Milliyetlerine göre gelen yabancıları incelediğimizde; ilk beşin, gelen tüm yabancılar içerisindeki payları ve değerleri:  Almanlar:%10.4,  Ruslar:%7.0,  İranlılar: %5.2, İngilizler:%4.4, Amerikalılar:%4.1 şeklinde gerçekleşti.


Turistlerin geldikleri ülkelere göre yabancı ziyaretçi sayıları  son 3 yıl değerleri. Üstteki tabloda yer alıyor.

2011 yılının ilk üç ayı ile karşılaştırdığında 2012 yılında, Japonya, İspanya, İtalya, ve İsrail’den gelen ziyaretçi sayısında bir azalma görülmektedir. Diğer ülkelerden gelen ziyaretçi sayılarında ise artış görülmektedir. Bunların başlıcaları; Almanya, İran, Hollanda, Ukrayna, Azerbaycan, Güney Kore, Avusturya, İsviçre ve Türkmenistan yer alıyor.



ALMANLAR YİNE PAZAR LİDERİ
2012 yılı ilk üç ayında İstanbul'a gelen yabancıların toplamdaki yüzdeleri ise şöyle oldu:
Almanlar:%10.4, Ruslar:%7.0, İranlılar:%5.2, İngilizler:%4.4, Amerikalılar:%4.1, Fransızlar:%4.0, İtalyanlar:%3.6, Hollandalılar:%2.8, Libyalılar:%2.8, Ukraynalılar:%2.6, Japonlar:%2.5, Azerbeycanlılar:%2.3, Iraklılar:%2.1, Güney Koreliler:%2.0, Kazaklar: %1.9, Diğer ülkeler: 42,1.


2011 yılının ilk üç ayı ile karşılaştırıldığında 2012 yılında, Japonya, İspanya, İtalya, ve İsrail'den gelen ziyaretçi sayısında bir azalma görülüyor. Diğer ülkelerden gelen ziyaretçi sayılarında ise artış görülmektedir. Artış görülen ülkelerin başlıcaları ise şunlar: Almanya, İran, Hollanda, Ukrayna, Azerbaycan, Güney Kore, Avusturya, İsviçre ve Türkmenistan.
Ayrıca Irak, Tunus, Libya ve Mısırdan, yaşanan özel durumlardan dolayı büyük oranlarda artışla geliş olduğu görülüyor.



İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili’nin konuyla ilgili değerlendirmede şunları kaydetti; “İstanbul, 2012 yılının ilk çeyreğinde, 1.605.612 uluslararası turisti ağırlayarak, geçen yılın ilk üç aylık verileriyle karşılaştırıldığında, %17,5 oranında büyüme kaydetmiştir.
Küresel ekonomik krizin, hafiflemiş olmakla birlikte, halen turizm sektörü üzerindeki etkisini sürdürdüğü göz önünde bulundurulduğunda; istikrarlı bir yükselişin elde edilmesinin çok anlamlı olduğu düşünülmektedir. Bu sağlıklı tablonun ortaya çıkmasında; İstanbul’un dünyanın önde gelen bir kültür-sanat-tarih-arkeoloji ve turizm başkenti olarak, küresel düzeyde, bilinirliğinin pekişmesi; şehrin 8500 yıllık geçmişiyle, dünya tarihine yön vermiş medeniyetlerin başkenti sıfatıyla zihinlerde yer etmesi; modern metropol yaşamıyla kent- kongre- gastronomi ve alışveriş turizmi gibi niş turizm türlerinde yükselmesi; sunduğu turizm çeşitliliğiyle farklı hedef marketlere ve kitlelere hitap etmesi ve Akdeniz çanağındaki rakip destinasyonlara kıyasla, Avro kuşağı dışında olarak fiyat-kalite avantajı sağlaması önemli rol oynamaktadır. 
Bu çerçevede, ülkemizin geneli açısından, düşük sezon olarak tabir edilen bir zaman diliminde,  İstanbul’un mevsimselliği aştığı ve sürdürülebilir turizm ilkeleri çerçevesinde sağlıklı bir şekilde büyüme kaydettiği değerlendirilmektedir.”