Çinli turist sayısını 10 milyona çıkarmalıyız

TÜSİAD ve İstanbul Okan Üniversitesi tarafından düzenlenen "5. Çin’i Anlamak ve Çin ile İş Yapmak Konferansı"nda Kuşak ve Yol Girişimi’nin (KYG) Türkiye ekonomisi ve ikili ticaret için sunduğu fırsatlar ele alındı.

11/12/2019 11:48
Çinli turist sayısını 10 milyona çıkarmalıyız

5. Çin’i Anlamak ve Çin ile İş Yapmak Konferansı"nda konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, Çin’in Türkiye’nin en büyük üçüncü ticaret ortağı olduğuna vurgu yaparak "24 milyar dolarlık ticaretteki dengesizliğin giderilmesi için Çin’den uzun dönemli doğrudan yatırımların artmasını, Türkiye ve Çin arasındaki ortaklıkların çoğalmasını ve daha çok Çinli turistin ülkemize gelmesini çok önemsiyoruz. Altyapı, lojistik, yenilenebilir enerji, bilgi ve iletişim teknolojileri, gıda ve turizm gibi sektörlerde büyük işbirliği potansiyeli görüyoruz” dedi.

İstanbul Okan Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Bekir Okan ise her yıl Türkiye’ye 400 bin Çinli turist geldiğini ve hedefin bunu 10 milyona çıkarmak olması gerektiğini söyledi. Okan, üniversite olarak 2009 yılında Türkiye’de ilk Çince Mütercim-Tercümanlık bölümünü kurduğunu hatırlattı. Çinli öğrencilerin ağırlıklı olarak Avrupa ülkelerine gittiğini ve 700 yabancı öğrencinin sadece dördünün Çinli olduğunu belirten Okan “Ülkemizde hala eksikliği hissedilen Çin uzmanı yetiştirmeye, Çince bilen üniversite mezunları yetiştirmeye büyük önem veriyoruz” ifadelerini kullandı.

TÜSİAD ve İstanbul Okan Üniversitesi Konfüçyüs Enstitüsü tarafından düzenlenen 5. Çin’i Anlamak ve Çin ile İş Yapmak Konferansı’nda Kuşak ve Yol Girişimi’nin (KYG) Türkiye ekonomisi ve ikili ticaret için sunduğu fırsatlara vurgu yapılırken, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski KYG strateji belgesi hazırlanması gerektiğine işaret etti. İkili ticarette en büyük potansiyel taşıyan alanlardan birinin turizm olduğu vurgulanan konferansta İstanbul Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan her yıl Türkiye’ye 400 bin Çinli turist geldiğini ve hedefin bu sayısı 10 milyona çıkarmak olması gerektiğini söyledi.

Dünya Gazetesi’nden Hilal Sarı’nın haberine göre, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ve İstanbul Okan Üniversitesi Konfüçyus Enstitüsü işbirliği ile beşincisi düzenlenen “Çin’i Anlamak ve Çin ile İş Yapmak Konferansı”nda şu anda 24 milyar dolara yaklaşan ikili ticaretteki dengesizliğin Kuşak ve Yol Girişimi’nin sağlayacağı yatırım fırsatları ve turizm sektöründeki iş birlikleriyle azaltılabileceği vurgulandı.

‘Vize konusu kilit öneme sahip’

Konuşmasını vizelerde yaşanan zorluklara dikkat çekerek sonlandıran Kaslowski “İki ülke ekonomik ilişkilerinin geliştirilmesi açısından vize konusunun kilit önem arz ettiğini belirtmek istiyorum” dedi ve Çin ile iş yapan iş dünyası temsilcileri açısından büyük zorluklar yaratan bu durumun aşılması için Türk ve Çinli yetkililer arasında daha fazla diyaloğu çok önemsediklerine vurgu yaptı.

Çin’le ticaret açığını turizm kapatacak

İstanbul Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan ise konuşmasında Çin ve Türkiye arasında siyasi ilişkiler gelişse de ekonomik alanda gerekenin çok gerisinde olunduğunu belirterek “Şu anda 24 milyar düzeyinde olan ikili ticaretin önce 50 milyar dolara sonrasında da 100 milyar dolara çıkması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Turizm sektörünün bu ticaret artışında önemli bir payı olacağına işaret eden Okan, “Her yıl Türkiye’ye 400 bin Çinli turist geliyor. Bu sayıyı 10 milyona çıkarmak hedefimiz olmalı. Bu hedefe İş Yaşamına En Yakın Üniversite olarak gereken desteği vereceğiz” diye konuştu ve İstanbul Okan Üniversitesi’nin 2009 yılında Türkiye’de ilk Çince Mütercim-Tercümanlık bölümünü kurduğunu hatırlattı. Çinli öğrencilerin ağırlıklı olarak Avrupa ülkelerine gittiğini ve 700 yabancı öğrencinin sadece dördünün Çinli olduğunu belirten Okan sözlerini şöyle sonlandırdı: “Ülkemizde hala eksikliği hissedilen Çin uzmanı yetiştirmeye, Çince bilen üniversite mezunları yetiştirmeye büyük önem veriyoruz. Konfüçyus Enstitüsüne de ev sahipliği yapıyoruz.”

Yük treni 18 günde Avrupa’ya ulaştı

Konferansın açılışında konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Selim Dursun, Kuşak ve Yol Girişimi’ne Türkiye'nin de büyük önem verdiğine dikkati çekerek, KYG’nin ayrıca stratejik bir lojistik projesi olduğunu söyledi ve Çin’den kalkan bir yük treninin Marmaray’ı da geçerek 18 günde Avrupa’ya ulaştığının müjdesini verdi. Dursun konuşmasında şunları söyledi: "Bu projenin biz de bir tarafındayız. Projenin üç güzergahından biri olan orta koridoru üzerinde bulunan Türkiye de Bakü-Tiflis-Kars (BTK) Demiryolu bağlantısı ile herhalde bu koridorun en önemli bileşenini tamamlamıştır. BTK projemiz ile Kars'tan ülkemize gelen yük trenlerini hem doğrudan Marmaray'ı kullanarak Avrupa'ya gidebilecek hem de limanlarımızdan deniz yolu taşımacılığına da bağlanabilecek durumdadır. Çin’den kalkan ilk yük treni Marmaray’ı geçerek 18 günde Avrupa’ya ulaştı.”

Dijital İpek Yolu vurgusu

Dursun, Dijital İpek Yolu Projesi'nin Çin ile ilişkilerde yeni bir kapı araladığını belirtti ve "Çin ile Türkiye arasındaki iş birliği için yeni bir kapı araladı bu oluşum. Kuşkusuz internet altyapısını güçlendirmek, uzay iş birliğini derinleştirmek, ortak teknoloji standartlarını geliştirmek ve bu yolla da Dijital İpek Yolu inşa etmek, bilgi ve iletişim teknolojileri alanında da tüm ülkelerin ortak çıkarlarına hizmet edecektir diye düşünüyorum” diye konuştu.

Turizm

Çin, Türkiye’nin turizm sektörü için önemli bir potansiyel sunan, ancak henüz bu potansiyelin yeterince değerlendirilemediği bir pazar olarak kabul ediliyor. 2018 yılında Türkiye’ye Çin pasaportu taşıyan kişiler tarafından 394 bin 109 kere giriş yapılmış. Söz konusu rakamın aynı yıl Türkiye’ye giriş yapan toplam yabancı ziyaretçiler içerisindeki payı sadece yüzde 1 düzeyinde. Türkiye, Çin’den gelen turist sayısını artırmayı, özellikle de seyahat başına 2 bin dolar harcama yapan Çinli turistleri cezbetmeyi amaçlıyor. TÜSİAD’ın düzenlediği çalıştayda sektör için sunulan politika önerileri ise şöyle:

1- Türkiye ile Çin arasındaki uçuşların frekansının artırılması için yapılan girişimlere hız kazandırılmalı.

2- Türkiye’deki turizm şirketleri ve tur operatörlerinin Çinli şirketlerle ortaklık kurmaları, işbirliklerini geliştirmeleri ve bu şekilde Çin pazarında kalıcı olmaları teşvik edilmeli.

3- Turizm sektöründe Çince bilen insan kaynağını geliştirmek amacıyla, Çince dil eğitimi veren eğitim kurumlarının teşvik edilmesi; Çince bilen kişilerin gerekli eğitimden geçirilerek kokart sahibi olmalarının sağlanması; Çin’de yaşayan Türklerin sektöre kazandırılabilmeleri için uzaktan eğitimle kokart alabilmesinin önünün açılması fayda sağlar.

4- Dil kapasitesinin yetersiz kaldığı durumlarda teknolojiden azami şekilde fayda sağlanmalı.

5- WeChat ve AliPay gibi Çinlilerin sıklıkla kullandıkları elektronik ödeme sistemlerinin Türkiye’de de yaygın bir şekilde kullanılması için gerekli mevzuat ve fiziksel altyapının sağlanması, Çinli turistlerin ülkemize yaptıkları harcamalar üzerinde doğrudan etkili olur.

6- Çinli turiste cazip gelebilecek yeni turizm paketleri ve ürünlerinin tasarlanması ve hayata geçirilmesi gerekmektedir.

7- Türkiye’nin Çinliler nezdinde tanıtımında içeriğin ve kullanılan kanalların geliştirilmesi fayda sağlayacaktır. Bu anlamda Çin’de gerçekleştirilecek uzun süreli dijital medya kampanyalarının büyük fayda sağlayabileceği düşünülüyor.

8- Çinlilerin değişen tercih ve tüketim alışkanlarını yakından takip edebilmek için Türkiye’deki üniversitelerin işletme, pazarlama vb. bölümleri Çin’deki üniversiteler ile işbirliği içerisinde projeler geliştirilebilir.

9- Turizm ürünlerinin geliştirilmesi ve pazarlanmasında daha büyük bir etki yaratılabilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı, belediyeler, tur operatörleri ve turizm şirketleri arasında eşgüdüm ve işbirliğini geliştirmeye yönelik bir platformun oluşturulması faydalı olacaktır.

10- Turizm sektöründe fiyatlandırma konusu hassas bir konu. Bu alanda Türkiye’yi kaliteli hizmetin buna mukabil ücret karşılığında sunulduğu üst düzey bir destinasyon olarak konumlandırmak önemli.

11- Çin’de gerçekleştirilen turizme yönelik fuarlara gerek ülke gerekse şirket bazında katılım bu pazarda güçlü bir konum edinebilmek için şart.

12- Çin – Türkiye arasında 3 veya 6 aylık geçici sergiler başlatılabilir. Bu sergilerle kültür, ticaret ve turizm hayatının birbiri ile yakınlaşması sağlanır.

13- İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde Çinli turiste hitap edecek lüks alışveriş imkanlarının yaratılması ve geliştirilmesi, yapılacak harcamaların daha üst seviyelere çıkartılmasını sağlar.

14- İstanbul Havalimanı aktarma amaçlı havalimanında vakit geçiren Çinliler için de daha cazip, daha fazla harcama yapabilecekleri bir mekân haline getirilmelidir. Havalimanına Çince işaret ve tabelaların yerleştirilmesinin de faydalı olacağı düşünülüyor.

15- İstanbul’da bir “Chinatown” kurulmasının avantaj ve dezavantajları değerlendirilmelidir.


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.