Koronavirüs salgını bir anda hayatımıza girdiğinde, en çok yara aldığımız noktalardan biri de ‘seyahat özgürlüğü’ oldu. Neredeyse pek çok ülkenin en büyük gelir kaynağı olan, yine pek çok ülkenin de nimetlerinden faydalanabilmek için çabaladığı turizmde; zor günler yaşanıyor.

Büyük bir çalışan kitlesi, küçüklü büyüklü hatta devasa tesisler, gıda endüstrisi ve tabii turistler. Hepsi, maddi manevi ayakta kalmaya çalışılan bu günlerde, gelecek iyi günler için de hazırlık yapıyor. Duygu Erdoğan imzalı habere göre, Dünya Turizm Örgütü (DTÖ-UNWTO) de virüs salgını süreci ardından önemli değişimler yaşaması beklenen turizmde bu kez turistlere sesleniyor ve ‘yarın nasıl seyahat edeceksin?’ diye soruyor.

Kısa videolarını DTÖ ile paylaşanlar arasında en iyi fikir seçilecek ve tüm dünya ile paylaşılacak. Süre 17 Nisan’da doluyor. Bu tarihe kadar isteyen herkes, DTÖ’nün internet sayfasından gerekli detayları sağlayarak başvuru yapabilirsiniz.

Temelinde 2 fikir var

Hemen her alanda ‘Kovid-19 öncesi ve sonrası’nın aynı olmayacağını artık uzmanlardan sık sık dinliyor, fikirlerini paylaşıyoruz. İşte DTÖ projesinin temelinde de öncelikle bu ‘değişim’ var. Projeye yapılan davette de, “Şimdilik evde kalıyoruz. Ama tekrar seyahat edeceğiz.

Ve bunu yaptığımızda, her zamankinden daha bilinçli, daha sürdürülebilir ve daha büyük bir dayanışma hissi ile yapacağız” denilerek bu değişime vurgu yapılıyor.

Projenin dayandığı bir diğer temel ise ‘erteleme’ bilinci. Seyahat edecek insanların çoğu bu döneme denk gelen seyahatlerini erteledi. Daha sonraki aylar içinse kararsızlık sürüyor. Dünyada bu bilinci yaygınlaştırmak isteyenler, ‘tatilini iptal etme, ertele’ önerisinde bulunuyor.

Turizmin gelecekteki esnekliğinin temellerini oluşturmak için hazırlanmaya başlamalıyız 

İnternet sitesi üzerinde UNWTO Genel Sekreteri Zurab Pololikashvili’nin yayınlanan açıklamasında da, “Tarihsel olarak, turizm kendini uluslararası toparlanmanın anahtar itici gücü olarak kanıtladı ve şimdi erken davranarak, turizmin gelecekteki esnekliğinin temellerini oluşturmak için hazırlanmaya başlamalıyız” ifadeleri yer alıyor.

Bu süreçte dikkat çekici çalışmalardan birine Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) imza atmıştı. Sorunun Türkiye için ilk alevlendiği günlerde harekete geçen TÜRSAB, hem sektörün kendisi açısından, hem de tüketici için ‘daha önce alınmış’ tatillerin iptali yerine ertelemesini önerdi.

İptaller haziran için

TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, özellikle yaz ayları için morallerin yüksek olduğunu belirtirken, haziran sonrası rezervasyonlar için iptal hakkının kullanılmadığını söyledi. Bağlıkaya, “Salgının kontrol altına alınmasına yönelik umut ve güven var. Bu süreçte büyük telaş olduğu için bir kamu spotu gibi olmadı ama kendi içimizde yürüttüğümüz kampanya da sesini duyuruyor” diye konuştu.

Avrupa tatil kuponu çıkardı

Turizmden büyük pay alan ülkeler de tatilin iptali yerine ertelemesini içeren uygulamalar hazırlıyor.  Almanya ve Fransa’da bu kapsamda devlet destekli ‘tatil bileti/kuponu’ şeklinde bir uygulamaya gidiliyor.  Bu açık kuponlarla tüketici tatilini ileri bir tarihte kullanabilirken, devlet de desteğini sunuyor.

Moral veriyor

Herkesin kesesine göre bir tatili düşünmesi insanlara moral de veriyor. Bu kapsamda ülkeler moral verecek bu kampanyaya katılırken, #TravelTomorrow etiketini kullanarak Twitter ve Instagram üzerinden videolar paylaşılıyor.

Ücret iadesi

Seyahat acentelerinin ‘tur ücreti iadeleri’yle ilgili olarak beklentilerinin ise yakında karşılık bulacağını hatırlatan Firuz Bağlıkaya, konuyla ilgili bakanlıkların çalışmalar yaptığını bildiklerini söyledi. Bağlıkaya, “Sektörü rahatlatacağını düşünüyoruz. Acenteler de tıpkı havayolları gibi hayat normale döndükten sonra ödemelerini yapmalı.

Tüm dünyada da benzer uygulamalar var. Acenteler, uçak, tesis, seyahat hepsine yer almak için ödemeler yapıp üzerine çok düşük karlarla çalışıyor. O para da bir anda istenirse insan geçimini sağlamakta bile zorlanır. Bu adil olmuyordu ve sıkıntı oluşturuyordu. Şimdi uygulamanın düzenleneceğine inanıyoruz” dedi.