Bodrum ve Lahmacun: Fiyat mı konuşuluyor, marka mı?

Her yaz sezonu yaklaşırken tekrar eden bir tartışma var: “Bodrum’da lahmacun 400 TL oldu!” Kimi bu fiyatları duyunca öfkeleniyor, kimi gülümsüyor, kimi ise anında caps üretmeye başlıyor.

05/08/2025 13:33
Bodrum ve Lahmacun: Fiyat mı konuşuluyor, marka mı?

Dr. Cem Kınay

Ama çoğu zaman gözden kaçan asıl konu şu: Bu tartışmalar Bodrum’a zarar mı veriyor, yoksa onu bir turizm markası haline mi getiriyor?

Lahmacun Bir Sembol: Erişilebilirliğin Sonu mu?

Lahmacun, Türkiye’de “herkesin yemeği” olarak görülür. Bu yüzden 300-400 TL’lik fiyatlar tepki çekiyor. Ancak mesele sadece bir yemeğin fiyatı değil; bu rakamlar üzerinden insanlar aslında ekonomik adalet, lüks algısı ve sosyal mesafeyi tartışıyor.

Bodrum’un Zihinlerdeki Yeri Değişiyor

Eleştiriler ne kadar yoğun olursa olsun, her sezon başında Bodrum tekrar gündeme geliyor. Bu görünürlük tesadüf değil; tam anlamıyla bir marka stratejisine dönüşmüş durumda.

Artık Bodrum, klasik bir tatil beldesi değil;

“Ulaşılması istenen, ama herkesin ulaşamadığı” bir yaşam tarzının vitrini.

Tıpkı Mykonos, Saint-Tropez ya da Capri gibi…

Her biri benzer şekilde zaman zaman yüksek fiyatlarla gündeme gelir ama asla marka değerinden kaybetmez – tam aksine, bu tartışmalar markalarını güçlendirir.

 Sosyal Medyada Viral Olan Markalaşır

“Bodrum’da lahmacun 400 TL” gibi haberler ve caps’ler, aslında milyonlarca kişiye ücretsiz reklam sunar.

Bu da klasik reklam kampanyalarının ulaşamayacağı bir etki yaratır. Çünkü insanlar markalara değil, hikâyelere ve tartışmalara dikkat kesilir.

Bodrum’un Marka Değeri Artıyor

Bodrum artık:

Yüksek gelir grubuna hitap eden,

Lüks tüketimi sembolize eden,

Sosyal medyada konuşulan,

Hem yerli hem de yabancı turist için “prestijli bir destinasyon” haline gelen bir marka.

Dolayısıyla, bu tartışmalar zarar değil; farklı kitlelere hitap eden çok katmanlı bir marka stratejisinin parçası olarak da görülebilir.

Sonuç: Lahmacun Bahane, Algı Yönetimi Şahane

Bodrum’un markalaşmasında “lahmacun krizi” bile bir rol oynuyorsa, belki de bu bir kriz değil; doğru yönetilmiş bir görünürlüktür.

Önemli olan, farklı hedef kitlelere farklı mesajlar verebilen çok yönlü bir destinasyon algısını sürdürülebilir kılmak. Sizce bu tartışmalar markaya zarar mı veriyor, yoksa marka bilinirliğini mi artırıyor?


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.