Boğaz’daki yalılar otel oluyor

Halihazırda otele dönüştürülen 14 yalı, İstanbul turizmine hizmet ediyor. Do&Co ve Ali Ağaoğlu’nun aralarında bulunduğu bazı yatırımcıların da satın aldıkları yalıları otele dönüştürme çalışmaları hızla ilerliyor. Ekonomist dergisinden Levent Gökmenin haberine göre İstanbul’un artan cazibesi başta Ortadoğu ve Körfez ülkeleri olmak üzere dünyanın sayılı zenginlerinin iş seyahatlerini, tatillerini geçirdikleri bir kent haline gelmesini sağladı. Bu turistler İstanbul’a geldiklerinde gözlerden uzak ve bir o kadar da özel bir mekanda tatillerini geçirmek ve konaklamak arzusundalar.

İşte bu talepten yola çıkan yatırımcılar da İstanbul’un en popüler mekanı olan Boğaz hattına otel açma konusunda iştahlı davranıyorlar. Bunlardan bir kısmı da Bogaz’ın incisi olan yalıları otele çeviriyor. Şu anda Boğaz hattında 14 yalı otel faaliyet gösterirken planlama ve yapım aşamasında olan dört yalı otel daha bulunuyor. Bu hatta yer bakan yatırımcılar da hala çıkacak fırsatları kolluyor. Aslında bu hatta otel açmak sanıldığı kadar kolay değil. Öncelikle otel açmak için uygun bir yalı bulunması gerekiyor. Bulunan yalı da tarihi eser olması halinde uzun süren bir izin sürecinin ardından otele dönüştürülebiliyor. Bu nedenle böyle bir yatırımı hayata geçirmek için azimli ve kararlı olmak gerekiyor.

LES OTTOMANS ÖRNEĞİ

İstanbul’un dünyaca tanınan saray yalı oteli olan Çırağan Palace Kempinski, yerli ve yabancı yatırımcıların Boğaz hattına ilgilerini artıran en iyi örnek olarak kabul edilebilir. Yalı otel serüvenin en iyi örneklerinden birini de Les Ottomans HOtel’i kuran Ahu Kerimoğlu Aysal oluşturdu. 12 yıl süren bir çalışmanın sonunda 60 milyon dolarlık bir yatırımla Les Ottomans’ı İstanbul Boğazına kazandıran Aysal, “Les Ottomans’ı hayata geçirmek için uzun yıllar uğraş verdim ancak sonrasında ortaya çıkan ürün Türkiye’nin, İstanbul’un tanıtımı bakımından benzersiz bir eser oldu. Osmanlı modasını başlattım. Benden sonra Osmanlı temalı filmler, diziler yapıldı. Bu konsepti yurtdışına taşımak için teklifler alıyorum.Ülkeme böyle bir yapı, özel bir otel kazandırmaktan son derece mutluyum” diyor.

 MALİYETLER YÜKSEK

Aysal, bir yalı otelin yapım ve işletme milliyetlerinin yüksek olmasına karşın satış fiyatlanrun yüksekliği, düğün, davet gibi organizasyonlan sık almasıyla kârlı bir yatırım haline geldiğini söylüyor. Ancak burada dikkat çekilen bir husus da yalı otelin sadece oda satışıyla kârlı olabilmesi için oda sayısını 30 odanın üzerinde olması gerektiği. Dünyanın 46 ülkesinde turizm yatırımlarına danışmanlık hizmeti veren Servotel’in başkan yardımcısı Ayla Heyfegil, Boğaz hattının tüm turizm yatınmcılarının iştahını kabartan bir bölge olduğuna dikkat çekiyor. Yalı otel yatırımı yapanların işi kârlı hale getirebilmek için başka bir bölgede daha çok yataklı tesis açıp ortak pazarlama sistemi ile karlılığı artırma çalışmaları yaptıklarına dikkat çeken Heyfegil, “Boğaz hattında otel sahibi olmak bir prestij unsuru” dedi.

YENİ PROJELER YOLDA

Geçtiğimiz yıllarda Anadolulıisarı’ndaki Amcazade Hüseyin Paşa Yalısını ve Yeniköy’deki Carlton arazisini alarak otel yapmak için gün sayan Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, İstanbul’un en kıymetli yerlerinden biri olan Boğazda yer alan bu yalılan otele dönüştürerek herkesin yararlanabileceği hale getirmek istediğini söylüyor. Boğaz hattında yalı otel yapmayı kârlılıktan çok prestij unsuru olması bakımından istediklerini belirten Ağaoğlu. “80 milyon dolara yakın yatırım olabilir. İstanbul’un tanıtımına katkı sağlayacak, özel misafirleri ağırlayacak iki otel planlıyoruz” diyor.

İşadamı Mehmet Tatar’ın çocukları Gülşah ve Mert Tatar da iki yıl önce Tataristanbul Otelcilik’i kurarak turizm alanına yatırım yapmaya başladılar. Tataristanbul Otelcilik Yönetim Kumlu Üyesi Mert Tatar, İstanbul’un Taksim, Pera bölgesinde yaptıklan otel yatırımlarından sonra Boğaz hattında Çengelköy’de satın aldıkları Bahabey Yalısı’nı 16 milyon dolarlık yatırımla Maroon Bosphorus adıyla 12 odalı bir butik otele dönüştürmeyi planladıklarını söylüyor. yalilar2 Boğaz hattında yalı otel açmak isteyen yatırımcılardan birini de Ulukar Şirketler Grubu oluşturuyor. Grup, SuMerdum markasını yaratarak turizm sektörüne girdi. SuMerdum markasının yaratıcısı ve turizm işlerinin başında olan Selda Uluğ, 2015 yılı sonuna kadar üç yeni otel daha yapıp dört otelli SuMerdum zincirini yöneteceklerini, yeni yatırımlan için Karaköy ve Boğaz hattında yeni yerler aradıklarını belirtiyor.

YER BULMAK ZOR

İstanbul’un en pahalı hattı olan Boğaz hattında yer bulmanın oldukça güç olduğuna dikkat çeken Ayıkcan Emlak’tan Uğur Ayhan, otel yapmak üzere yatırımcılardan sık sık talepler aldıklarını ancak bu talepleri karşılamakta güçlük çektiklerini söylüyor. Ayıkcan, “Boğaz hattı İstanbul’un en değerli ve prestijli bölgesi olduğu için sık sık bu bölgede otel yapmak üzere bize gelen yatınmcılar oluyor. Bölgede bina bulma sıkıntısının yanı sıra bulunan binaların oda sayısının azlığı, çok pahalı olmaları tarihi eser statüsünde yer alanların işlemlerinin uzun sürmesi yatırımcıları zorluyor” diyor.

YALI OTEL NEDİR, KİMLER KONAKLIYOR?

Boğaz hattında denize sıfır yalıların ya da yol yalılarının otele dönüştürülmesiyle yapılan yatırıma yalı otel deniliyor. Türkiye’ye özgü olduğu varsayılan bu yatırım şekli yerli ve yabancı yatırımcıların ve turistlerin büyük ilgisini çekiyor. Yalı oteller daha çok yurtdışından gelen ve istanbul Boğazı’nın tadını çıkarmak isteyen A plus turistler tarafından tercih ediliyor. Yalı sahipleri de daha çok işadamlarından oluşuyor ve iş ilişkileriyle istanbul’a getirdikleri yabancıları kendi tesislerinde konaklatmayı istiyor.