ITB BERLİN’İN ARDINDAN

Hasan Arslan Hasan Arslan 31/12/2019 23:40
Dünyanın en büyük turizm fuarı olan ve dünya turizmine yön veren Uluslararası Berlin Turizm Borsası (ITB)  kapılarını 6-10 Mart tarihleri arasında,  on binlerce turizmciye açtı. Bu yıl 47'inci kez gerçekleştirilen ITB Berlin Turizm Fuarı’nda 188 ülkeden 10 bin 86 katılımcı firma yer aldı. ITB Berlin Turizm Fuarı'na medyanın ilgisi de her yıl olduğu gibi yine büyük oldu. Fuarı, yaklaşık 80 ülkeden 7 bine yakın medya mensubu takip etti. Türkiye, fuarda 3 bin metrekarelik alanda 122 katılımcı ile temsil edildi. Türkiye, her yıl olduğu gibi bu yıl da 3’üncü holde yer aldı. Birçok acente ve otelin görücüye çıktığı fuara en etkin katılan ülkelerin başında yer aldık.

Türkiye’nin bulunduğu salonun kapısından yıllardır bir gazeteci olarak giriyorum. Bu yıl da objektif değerlendirmelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye, bu fuara uzun süredir katılıyor. Diyebilirim ki, yıllardır süregelen doğrularımız da yanlışlarımız da, aynen devam ediyor. Fuara gelen tüm yerli ve yabancı ziyaretçiler, genelde salonumuzu beğendi.  Türk turizm profesyonelleri konuya hakimdi. Bitmek bilmeyen enerjileriyle hem tesislerini, hem de Türk turizmini ziyaretçilere birebir tanıttı. ITB’deki Türkiye salonunda, konuklar için her şey hazırdı. Türk misafirperverliğinin en güzel örneklerinin sunulduğu standımızda, konuklarımızı ‘Bizden’ lezzetlerle ağırladık.  Denilebilir ki, yok yoktu.  Baklavalardan, mesir macununa, kuruyemişten çay- kahveye,  lokumdan çeşitli otlara ve baharatlara, dolmalardan simitlere kadar ne ararsanız bizim salonda vardı.

Göze batan şeyler yok muydu, tabii ki vardı: Her fuarda olduğu gibi bu fuara da, dostlar alışverişte görsün misali sadece gözükmek için gelenler oldu. Hatta randevularını  ITB’ye verenler bile vardı. Yani, biz bize alışverişler oldukça fazlaydı. Türk standlarını daha çok, Türk ziyaretçiler ziyaret etti. Bu da ITB Fuarı’nın diğer fuarlardan farklı olmasını engelledi. Ülke olarak oldukça büyük bir bütçe ayırdığımız, emek harcadığımız bu en büyük turizm fuarında yapılan birçok görüşmede ne yazık ki,  hep biz bizeydik...

Fuara damga vuran olaylardan biri de, THY’nin ITB Berlin Turizm Fuarı’nda yer alan standında türbanlı görevlilerle tanıtım yapmasıydı. THY’ye, turizmcilerden tepki yağdı. Türkiye’nin ulusal havayolu olan ve bir anlamda Türkiye’nin yurtdışındaki imajının en büyük mimarları arasında bulunan THY, bu yıl standında türbanlı görevlilere yer verdi. Dünya turizm endüstrisinin en önemli fuarında, Türkiye’nin modern yüzünü sergilemekten çok uzak olan bu görüntülerle yer alan THY, global marka olma yolundaki hedefiyle de çelişmiş oldu.

Bu görüntülerle gitgide yerel olma yolunda adımlar attığı dikkatlerden kaçmayan THY, geçtiğimiz günlerde modacı Dilek Hanif’e hazırlattığı hostes kıyafetlerinde de fes ve kaftana yer verilmesini istemişti. Medyaya yansıyan geleneksel motifli hostes kıyafetleriyse, tepkiyle karşılanmıştı.

Bu yıl Türkiye Salonu’nun dizaynı,  fuara partner ülke olarak katıldığımız 2010 yılını aratmadı. Hatta, ‘En İyi Stand Ödülü’nü bile aldık. Eğer bu yıl bu ödülü aldıysak, bunda partner ülke olduğumuz yılki Avrupai standartlardaki standımızın oluşturulmasında büyük emek harcayan ve tüm turizmciler tarafından takdir toplayan dönemin Berlin Turizm Ataşesi Hüseyin Gazi Coşan’ın da büyük payı  var. Coşan, Türk turizmini derme çatma standlardan kurtarıp, Türkiye Salonu’nu Türk turizmine yakışır modern bir yapıya kavuşturmuştu. Ben bu yıl verilen ödülü, Hüseyin Gazi Coşan dönemine verilmiş bir ödül olarak kabul ediyorum.

Fuar’da herkes Kültür ve Turizm Bakanlığı Müşteşarı Özgür Özaslan ve Tanıtma Genel Müdürü Cumhur Güven Taşbaşı’nı aradı. Ama her ikisi de yoktu. Çok değerli bu iki isim, bu pazarları en iyi bilen, emeği oldukça fazla olan ve konuya hakim kişilerdi. Tüm turizmciler gibi biz gazeteciler de bu iki ismin, fuarda olmasını çok isterdik. 

Turizm Bakanı Ömer Çelik, ilk büyük turizm fuarı sınavı olan ITB Berlin’deki yerini aldı. Bakan Çelik standları gezdi, basın toplantısı düzenledi. Fuara, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da katıldı. Arınç ve Çelik fuarda,  Türkiye’de olduğu gibi arkalarında bir koruma ordusu ile dolaştı. Bu koruma ordusu yüzünden, hiç bir turizmci bakanlara ulaşamadı. Sonuç olarak, eğrisiyle doğrusuyla bir fuar daha geride kaldı. Türkiye açısından daha doğru turizm stratejilerinin hayata geçtiği başka fuarlarda buluşmak üzere hoşçakalın…


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.