddi oranda arttı. TÜİK’in verilerine göre 2010’da yurt dışına çıkan kişi sayısı 6 milyon 887 bin kişi iken bu rakam 2015 yılında 9 milyon 256 bin oldu. Çıkışları durdurup gelişleri çoğaltmak demek maliyetleri arttırmak demektir. Turizmde ambargoyla, engellemeyle, blok koymakla, duvar örmekle, yasaklarla hiçbir yere varamayız.
- Turizm sektörü zorlu bir süreçten geçiyor. Bu zorlu sürecin kayıpsız ya da en azından az hasarla atlatılması için resmi makamlardan da atılmasını talep ettiğimiz bazı adımlar oldu. Kamu çalışanlarının yaz tatillerini otellerde geçirmeleri konusunda teşvik verilmesi, tatil bedelinin bir bölümünün devlet tarafından tatil primi olarak karşılanması gibi. Sektörün temsilcisi birliklerin ve ilgili bakanlıkların bu konuda hemen bir formül ortaya koyarak ortak iradenin oluşturulması talep ettiğimiz hususlar oldu. (Milliyet)
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: