İç Turizm’e Dair Aforizmalar

Yakup Demir 31/12/2019 23:40

Uzun bir aradan sonra yazıma Jean-Claude Baumgarten tarafından yazılmış güzel bir söz ile başlayayım;

“turizm, zenginler ve fakirler arasında köprü kurmak gibi, dünyanın birçok sorununu çözmek için oluşturulacak çözümlerin bir parçası olabilir”

Başlıktan anlayacağınız üzere iç turizm, bugünkü yazımın ana teması olacak.

İç turizm ülke turizm gelirlerimiz açısından önemlidir ancak sahip çıkılmayan bir pazar farkında olmadan en aksak yanımızı yaratır. 

Turizmi; yaşanan zamanı kalite olarak arttıran, zenginleştiren ve farklı kıldıran bir ihtiyaçlar bütünü olarak algılarsak, gerek üreticiler gerek tüketiciler ve gerekse karar mekanizmaları açısından süreç daha iyi işleyecektir.   

Nedir iç turizm?

*ülke vatandaşlarının ülke sınırları içerisinde hareket ederek turizm hareketine katılmasıdır.

*farklı ülkelere riskler satın alarak gitmek yerine daha az riskle kendi değerlerini görmektir.

*daha çok zaman, kısmen daha az para ve fazlaca maneviyatla kendi ülkeni gezmektir.

*ana dilinde, kendi para biriminde pasaportsuz dolaşmaktır.

Dünyada iç turizm istatistikleri

*2008 rakamları, ingiltere de yabancı turist sayısı 30.2 milyon. Yerli turist sayısı; 117,7 milyon.

*2007 rakamları, avustralya da yabancı turist sayısı 5 milyon. Yerli turist sayısı ; 74 milyon.

*Fransa seyahat pazarının %56’sı iç pazar gelirlerinden oluşuyor.

*Italya seyahat pazarının %65’i iç pazar gelirlerinden oluşuyor.

Gelişmekte olan ülkelerde yapılan bir araştırma da toplam turizm istatistikleri içerisinde iç turizmin yabancı pazarlara oranla çok daha yüksek verilere sahip olduğu görülmekte.

İç turizme dair farkındalık oluşturulması bir çok farklı gücün birlikte çalışmasıyla mümkün olabilecektir. Medya, devlet, halkla ilişki uzmanları, bakanlıklar, belediyeler, sektör yöneticileri  turizme dair farkındalık oluşturulmasında önemli rol oynamaktadırlar.

Tatil anlayışı bir lüks ten öte bir ihtiyaç olarak algılandığı sürece iç turizm istatistiklerinin artmasından bahsetmemiz olası olacaktır. Türkiye de özellikle erken rezervasyon anlayışının oluşmasından sonra iç turizm de bir hareketlilik olmaya başlamıştır.

Önceki yazımda da dile getirdiğim üzere iç turizm, politikalarla büyüyebilir, gelişebilir ve böylelikle turizm gelirlerinin ve dolayısıyla ekonominin dinamosu haline gelebilir.

Öğrencilere, emeklilere, iş adamlarına, ailelelere, hastalara ve daha bir çok profile uygun politikalarla iç pazar geliştirilebilir.

Tatil dönemlerinde bazı düzenlemeler gündeme gelebilir, tam olarak tatil süresi kavramı yeniden değerlendirilebilir.

İç turizme dair 2023 stratejisinde bazı radikal planlamalar göze çarpmaktadır;

*Orta ve düşük gelir gruplarındaki yerli turistlerin tatil ihtiyaçlarını karşılamaları için turizm tesislerinin uygun kontenjan ve fiyat ayarlamaları yapmaları sağlanacaktır.

* İç turizm pazarına paket tur sunan seyahat acentelerinin sayısının artırılması için bu tür acentelerin desteklenmesi sağlanacaktır.

* Gençliğin ülkemizi daha iyi tanıması, seyahat ve tatil alışkanlığı edinmesi açısından turizm işletmelerinin gençlik turizmine daha fazla yönelmeleri için sektör ile ortak çalışma ve programlar gerçekleştirilecektir.

*Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde “İç Turizm” birimi kurulacaktır. Bu birimin katkıları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca iç turizm istatistiklerinin tutulması sağlanacaktır

Bacasız sanayi sözü ile Türkiye ekonomisindeki yeri açıkca belirtilmiş olan turizm sektörü; sahip olduğu değerleri, güçleri ve avantajları politikalarına ne derece aktarabildiği konusunda hep eleştiriye tabi tutulmuştur.  Ancak gerek özel sektördeki gelişmelere (otel fiyatlarının kısmen düşük tutulması, uçak biletlerinin düşük bütçelere uygun olabilmesi) gerekse 2023 turizm stratejisindeki hedeflerin realizasyonuna göre pozitif gelişmelerin yaşanacağını ümit ediyorum.