Doğanın cömert davrandığı, tabiat güzelliklerinin zirveye ulaştığı, ender illerimizden birisi Bolu. M.S 12.yüzyıl başlarında İmparator Hadrianus'un sevgilisi Antinoos'un doğum yeri olması nedeniyle önem kazanan yerleşim birimi; daha sonra “Hadrianapolis” olarak anılmaya başlar. Bizans döneminde yöreye gelmeye başlayan Türkmenlerce “BOLU” diye adlandırılır.

Karadeniz Bölgesi'nin, Batı Karadeniz bölümünde yer alır. Yemyeşil dağları, göğe uzanan ormanları, akarsuları, gölleri, doğal sıcak ve soğuk su kaynaklarıyla, kayak merkeziyle ülkemizin görülmeye değer bir yöresidir.

Bolu'ya ulaşmak zor değil. İki büyük metropolün ortasında oluşu nedeniyle (Ankara 170Km.-İstanbul 260Km), otoyol bağlantılarıyla, hele tünel de yapıldıktan sonra ulaşım çok rahat. Geçit vermez "Dağ Yolu" artık engel değil. Günü birlik pikniğe, doğa sporları yapmaya gelinebilir.

Bolu iklimlerin kesiştiği bir coğrafyada olmasıyla çok çeşitli flora özelliklerine sahiptir. Doğal güzellikleri her mevsim ayrı cezbeder ziyaretçilerini. Tabiat parklarının zenginliği, dinginliği, manzarası ve temiz havasıyla gözleriniz, ciğerleriniz ve hatta mideniz bayram eder. Fotoğraf çekmek, yürüyüş yapmak için hafta sonu gezginlerinin, doğaseverlerin akın ettiği bir yöremizdir.

Abant Gölü, Bolu'nun 34 km güneybatısındadır. Her mevsim turizm bakımından ideal bir dinlenme yeridir. Nadir su bitkilerinden sarı ve beyaz nilüferler göl üzerini kaplamıştır. At binme, göl çevresinde yürüyüş, fayton gezintileri ise size alternatif güzellikler sunar. Göl kıyısındaki lüks otellerde toplantılar, konaklama hizmeti en üst seviyede sunulmakta.

Kent merkezine 45 km.uzaklıktaki Yedigöller yöresi ise, Büyükgöl-Küçükgöl-Deringöl-Seringöl-Nazlıgöl-Sazlıgöl ve İncegöl adlarıyla anılır. Bu havzada bulunan göller, yüzeysel ve yeraltı akışlarıyla birbirinebağlanırlar. Her adımda size sürprizler sunarlar. Öyle ki; Pisagor ağacına bile rastlarsınız. Görüp de büyülenmemek mümkün değil!.. Konaklamak için yöreyle uyumlu "bungolov evler" var. Ahşap gani gain Bolu'da... Yöre halkınca kendine özgü ağaç evler yapılır. Hiç çivi kullanmadan ahşap malzemeler birbirine kenetlenerek tutturulur. Yaylalarında da bu tip evlerde turizme hizmet veriliyor.

Gölcük ise; adıyla müsemma, şirin mi şirin, inci tanesi gibi, bir doğa harikası! Bolu'ya 13 km. Çam, köknar ağaçlarıyla kaplı. Kışın kar altındaki halleri muhteşem! Orman Bakanlığı'na ait konaklama tesisi yöresel mimarisi, doğayla uyumu ve suya akseden görüntüsüyle, hemen her doğasevere "Kaçırma bas deklanşöre" dedirtir.

Daha irili ufaklı pek çok gölü vardır: Sülük Gölü, Sünnet Gölü, Gölcük...

Yaylaları; heybetli çam, köknar ağaçları, ufak-tefek şelaleleri, dereleri, akarsularıyla günümüz hengamesinden kaçanların sığınacağı mekanlardır.

Kış turizminin vazgeçilmezi ise Kartalkaya’dır. 28 km.uzakta, 2000 metre yükseklikte. Aralık-Nisan ayına kadar kış sporlarının mekanıdır. Toplam 30 km.uzunluğunda, 13kayak pisti ve15 teleski var. Kartalkaya'daki karın kalitesi ve yerde kalma süresi çok iyidir. Lüks konaklama tesislerine sahiptir.
Sağlık turizmi için şehir merkezine 5 km. uzaklıktaki Karacasu Beldesi'nde termal tesisler bulunmakta. Doğal kaynaklardan çıkan sıcak suları pek çok hastalığa iyi gelir. Yeraltı sularından "Akmina" ve "Çelik" maden suları Bolu'dan çıkarak ülkemizin diğer bölgelerine dağıtılır.

Bolu'dan bahsedip de yemeklerinden, aşçılarından söz etmemek tanıtımda eksik kalır. Mengen'li aşçıların mazisi taa Osmanlı padişahlarının mutfağına kadar uzanır. ATATÜRK'ümüzün aşçısı da Mengen'liydi. Büyük otellerimiz başta olmak üzere yurt dışına kadar taşmıştır ünleri. Her yıl yapılan "Mengen Aşçılar Festivali" kültür ve turizme katkı açısından önem taşımaktadır.

Bolu'nun bağrından çıkan, mutena insane, Yüksek Mimar İzzet BAYSAL, yurdunda kazandığını yine yurdunun refahı için her alanda, ama özellikle eğitim ve sağlık alanında yatırımlar yapmıştır (toplam:127 tane). Kendi adıyla anılan üniversitede binlerce öğrenci okumakta. Her yıl 11-13Mayıs "İzzet BAYSAL Şükran Günleri" olarak kutlanır. Hemen her dükkanda "Seni unutmayacağız" yazılı fotoğrafı bulunur.Tüm Boluluların gönlünü kazanmıştır. Keşke her ilimizin bir İzzet BAYSAL'ı olsa diye hayal ederim. Ülkemizin çehresi değişmez mi? Vasiyeti üzerine, kampüs içindeki anıtmezarına, çok sevdiği üniversite gençliğinin kalbine gömülmüştür.