Dış basın Türkiye’deki olayları büyütüp farklı servis ediyor

Pronto Tour’un sahibi Ali Onaran, 2016 yılını Türk turizmi açısından fırsatların olduğu bir yıl olarak nitelendirdi.

31/12/2019 23:40
Dış basın Türkiye’deki olayları büyütüp farklı servis ediyor

Turizm. hem dünya ülkeleri hem de Türkiye için oldukça önemli bir sektör. Özellikle bölgede yaşanan gelişmelere bakınca... Pronto Tour’un sahibi Ali Onaran, Star'dan Zeliha Saraç'a verdiği röportajda, 2016 yılını Türk turizmi açısından fırsatların olduğu bir yıl olarak nitelendirdi.

Pronto Tour’un sahibi Ali Onaran, yurtdışında turizm açısından algının en önemli şey olduğunu ama maalesef yurtdışında basının Türkiye’de yaşananları büyüttüğünü belirtti.

- Turizm açısından 2015’i değerlendirebilir misiniz?

Aslında çok hızlı başlayan bir yıldı turizm açısından. Çeyrek çeyrek değerlendirmemiz lazım. İlk çeyrek çok başarılıydı, erken rezervasyonlar iyi gidiyordu, yurtdışından gelen turistler açısından her şey yolundaydı; ilk çeyrekte yüzde 34 büyüdük. Sonra seçimlerin de etkisiyle yavaş yavaş düştü. İkinci çeyrekte de bu büyüme devam edebildi. Birinci seçimden sonraki belirsizlik ortamı, ikinci seçimlerin tarihinin açıklanması, işlerimizin düşmesine sebep oldu.Yine de 2015’i yüzde 15 büyüyerek kapattık. Hedeflerimize ulaştık. Ama çok zor bir yıldı.

- 2016’nın şubat ayındayız artık. Bu tarih itibariyle nasıl bir yıl bekliyor bizi?

Bazı şeyler negatifken, başka taraftan da pozitif olaylar da oluyor. Örneğin, birşeyler yok oluyor; Rus turistin olmaması turizmcileri başka pazarlara itiyor. Tabii bu kolay değil. “Rus turist gelmiyor onun yerine Alman’ı ya da İranlı’yı Iraklı’yı yerine koyalım” gibi bir şey bu kadar kolay değil. Bu zamanla yavaş yavaş olabilecek bir şey. Ana destinasyonlardan bir tanesinin yok olması bizi çok ciddi bir şekilde etkiliyor.

Ama bu başka ülkelerde de böyle. İspanya da 3-4 ülkeden alıyor turistini; yani gelen turistin neredeyse yarısını. Burada esasında bir yanlış yok. Biz hiç beklemediğimiz bir şeyle karşı karşıya kaldık. Rus turist zaten azalıyordu. 2016’da daha da azalacaktı. Bu azalmalar yüzde 10-15’ler civarındaydı. Biraz daha düşük fiyatlara satıyorduk, şimdi ise yok oldu.

BU SENE TÜRK TURİSTLER İÇİN FIRSATLAR VAR

- 2015’te petrolün düşmesi vs gibi işaretleri görüp erken mi davrandı turizmci yoksa bekle gör mü yaptı?

Bazı noktalarda tabii ki erken davranmaya çalışıyor. Örneğin; Avrupa’daki turizmin son yıllardaki ekonomik problemlerden dolayı azalmasını, başka pazarlara doğru kanalize olarak aşmaya çalışıyordu. Örneğin Pronto Tour Güney Afrika, Güney Amerika, Brezilya gibi pazarlara 2 yıldan beri odaklanmıştı, oralara çalışıyordu. Çünkü biz Fransız ve İtalyan getiriyorduk, baktık ki oralarda bir düşme var, oralara kanalize olduk.

Ama dediğim gibi, sizin hemen o pazarınız yok oluyor diye onu yerine diğer pazarınızı hemen o yıl içinde monte edemiyorsunuz. En başta söylediğim cümleyi tamamlayayım. Dedim ki; bazen de bazıları için fırsat doğuyor. Örneğin bu sene Türkler için bir fırsat var ülkemizde. Türkiye daha uygun fiyatlarla ve çok daha geniş bir otel yelpazesiyle tatil yapabilecekler.

- Fiyatlarda düşüş bekliyor musunuz?

Şu anda esasında fiyatlar geçen seneden daha uygun Türkler için ve artmayacaktır da. Yerli turist ile şu andaki açığı kapatamazsınız. Bu faktörlerden bir tanesi. Yerli turiste bir avantaj var, yerli turist daha fazla, daha uzun tatili daha uygun fiyata bu sene yapabilecek. Çünkü oteller, diyelim ki, yüzde 15-20’sini ayırıyorsa yerli turiste, bu sene yüzde 25’ini ayırmak isteyecek. Daha büyük bir yelpaze açacak yerli turiste. Daha uygun fiyatı sunacak.

YURTDIŞI TALEBİ HALA YÜKSEK

- Erken rezervasyonda talep nasıl?

Yurtdışından talebin yurtiçinden olan talepten daha bile yukarıda gittiğini görüyorum. Niye bu böyle, bunun çok belirgin bir sebebi yok. Belki ötelenmiş bir talep vardır.

- Euro ve dolar yükseldi aslında...

Doğru, evet. Esasında bunun sebebini bende çok fazla bilmiyorum. Vatandaş belki de biraz bekliyor. Çünkü çok konuşuluyor, acaba otelde fiyatlar daha da aşağı düşer mi diye. Belki yurtiçinde bunun beklentisi olduğu için olabilir. Bu ne kadar gerçekleşir; siz eğer belirli büyüklükteki, markalı otellere yönelecekseniz, onların fiyatları daha fazla düşmeyecektir. Çünkü onlar zaten çok büyük pazara hitap ettikleri için, onlar daha fazla fiyat düşürmezler. Ama kenarda kıyıda bilmediğimiz küçük oteller fiyatlarını daha da fazla düşürürler.

İRAN’DA ÇOK BÜYÜK POTANSİYEL SUNUYOR

- Şimdi bir de İran pazarı açıldı. Biz İran’dan turist çekebilir miyiz?

Biz son yıllarda esasında komşularımızı keşfettik. Bunlarda bir tanesi de İran. Ben İran’ın çok daha büyük potansiyellere ulaşabileceğini tahmin ediyorum. Birçok zorluklar var. İran’da ambargo kalktıktan sonra ekonomik düzeyi artacak, daha rahat seyahat edebilme durumuna belki geçebilecekler. Ama unutmamamız gereken başka şeyler de var. İran’daki yönetim... İran hükümeti, Antalya’ya uçak gitmesine izin vermiyor. Bunun gibi problemler de var. Bunların çözülmesi gerekiyor. Turizmcilerin bu turisti buralara nasıl getirebileceğini düşünmesi gerekiyor.

- Peki deniz tatili yerine, İran’daki yeni pazar, turizm sektörlerini canlandırmamız için bir fırsat olabilir mi sizce?

İran aslında deniz tatilini çok benimsemiyor. Alternatif turizmler tabii ki çok doğru. Üzerine gitmeliyiz. Pazarlamamızı, reklamımızı oralara biraz daha kaydırmamız gerekiyor. Ama şu anda 2016 için konuşuyorsak, bunlar daha ileriki şeyler. Siz bunları yaparken 3 yıl, 5 yıl, 7 yıl sonrasını planlamanız lazım. Siz şimdi 500 bin kişiyi İran’dan getiriyorsunuz, bu 500 bin kişinin 400 bini eğer deniz, kum, güneş için geliyorsa, onu geliştirmeniz daha kolay. Tabii ki öteki tarafları araştırmak gerekiyor, tabii ki kültür turizmiyle ilgili pazarlamayı arttırmamız lazım, oraya da ağırlık vermemiz lazım.

- Peki ne yapılabilir turizm sektörü açısından? Sadece Türkiye için konuşmuyorum, Suriye meselesinden tutun Rusya meselesi, Çin meselesi. Ne yapmalı Türk turizmcisi?

Özellikle yurtdışından turist getiren Türk turizmi, kolay bir dönem geçirmiyor.  Bir sınavdan geçiyor hatta. Bazı desteklere ihtiyacı var. Dün bir otelci arkadaşımla yemek yiyordum, kendisinin İstanbul’da oteli var. İşler hakikaten çok düştüğü için oteli kiralamış durumda, otel sahibinden belirli bir dönem kira ödememe imkanı almış, fakat devlet kiranın stopajını istiyor. Bu normalde tabii ki böyle olması lazım, ama şu andaki durumda devlet bu tür konularda, vergi konularında, SGK konularında yardımcı olması gerekiyor.

- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Amerika ziyaretlerini gerçekleştirdi.  O pazarlar tanıdık pazarlar sizin için. Yorumunuz nedir?

Uzak pazarlardan turist getirmek daha zor. Komşunuzdan getirmek çok daha kolay ve ucuz. Brezilya’dan turist getireceğim dediğiniz zaman bu turistin en az bir haftasını satın almanız gerekiyor. Fiyatların 1.000-15.000 Euro ların üzerine çıkması gerekiyor. Böyle olunca daha küçük kitlelere hitap etmiş oluyorsunuz. Bu pazarlara da tabii ki ulaşmanız gerekiyor.

- Latin Amerika’ya, Afrika’ya başka paketler sunulabilir mi?

Zaten öyle şeyler yapıyoruz. Brezilya’ya gittiğinizde orada deniz satmıyorsunuz ki. Adam zaten denize girecekse Hawai’ye gidiyor. Oradaki şartlar farklı, denize girmek için Antalya’nıza gelmiyor. Oradaki paketler çok daha farklı. Orada kültür öne çıkıyor, İstanbul’u öne çıkarıyorsunuz. Paketler, programlar tamamen onların istekleri doğrultusunda oluyor. Güney Afrika’da da aynı şekilde kongre turizmiyle ilgili paketleri öne çıkarıyorsunuz. Bir de İstanbul rahat satıyor. Ancak yaşanan terör saldırıları artık o kadar çabuk yayılıyor ki bir negatif problem. Ama çabuk da unutuluyor.

TURİZM SİGORTASI NEDİR?

Mecburi sigorta dediğimiz birşey var. Bu zorunlu bir sigorta. Seyahat sigortası. Bu eğer ayıplı bir hizmet verilirse onu karşılayan bir sigorta. Biz ilk defa zorunlu sigortanın içine birçok seyahat sigortasının gereksinimlerini dahil ettik. Yani sağlık sigortasını dahil ettik. Sağlık, hırsızlık gibi bütün seyahat sigortasını içinde barındıran bir sigorta. Burada esasında kaliteyi yükseltmiş oluyoruz.

ALGI YARATMA İŞİNİ İYİ BECERİYORLAR

- Peki Fransa’da bir terör saldırısı gerçekleşti. Hatta en son hatırlarsanız Brüksel’de alarma geçmişti. Bunlar Avrupa’yı çok fazla etkiledi mi? Etkilemediyse neden Türkiye üzerinde bu kadar yoğun karalama kampanyası oluyor?

Terör Fransa’yı daha kısa süre etkiledi. Paris tekrar toparlamaya başladı. Tamamen normale dönmedi ama. Güvenli yerlerden bir tanesi aslında, her taraf asker, her taraf polis. Türkiye ile kıyaslandığı zaman, bizde maalesef özellikle çevremizde yaşadıklarımızdan dolayı, güneydoğuda yaşadığımız terörizm, bunların yankıları Avrupa’dan çok daha büyüyor, çok daha bize negatif etkiler yaratıyor. Çünkü Paris şu an tek bir vaka gibi gözüküyor. Ama Türkiye’de İstanbul olayı Ankara’dakinden çok daha büyük yankı uyandırdı.

-  Burada karalama kampanyası mı giriyor işin içine diye düşünmeden edemiyorum ben açık söyleyeyim. Var tabii ki. Yurtdışındaki acentalardan arayıp ‘aman dışarı çıkmayın’ diyorlar. Bu imajı nasıl kırarız?

Dış basının işine geliyor bu. Ülke olarak da siz, o ülkeyle artı pozitif ilişkilere sahip değilseniz, eğer o ülkenin hükümeti de çok yanınızda değilse, basın da hemen sizi çok rahat karalayabiliyor. Konuyu büyütebiliyor. Basının işi zaten büyütmek o yüzden çok rahat büyütüyor. Karalama kelimesini kullanmak istemiyorum ama büyütüyorlar.

Bir sene önce, Güney Afrika’daki tur operatörümüzün sahibiyle akşam yemeğe gittik. Eşi de geldi. Adam dedi ki ‘siz gelmeden önce ben birşeye baktım. Güney Afrika Cumhuriyeti’nde bir tane bile ebola vakası yok. Nijerya’da var. Orta Afrika’da var. Nijerya’nın buraya uzaklığı Türkiye’ den daha fazla. Türkiye daha yakın. Ama benim ülkemde turizm yüzde 50 düştü.’ Algılama her şey.

Rusya ile durum düzelir mi sizce?

İlk bu yasaklar, bu olaylar başladığında, şubat ayı gibi biter, diyordum. Yanılmışım. Gittikçe zorlaştı. Yani bir kişini ağzının, dudaklarının arasında anladığım kadarıyla, Putin’in. Onun için galiba uzayacak. Öteki türlü anlaşmak biraz daha kolaydı ama, en azından 2016 böyle geçecek herhalde.


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.