Hac, inanç turizmine dönüşmemeli...

Diyanet İşleri Başkanlığı Hac veUmre Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Abant’ta düzenlenen “2012 Hac veUmre Organizasyonu Değerlendirme Toplantısı” Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in katılımıyla yapıldı.

Turizm Aktüel Turizm Aktüel 31/12/2019 23:40
Hac, inanç turizmine dönüşmemeli...

Açılışta konuşan Diyanet İşleriBaşkanı Görmez, hac ibadetinin modernleşme ve sekülerleşme tehlikesiyle karşıkarşıya kaldığını belirterek “Elli- yüz sene önce yapılan hac ibadetininmahiyetiyle, bugün yapılan bir hac ibadetinin mahiyeti aynı mıdır? Bunun üzerinde düşünmemiz gerekiyor.

Şeâirin, meşair mekanlarının modernizasyonu,organizasyonlar, vasıtaların modernizasyonun hac ibadetine etkisi nedir? Şimdihaccın çeşitleri değişti. Lüks hac, VİP hac, otel tipi hac, müstakil tipi hac.İslam dünyası, Kâbe manzaralı odalardan bahseder oldu. Hatta Kâbe manzaralıdevre mülkler satılıyor. Bu, hac ibadetinin, Hz. İbrahim, Hz. İsmail ve Resul-iEkrem’in bütün insanlığa armağan ettiği o büyük menasikin ruhaniyetiyle nekadar uyuşuyor?” dedi.
 
Büyük Abant Otel’de Diyanetİşleri Başkanlığı yetkilileriyle bir araya gelen Diyanet İşleri Başkanı Görmez,hac organizasyonu sırasında yaşanan aksaklıklar hakkında bilgi verdiği konuşmasındayaşanan sorunların çoğunun bir başka ülke toprağında organizasyongerçekleştirmekten kaynaklandığını belirtti. Diyanet İşleri Başkanı Görmez,şunları söyledi:
 
“Haccın, organizasyon olarak % 15oranı Türkiye’de, geri kalan %85’i başka bir ülkenin toprağındagerçekleşmektedir. Dolayısıyla bu sorunlarımızın temelinde, Suudi Arabistanayağında gerçekleşen % 85 oranının, % 50’sinde bizim hiç müdahale yetkimiz maalesef yok.
 
Yaptığımız bütün toplantılarda,protokol görüşmelerinde, bu sorunları her fırsatta dile getiriyoruz. Hacbakanlığıyla bazen haftada bir, bazen günde bir görüşmelerimiz oluyor. Bize ayrılandaracık Müzdelife yolu biter bitmez, karşımıza devasa bir trafik çıkıyor ve butrafik içerisinde bizim yaşlı hacılarımızı karşıya geçirmemiz, bir salla birdenizi geçirmemize benziyor. Geçen sene yaptığımız görüşmelerde ‘Müzdelife’deki üst geçidi biz yapmak istiyoruz.
 
Standartları birlikte belirleyelim. Bunu bizyapalım ve hediye edelim’ teklifinde bulundum. Ancak ‘Biz artık başlattık”dediler ve bu yıl biz yine o üst geçidi kullanamadık. Buna benzer yüzlerce işkalemi var ki doğrudan Suudi Arabistan’daki dostlarımızla daha fazla bir arayagelerek telafi etmemiz gerekiyor. Organizasyonda görülen sorunlarınkaynaklarından sadece bir tanesi bu...”
 
“Seyahat ve konaklama hizmetleriyle irşat hizmetlerini birbirinden ayırmamız gerekiyor…”
 
Hac organizasyonun iki önemliaşaması olduğunu kaydeden Başkan Görmez, seyahat- konaklama ve irşathizmetlerinin bir arada yürütülmesinin çeşitli aksaklıklara neden olduğunu belirterekdin görevlilerinin salt irşat hizmetlerinde görev yapması gerektiğini söyledi.Diyanet İşleri Başkanı Görmez şöyle devam etti:
 
“Hac organizasyonunun biriseyahat ve konaklama, diğeri ibadet ve irşat olmak üzere iki ayağı var. Şimdibu iki hizmeti Diyanet personeli birlikte yürütüyor. Her sene 160 arkadaşımızsadece meşair intikallerinde, ağızlarına maske takarak, elinde bayraklarlaotobüslere yol gösteriyor. O otobüslerden biri yolunu kaybettiği zaman, bütünorganizasyon etkileniyor. Bir tanesinin Arafat’a biraz geç gelmesi, hepimizirahatsız eden hadiselerden bir tanesidir.
 
Çünkü bize bir tane özel yol tahsisedilmiştir. O yolu şaşırmaması için, neredeyse her elli-yüz metrede birelemanlarımız, belki Sultanahmet’te insanlara hocalık yapan bir arkadaşımız, belkiTürkiye’nin en kıymetli yerlerinde görev yapan, belki de âlim bir zât, taksim-iilahî gereği kendisine hangi görev düşmüşse, o görevi yapıyor. Özveriyle, büyük bir fedakarlıkla yürütüyor.
 
Ancak bu toplantıda üzerindedurmamız gereken çok önemli bir husus var. Seyahat ve konaklama hizmetiyle,irşat hizmetini birbirinden ayırabilir miyiz? Birincisini daha sabit veprofesyonel, asgari 500 kişilik bir hac umre rehberliği kadrosunadönüştürebilir miyiz? Arapçası olan, sadece işin seyahat ve konaklama kısmıylauğraşan kişilerden oluşması gerekiyor.
 
Diğer arkadaşlarımızın da daha çok dini,manevi, ruhani boyutuyla ilgilenerek bir iş bölümü yapılması üzerinde durmamızgerekiyor. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Zira gittikçe işin ibadetkısmı, dini, irşat kısmı zayıflıyor. Biz güçlendirmeye çalışıyoruz. Amazayıflıyor.”
 
“Modernizm ve sekülerleşmenin etkisiyle hac ibadeti inanç turizmine dönüşmemeli…”
 
Hac ibadetinin modernleşme vesekülerleşme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını kaydeden Diyanet İşleriBaşkanı Görmez, günümüzde hac ibadetinin gayesinde sapmalar yaşandığını belirterekbunun üzüntü verici olduğunu söyledi. Başkan Görmez, şunları söyledi:
 
“Halbuki ibadetlerimiz içerisindehac kadar modernizmin etkisinde kalan, sekülerleşme tehlikesiyle karşı karşıyakalan başka bir ibadet yoktur. Din İşleri Yüksek Kurulu üyelerimiz burada,irşat ekibimiz burada. Hep birlikte bunun üzerinde durmamız gerekiyor. Elli-yüz sene önce yapılan hac ibadetinin mahiyetiyle, bugün yapılan bir hacibadetinin mahiyeti aynı mıdır? Bunun üzerinde düşünmemiz gerekiyor. Şeâirin,meşair mekanlarının modernizasyonu, organizasyonlar, vasıtaların modernizasyonunhac ibadetine etkisi nedir? Hac ibadeti, mahza gaye demektir. Bu gayede birsapma yaşıyor muyuz? Haccın anlamı ve hikmetinde bir sapma yok mu? Bununüzerinde bütün İslam dünyasının durması lazım.

 

“Kabe manzaralı devre mülkler, haccın ruhaniyetiyle ne kadar uyuşuyor?”

“Kitaplarımızda hac çeşitleriyleilgili ne yazıyor? İfrat, kıran ve temettu. Ama şimdi haccın çeşitleri değişti.Lüks hac, VİP hac, otel tipi hac, müstakil tipi hac. Bunlara dönüştü. İslamdünyası, Kâbe manzaralı odalardan bahseder oldu. Hatta Kâbe manzaralı devremülkler satılıyor. Bu, hac ibadetinin, Hz. İbrahim, Hz. İsmail ve Resul-iEkrem’in bütün insanlığa armağan ettiği o büyük menasikin ruhaniyetiyle nekadar uyuşuyor? Bu nereye varacak… Bunun üzerinde düşünmemiz gerekiyor.
 
Tavaf ediyoruz. Tavafta hac ibadetini yapan insanların, bir kulağında telefon, birgözünde kamera… Ben şahsen bu sene tavafların birisinde bir hacı adayınınBrezilya’daki bir ortağıyla yaptığı iş görüşmesini kulaklarımla dinledim. Buhaccın mahiyetini nereye kadar götürecek. Sonra dört- beş katlı dönermerdivenli metaf alanı tasarımları konuşuluyor. Bu modernizasyon hac ibadetini nereye kadar götürecek.”

 

“Bizi bekleyen en büyük tehlikelerden birisi, haccın bir inanç turizmine dönüşmesidir…”

“İnanç turizmi bizimmedeniyetimize ait bir kavram değildir. Karşımızda bizi bekleyen en büyüktehlikelerden birisi, haccın bir inanç turizmine dönüşmesidir. Allah korusun.Dolayısıyla bu iki husus birbirinden çok iyi ayrılırsa, Diyanet İşleriBaşkanlığı daha çok kendi hizmet alanlarına teksif eder. Daha çok dini, manevi,ruhani kısmı üzerinde durmak zorundayız.”

Konuşmasında, hac ibadetinin hemdin görevlileri için hem de hacı adayları için bir eğitim seferberliğinedönüştürülmesinin önemini de vurgulayan Başkan Görmez, “Biz haccı bir eğitimolarak görerek yaygın din eğitiminin en önemli parçası haline getirebiliriz.Yılda yaklaşık 400 bin vatandaşımız umre, 100 bine yakın vatandaşımız da hacyapıyor. Bu 500 bin insan demektir. Eğitimden kastım şudur:
 
Gerek hacıadaylarına ve gerekse görevlilere yönelik önce sahip olması gereken bütünbilgiler tespit edilir. Bunlara uygun programlar ve programlara uygunmateryaller geliştirilir. Daha sonra bu materyallerle eğitim verecek eğiticilerhazırlanır ve daha sonra Anadolu’nun her tarafında hacılarımıza kayıt olduğugünden itibaren Diyanet İşleri Başkanlığının talebesi olmalıdır” diye konuştu.
 
Toplantıya Din İşleri YüksekKurulu Başkanı Prof. Dr. Raşit Küçük, Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları Prof.Dr. Mehmet Emin Özafşar, Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz, Dr. Ekrem Keleş, Hac veUmre Hizmetleri Genel Müdür Vekili ile birlikte hac organizasyonunda görevyapan ekip başkaları da katıldı.

Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.