Devletle ve damatla kavga edilmez?...

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Sayın Başaran Ulusoy 16 yıldır Türsab’ı ‘’Devletle ve damatla kavga edilmez’’ ilkesi ile yönetiyor.

Turizm Aktüel Turizm Aktüel 31/12/2019 23:40
Devletle ve damatla kavga edilmez?...
NECATİ ÇALIŞKAN

Yıl içerisinde yapılan toplantılarda ve özellikle Genel kurullarda başkan bu söylemi devamlı tekrarlıyor ,salonu dolduran acenteler de büyük bir çoşkuyla başkanın bu sözlerini alkışlıyor. Bu durum karşısında görünen o ki ‘’alan razı veren razı’’ seyahat acenteliği mesleğinde herşey güllük gülistanlık. Acaba gerçekten öylemi işler tıkırındamı.?

Üyelerinin haklarını savunmayı kavga etmek olarak niteleyerek bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı ile durumu idare etmenin seyahat acenteciliği mesleğini getirdiği son noktaya bir bakalım ve yıllardır savundukları bu ilkenin ne gibi faydaları olmuş seyahat acentelik mesleği ne kadar yol almış bir görelim.

Öncelikle şunu söyleyerek başlamak istiyorum. Türsab gibi önemli kurumları yönetenlerin görevleri arasında ; üyelerinin faaliyetleriyle ilgili hertürlü haklarını savunmak, Türk Ticaret kanunu ve iş etiği uyarınca üyeleri aleyhine açıkça haksız rekabet teşkil eden faaliyetleri önlemeye çalışmak, gereken tedbirleri almak, icabında yasal yollara gitmek, onlarla kanunlar çerçevesinde mücadele etmek, üyelerinin menfaatlerini korumak ve kollamak gibi bir misyonları ve sorumlulukları vardır. Bir birliğe başkan olmanın en önemli vasfı da budur.
Böyle önemli ve büyük topluluklar  tek  yumruk olmak, işlerini savunmak ve haklarını korumak adına böyle dernek ve birlikleri  kurar ve varlıklarını demokratik bir ortamda korumaya çalışırlar.

Bu oluşumların başına getirdikleri yönetimlerden de bu görevleri kendileri adına yapmalarını beklerler. Seçtikleri yönetimlerden bu mücadelelerini fiziksel bir kavga değil fikirsel bir kavga olarak yapmalarını isterler. Türk turizminin en önemli bir kurumunu yöneten bir başkanın yıllardır kendine şiar edindiği ‘’Devletle  ve Damatla  kavga edilmez’’ söyleminin seyahat  acentelerini getirdiği son noktaya bakıldığında  anlatılmak istenilenin ne olduğunu daha iyi anlayabiliriz.  Söylendiğinde kulağa hoş gelen bu söylemin seyahat acenteleri mesleğinde yarattığı travmatik bir o kadarda dramatik durumu gözler önüne serelim bakalım kavga etmemek nelere mal olmuş bir görelim.

Öncelikle bu söylemden yola çıkacak olursak ilk başta bir damadın olması için ortada bir kızımızın olması lazım. Bu söylemdeki ‘’kız’’ kimdir önce ona  karar verelim. Söylem Türsab başkanı tarafından söylendiğine göre‘’Kız’’ herhalde ‘’Acenteler  ‘’ oluyor. Ben öyle anlıyorum.

Peki ‘’Damat’’ kim? Damat da bu duruma göre İş yaptığımız ortaklarımız. Kimler mesela?  Otelciler, Ulaşım şirketleri,Rehberler,Restoranlar, Müze ve ören yerleri, Bankacılar,Gazeteler, internet, google ve kızımızın peşinden koşan diğerleri.
İsterseniz önce kızımızdan yani seyahat acentelerinden işe başlayalım.

Kızımız saçını süpürge etmiş gece gündüz var gücüyle çalışıyor. Didiniyor çabalıyor ülkeye hem turist hemde döviz kazandırmaya çalışıyor. Nedendir bilinmez ama kızı kimse önemsemiyor. Damat her fırsatta kızı dövüyor. Bu da yetmiyor bir de damat kızı aldatıyor. Bunalan kız babadan yardım istiyor.Baba beni bu işe karıştırma ben kavga sevmem otur oturduğun yerde diyor. Kız yalnız kız çaresiz kız tek başına. Baba sessiz. Kızı korumuyor kollamıyor kanat germiyor. Çünkü baba kavga etmek istemiyor hele damatla hiç istemiyor.

İşte kızın içinde bulunduğu durumla ilgili bana anlattıkları;

•    Son 3 yılda tam 835 kız evi terk etmiş. (bakınız Türsab web sayfasına)
•    Bu senenin başında çıkartacaklarını söyledikleri  Tur Operatörleri yasas ı hala çıkmamış.
•    Bakkal bile kendi aracıyla toptancıdan aldığı malzemeleri dükkanına getirmiş ama acenteler kendi yolcusunu kendi aracıyla taşıyamamış.
•    Otelciler ihracaatcı olmuş acenteler avucunu yalamış.
•    Bankalar uçak bilet işine organizasyon firmaları toplantı işine girmiş.
•    Fırsat siteleri babalar gibi otel ve tur satışı yapıyormuş.
•    İnternette sayfa açıp türsab logosu koyan herkes kaçak faaliyet gösteriyormuş.
•    Zorunlu Sigorta poliçelerini hala yapmayan acenteler varmış.
•    Erken rezervasyon kampanyası her zaman  olduğu  gibi törenlerden önce başlamış.
Bunun gibi bir sürü sorun. Görüldüğü gibi kızın durumu ortada. Kız eziyet çekiyor zulüm görüyor.


Baba ne yapıyor.? Bir şeyler istemenin kavga etmek olduğunu zanneden baba bu durumu sadece seyrediyor. Damadın çekip silahı kızı vurmasını bekliyor.

Peki ‘’Devlet’’ ne yapıyor?

Devlet bu duruma önlem alamıyor. Çünkü baba devlete kızın durumunu anlatmıyor. Eğer anlatırsa kavga çıkar zannediyor. Baba Damada da laf söyleyemiyor onun da kızı terk etmesinden korkuyor.

Sözün özü;
Baba kavga etmem diyor, kız damattan dayak yiyor, devlet mecburen seyrediyor,  acenteler ayakta alkışlamaya devam ediyor böylece tam 16 yıl geçiyor...
Mesele bu kadar basittir...


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.