Dört bir yanı tarih Nahçıvan, turistleri cezbediyor
Azerbaycan’ın Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti, tarihi zenginliği, geçmişten günümüze korunarak gelen harika mimarisi ve çevresindeki doğal zenginlikleri ile büyüleyici bir kadim şehir olarak öne çıkıyor. Sağlık turizmi alanında da söz sahibi olan Nahçıvan, son yılların en önemli turizm destinasyonu olarak dikkati çekiyor.
Yeryüzündeki varlığı Nuh Peygamber dönemine dayandırılan, Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde “Nakş-ı Cihan / Dünyanın Süsü” diye betimlenen kadim şehir Nahçıvan, kente gelen misafirlerini kültürel bir yolculuğa götürüyor. Bölge halkının yüzyıllardır hafızalarında yer tutan efsaneye göre Nahçıvan, Nuh’un gemisinin durduğu yer olarak anılıyor. İnsanlığın ikinci atası olarak kabul edilen Nuh peygamber gemiden burada mı inmiştir bilinmez ama Nahçıvan’ın çok eski bir yerleşim yeri olduğu hakikattir.
Aras Nehri’nin kolu Nahçıvançay kenarında kurulan şehir, Anadolu, İran, Hindistan, Orta Asya, Çin gibi medeniyet merkezlerine giden tarihi İpekyolu kervanlarının geçiş güzergahında yer alır. Bu yüzden Nahçıvan tarih boyunca bölge güçlerinin hakimiyet mücadelesi verdikleri bir alan olarak öne çıkıyor.
Hayran bırakan mimari turistleri adeta büyülüyor
Nahçıvan’ı bugünkü Nahçıvan yapan tarihi zenginlikleri de asırlar boyunca ortaya konan mücadelelerden kalan mimarileridir. Ortaçağ'da, yörede gerçekleştirilen saldırılara karşılık vermek amacıyla 632 yılında yapımına başlanılan ve 17. yüzyılın ortalarına kadar savunma surları olarak varlığını sürdüren Nahçıvan Kalesi, mimarisi ve tarihi özelliğiyle Nahçıvan'ın en gözde yapılarından biridir. Sarp bir dağın tepesinde bulunan, Nahçıvan’ın Machu Picchu’su olan Elince Kalesi de yine tarih severler için büyüleyici bir deneyim yolculuğuna eşlik edecek etkileyici mimari yapılardan bir diğeri olarak göze çarpıyor.
Nahçıvan’ın Taç Mahal’i Mümine Hatun Türbesi
Nahçıvan’ın Taç Mahal’i ise Mümine Hatun Türbesi’dir. İldeniz Beyinin eşi için yaptırdığı, 800 yüzyıldan fazladır dimdik ayakta olan Mümine Hatun Türbesi, türbeyle aynı bahçeyi paylaşan 18. yüzyıla ait Nahçıvan Han Sarayı da gezginlerin soluğu alacağı tarihi noktalar arasında yer alıyor.
Medeniyetler Beşiği Nahçıvan’da görmeden dönülmemesi gereken yerlerden biri ise enfes manzarasıyla İlandağ’ıdır. Nahçıvan’danOrdubad’a giderken tüm ufukta parlayan manzarası ile dikkati çeken İlandağ’ı rivayete göre Hz. Nuh'un gemisi Büyük Tufan’dan geri çekilirken oyularak oluştu. Bölgede Hz. Nuh'un buraya indiği, burada yaşadığı ve öldüğü konuşulmaktadır.Nahçıvan’daHz. Nuh adına yapılan bir türbede bulunuyor. Yapılan araştırmalarda M.Ö. 4 binyıldan bu yana var olduğu belirlenen türbe, en son 2008 yılında yenilenerek ziyaretçilerine ev sahipliği yapmaya devam ediyor.
Tarihin 309 Yıllık bir uykusunun hikâyesi, bugünün dua ve dilek dapısı: Ashab-ı Kehf Dini-Medeni Kompleksi
Nahçıvan’a gelmişken görülmeden dönülmemesi gereken pek çok yer var. Ashab-ı Kehf Dini-Medeni Kompleksi de bunlardan biri olarak dikkati çekiyor. Milattan sonra 2. yüzyıl başlarında zalim hükümdardan kaçan 7 gencin, bir köpekle sığınarak 309 yıl uyudukları rivayet edilen mağara, gizemli hikâyesi ve ilginç yapısıyla bugün de ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Bölgeyi ziyaret eden misafirler, beton ve demir merdivenlerden yaklaşık yarım saat süren tırmanışın ardından 4 oda şeklindeki mağaralara ulaşıyor. Cami ve türbelerle de tamamlanan kompleks yılın her dönemi dua edip, dilek tutmak isteyenlerle dolup taşıyor.
2 bin 500 rakımlı doğa manzarası çok sayıda turisti ağırlıyor
Nahçıvan’da olmazsa olmazlardan biri de bu şehirde doğal güzelliklerin izini sürmek. Nahçıvan’a gelenler soluğu, nefes kesici doğa manzarasına sahip Şahbuz Devlet Doğa Koruma Alanı’nda bulunan Batabat Gölü’nde alıyor. 2 bin 500 rakımlı gölün ortasında yüzen bir adacık bulunuyor. Turistler burada gölün kenarında doğanın tadını çıkarabilirken, piknik yapıp aynı zamanda eğleniyor.
Son zamanların şifa diyarı Nahçıvan sağlık turizminde de söz sahibi
Konumu ile tarih boyunca cazibe merkezi olan Nahçıvan, sahip olduğu minareller ile son zamanlarda şifa merkezi de konumundadır. Şehir merkezine 12 kilometre uzaklıktaki Duzdağ’ın içinde yer alan 110 metre derinlikteki mağaralar dünyanın en berrak ve saf doğal tuzuyla Duzdağ Fizyoterapi Merkezi’nde solunum yolu hastalıklarının tedavisinde dünyanın dört bir yanından gelenlere şifa kaynağı oluyor. Merkeze yakın kurulan donanımlı tesisleri de uzaktan gelen hastaların konaklaması için hizmet ediyor.
Buradaki en yeni tesislerden biriyse Akbulak Dinlenme Merkezi. Küçük Kafkas Dağları’nda, 2.000 metre yükseklikte yer alan tesis, 38 tam donanımlı ve konforlu odaları ile hizmet veriyor. Tesis içerisinde 3 kır evi, 3 restoran bulunurken, küçük misafirler de unutulmayarak çocuk ve eğlence parkları da hizmette. Ayrıca, 952 metre uzunluğunda bir teleferiğe sahip tesis, kayak yapmak isteyen konuklara kayak kıyafeti ve ekipman kiralama yeri ile de yardımcı olunuyor. Kayak sevenler için buradaki yamaçların toplam uzunluğu 1.580 metre olup, yamaç genişliği 18 ile 30 m arasında değişmektedir.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: