Dört günde dört şehir, dört mevsim

Değerli Turizm Aktüel Okurları, bu yazımda 16-20 Mart 2018 tarihleri arasında gerçekleştirdiğim; İstanbul’dan hareketle Zürih, Chur, Tirano, Milano ((Dört günde dört şehir, dört mevsim) gezimde edindiğim izlenimlerimi sizlerle birlikte paylaşacağım.

Alpaslan Arik Alpaslan Arik 04/04/2018 15:22
Dört günde dört şehir, dört mevsim

Geziye; İstanbul'dan yaklaşık 22 derece sıcaklıktaki güneşli, yazdan kalma bir hava ile başladık. Uçakla yaklaşık 2 saat 45 dakika süren bir yolculuk sonunda Zürih'e vardık. Şehir bizi, 8 derece sıcaklıktaki kısmen soğuk sayılabilecek, sonbaharı andıran havasıyla karşıladı.

2'nci gün, iki saatlik bir tren yolculuğundan sonra ulaştığımız Chur ise bizi, - 4 derecelik sıcaklıkla, tam kış koşullarında  karşıladı. Alp Dağları'nı Bernina Ekspresi ile yaklaşık 4,5 saatlik çok keyifli bir yolculukla geçtik. Tren yolculuğumuz, İtalya’nın Tirano kasabasında bitti. Como Gölü kenarında devam eden 3'üncü tren yolculuğumuz, tam bir ilkbahar havasında, yeşillik ve göl görselliği şenlendi. Milano ise, yağışlı bir ilkbahar mevsiminde konuk etti bizi.

Kentler değil, yolculuklar mest etti

Zürih, Chur, Tirano ve Milano hakkında fazla teferruat vermeden özellikle tren yolculukları hakında paylaşımda bulunacağım. Trenle yaptığımız bu yolculuklarda doğa tüm renkleriyle bizi büyüledi. Mevsim değişiklikleri, görsel güzellikler, bu seyahati iyi ki yapmışız dedirtti.

Gezimizin ana programı; Bernina Ekspres’i ile Alp Dağları’nı aşmak olunca, diğer yerler kısa süreli gezimiz içinde ayrıntı olarak kaldı. Bernina Ekspres’i, İsviçre’nin Chur kenti ile İtalya’nın Tirano Kenti arasında, Alp Dağları’nın muhteşem kar manzarası içinden geçerek, panoramik görüntülü camları ile fotoğraf ve video çekimi yapma imkânı sunan doyumsuz ve çok keyifli bir tren gezisi olarak hep hatırlayacağım.

Yolculuğa hazırlıklı çıkın

Bu imkânı kullanmak isteyen gezginlere, önceden biletlerini almalarını tavsiye ederim. Tren yolculuğu boyunca atıştırmalık yiyecekler ve sıcak-soğuk içecek satışları yapılıyor. Bizim gibi geziye, mart ayında Zürih'ten başlayacak olanlara, dört mevsimi yaşama ihtimallerinin çok yüksek olduğunu ifade edebilirim. Giyim, kuşam, fotoğraf ve video ekipmanları ile geziye hazır gitmeleri, keyiflerine keyif katacaktır.

Tren yolculuğu sırasında özellikle; Chur-Tirano arasında doyumsuz kar, doğa, vadi, viyadük, orman manzarası ile karşılaşmak heyecan vericiydi. Görüntü almaya elverişli yerlerde tren yavaşlayarak bu imkânı kullanmayı sağlıyor. Alp Grüm istasyonunda 15 dakikalık mola verilerek, görüntü alma imkânı da sağlanıyor.

Como Gölü bir tabiat harikası

Bernina Ekspresi, oldukça rağbet gören bir tren. Önceden bilet almadan yer bulmak çok zor. İnternet ortamından direkt bilet satın almak mümkün.  Tirano-Milano arası başka bir tren ile devam eden seyahat; özellikle Como Gölü kıyısında görsel bir şölene dönüşüyor. Burada bahar havası ayrı, göl manzarası ve yeşilliklerle tabiat ayrı mest ediyor insanı. 

Milano, yağmurlu, ilkbahar havasında, 11 derece sıcaklıkla karşıladı bizi. Ancak her zaman gezilmesi, görülmesi yaşanması zevk içeren bir şehir. Tek gecelik konaklamamıza rağmen, gezilebilecek birçok yerini ve her gidişimizde heybeti ile karşılayan Katerdalini ziyaret etmek mümkün oldu. Dönüşümüz Bergamo Havalimanı'ndan -Sabiha Gökçen Havalimanı'na gerçekleşen uçuşla son buldu.

Çoklu mevsim şartlarını içeren keyifli bir seyahat

Çok keyifli ve bol manzaralı, çoklu mevsim şartlarını içeren böyle bir seyahati, her gezi heveslisine tavsiye ederim. Gezmiş olduğumuz şehirler; (Zürih, Chur, Tirano, Milano) yeme-içme konusunda hem kendi yöresel özgünlüğünü sunuyor, hem de dünyanın her yerinen lezzetleri denemenize imkan tanıyor.

Zürih’in tarihi bölgesinde Endonezya’dan Çin'e, Lübnan'dan Türk Mutfağı'na birçok dünya lezzetini denemek mümkün. Türk Mutfağı ve özellikle Kebap her şehirde yerini almış, ağırlığını hissettiriyor. Bunu na burada belirtelim.

               

 

 

               

 


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.