Emitt 2013 -1- yazımdan sonra ikinci yazım ile Emitt 2013’e dair izlenimlerimi tamamlamak istiyorum.

İlk yazımda fuar alanındaki genel aksaklıkları, fuar alanındaki eksiklikleri dile getirmiştim. Fuar salonları stand düzenlemeleri çok karışık dizayn edilmişti ki fuar sonrası görüşme yapamadığım arkadaşlarımı, şirketleri fark edince üzüldüm açıkçası.

*öneri; belli bir mantık çerçevesinde mi yapıldı bilmiyorum ama biraz daha sektör bazında yerleşim yapılırsa fuar amacına daha çok yaklaşır diye düşünüyorum. Yani birbirini arayan işletmeler birbirlerini daha kolay bulabilirler diye düşünüyorum.
Özellikle son iki gün halk katılımlarıyla beraber fuar iyice kalabalıklaştı: çığlıklar, sesler, kahkahalar, çeşitli gösteriler (mehter takımı, Küba dansçıları, animatörler salonlarda performans sergilediler) tavan yaptı.

En çok dikkatimi çeken tüm hava muhalefetine rağmen fuar alanına gelen “sözde turistlerin” sadece promosyon odaklı olmaları idi. İlginçtir ki insanlar o kadar soğuk havaya rağmen (kar, rüzgar, yağmur) kalem, balon, broşür gibi evet broşür gibi ürünler için fuar alanına gelmişler ve bu çabalarının karşılığı olarak olası tatil planlarını şekillendirecek tüm koşullar mevcutken(havayolları/acenteler/oteller) insanların büyük çoğunluğu bundan faydalanmamayı tercih ettiler. Oysa düşünsenize ellerinde notlarla acentelerin karşısına geçip fiyat/destinasyon/ulaşım detayları konularında sorular soran tatilcileri… ve düşünsenize emitt sonrası tüm istatistiklere ek olarak binlerce rezervasyon yapıldığı konuşulsa!

*öneri; belki bir gün özel stantlar oluşturulur ve sadece rezervasyon odaklı görüşmeler yapılır. Işıl ışıl stantlarda gözleri parıldayan insanlar, aileler heyecanla hayallerindeki destinasyonlara dair sorular sorarlar, özel fuar indirimleri alırlar ve böylece tatile teşvik edilirler.

Çalıştığım otel grubunu temsilen yer aldığım fuarda ilginç turistlerle karşılaştım doğrusu. Ne istediğini bilen, servisi sorgulayabilen, hizmet ve konsept hakkında yorumlar yapabilen ve belki de hep istediğimiz, gıpta ile gözlemlediğimiz Avrupalı turistler gibi erken rezervasyondan yararlanmak isteyen insanlarımız var! emin olun ki en az biz turizm emektarları kadar turizmin farkındalar.

*öneri; belli bir turizm deneyimine sahip, gezgin tatilciler belki de iç turizmi teşvik etmek için görsel basında tanıtılabilir, tatil hakkındaki görüşlerini reklam filmleriyle tüm ülke ile paylaşabilirler. Sonuç olarak ağızdan ağza reklamın önemli ölçüde kabul gördüğü bir dünyada yaşıyoruz. Bence üzerinde düşünülmesi gereken bir konu bu!
Umarım Türk turizmi adına keyifli bir yıl olur.