Bodrum Turizm Forumu başladı: Dünya nereye gidiyor?

Bodrum Turizm Forumu, ‘mavi ekonomi’ mottosuyla bu yıl ilk defa düzenleniyor. Akdeniz destinasyonlarından çok sayıda katılımcının bulunduğu forumda turizm-çevre, turizm-sürdürülebilirlik başta olmak üzere, sürdürülebilirlik konuları konuşuluyor.

14/10/2022 12:47
Bodrum Turizm Forumu başladı: Dünya nereye gidiyor?

Bodrum Belediyesi, Bodrum Tanıtma Vakfı, Akdeniz Turizm Vakfı ve 34. Amerikan Hastanesi The Bodrum Cup iş birliğiyle düzenlenen Bodrum Turizm Forumu, “Mavi Ekonomi” odağıyla Kempinski Hotel Barbaros Bay’da başladı. Toplantıya, Türkiye’den ve Akdeniz çanağındaki diğer destinasyonlardan çok sayıda turizmci katılıyor.

Kempinski Hotel Barbaros Bay Genel Müdürü Mehmet Ferman Doğan’ın hoş geldin konuşmasıyla başlayan forumda Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Bodrum Cup Komite Başkanı Süleyman Uysal, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ve Akdeniz Turizm Vakfı Başkanı Tony Zahra birer konuşma yaptı.

Sürdürülebilir turizme katkı sağlıyoruz

Bodrum Cup’ı 34 yıldır düzenlediklerini belirten Süleyman Uysal, ahşap botlarla başlayan yarışların uluslararası bir yelken festivaline dönüştüğünü söyledi. Dünyanın her yerinden yelkencileri ve bu alana ilgi dıyanları, içinde beş gün yarışlarında bulunduğu, 7 günlük yelken festivalinde birleştirdiklerini kaydeden Uysal, 1500 yelken ve 100 bin katılımcıya ulaşan festivalin kültürler arası etkileşime ve sürdürülebilirliğe katkı sunduğunu kaydetti.

Ahmet Aras: 3 bin 500 yıllık kültürel miras

Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ise bölgenin ortak geleceği için Akdeniz’de bir fırsatlar bölgesi yaratılması gerektiğine dikkat çekti. Bodrum Turizm Forumunun sürdürülebilir turizme katkı sunacağını ifade eden Aras “3 bin 500 yıllık kültürel mirasımızla bir kez daha dünyaya kucağımızı açıyoruz. Modern Akdeniz kimliği, kültürel çeşitliliği ve açık fikirli insalarıyla Bodrum, tatil, yatırım ve yaşam için son derece uygun bir nokta. Burası kültürel değerlerin bir araya geldiği yer” dedi.

Bodrum’u felaketlere karşı daha dayanıklı hale getirmeliyiz

İklim krizi ve çevre sorunlarının turistlerin seyahat tercihini etkilemeye başladığımı ifade eden Ahmet Aras “Bu nedenle biz de turizminimizi mavi ekonomi ekseninde geliştirmeye çalışıyoruz. Daha dirençli eko- sistemler konusunda çalışmalar yapılıyor. Turistlerle yerel halk arasındaki etkileşim geliştirilmeye çalışıyor. Yerel ekonomilerin sürdürülebilir şekilde çeşitlendirilmesi yerel kalkınmayı sağlayacak ve göçün de önüne geçecektir. Malesef Bodrum son yıllarda ciddi afetler yaşadı. Bunlardan bazıları iklim krizi nedeniyle yaşandı. Orman, yangınlar, pandemi ve ciddi sel baskınları oldu. Bu da gösteriyor ki şehrimizin felaketlere karşı daha dayanıklı hala getirmemiz gerekiyor” dedi.

Turizm yumuşak güç

Kürselleşen dünyada markalaşma ve rekabetin arttığına dikkat çeken Aras, konuşmasının devamında şu noktaların altını çizdi:

Bugünün küreselleşmiş dünyasında rekabet ve markalaşma artmakta. Farklı beklentilere cevap vercek çalışamlar yapılıyor. Bu nedenle yerel yönetimilerin şehirleri pazarlamak içn atacakları çok önemli adımlar var.

Covid-19’dan en fazla turizm etkilendi. Kürsel bir sağlık krizi olmasının ötesinde etkileri çok büyük oldu. Bodrum Turizm Forumu daha etkileşimli stratejilerin oluşturulması ve pandemi sonrası turizm politikalarının oluşturulmasında önemli rol oynayacak. Turizm yumuşak güç. Bu forumun yaptığı çalışma sektör adında yeni politikaların geliştirilmesine katkı sağlayacak.”

Osman Gürün: Muğla’nın amiral gemisi Bodrum

Forumda bir konuşma yapan Osman Gürün de turizmi etkileyen bölgesel ve küresel risklere dikkat çekti.

1948 kilometre sahili olan Muğla’nın Fethiye, Marmaris, Dalaman gibi ilçeleri olduğunu belirten Osman Gürün, bunların içinde amiral gemisinin Bodrum olduğunu belirtti.

Kürselleşen dünyada olan her şeyin diğer yerleri de etkilendiğine işaret eden Gürün, şu noktaların altını çizdi:

Dünyadan kopuk değiliz. Dünyada olup bitenlerle ilgili bütün ülkelerin etkilenemsi söz konusu. Örneğin Ukrayna önemli bir süreçten geçiyor. Eğer biz dünyada ve ülkemizde barışı ve birliği sağlayamazsak bu yapılan çalışmaların amacına ulaşması mümkün değil. Kavga ve çatışmanın olduğu yerde turizm yapmakİ buraya turisti çekmek mümkün değil. İnsanlar huzur içinde gezmek ve yeni yerleri ve kültürleri tanımak istiyor.

Değişimi yönetmek, kendi hakimiyetini kurmak isteyen güçler var

Yoksullarla zengilerin arasındaki açı giderek açılıyor ve bu sürdürülebilir değil. Bu durum turizm de olumsuz etkiliyor. Dünya değişirken bu değişimi yönetmek ve kendi hakimiyetini kurmak isteyen güçler var. Maalesef bu, dünyanın barışı ve kardeşliği için büyük bir tehlike. Turizm barış içinde, birbirimizi tanıyarak yapılacak bir şey. Bu, dünya barışını da olumlu yönde etkileyecek bir olgu. Dünyadaki mevcut güçlerle barışı değil, savaşı, ayrımcılığı ve ötekileştirmeyi yaşıyoruz. Bu çok tehlikeli. İçinde bulunduğumuz Akdeniz coğrafyası bu çatışmanın en önemli odak noktalarından birisi.

Akdeniz’de büyük bir göç dramı yaşanıyor. İnsanlar neden ışığa giden kelebekler gibi Afrika’dan Avrupa’ya gidiyor ve neden ölme rağmen durdurulamıyor. Akdeniz’deki barışı sağlamak ve burayı barış denizi haline getirmek, birbirimizi tanımak, değerlerimizi tanımak ve tanıtmak, birbirimizi daha çok sevmeyi ve anlamayı sağlamak lazım. Sadece Bodrum ve Akdeniz’i düşünüp onunla ilgili çaba sarf ederek bunu sağlamamız mümkün değil. Global’de yapmamız gereken şeyleri değerlendirmemiz gerekiyor.

“Turizm dünya barışı için çok önemli”

Ülkemiz ve dünyamız birbirine düşman, birbiri ile kavga eden, dokununca alev alan, büyük bir psikolojik bunalım içinde. Bu bizi bir yere götürmez. Turizm dünya barışı için çok önemli bir sektör. Tabi ki para kazanmak önemli ama barış varken para kazanabilirsiniz turizmde.

Turizmin gelecekte nasıl evrileceğini bilmiyoruz. Dünya öyle bier yer haline geldi ki büyük bir sis perdesi var. Turist gönderen ülkeler aynı mı olacak yoksa Çin ve Hindistan gibi ülkeler mi öne çıkacak. Çinli ve Hint turistler ne istiyor? Onlara neleri sunmalıyız? Kültür ve kırsal turizmi muhakkak geliştirmek, kıyı turizmine gösterdiğimiz önemi oralara da göstermek durumundayız.

Tony Zahra: Herkesi bir araya getirmek istiyoruz

Akdeniz Turizm Vakfı Başkanı Tony Zahra ise konuşmasında vakfın çalışmaları ve vizyonu ile ilgili bilgi verdi. Vakfın hükümeti, kamu kurumlarını ve STK’ları kapsadığını anlatan Zahra, bu bileşenlerle turizmi konuştuklarını ve sorunlara çözüm aradıklarını ifade etti. Zahra, “Bu vizyonla Akdeniz’deki herkesi bir araya getirmek istiyoruz. Akdeniz’deki herkesin ortak bir kültürü var. İnsanlar bana gelip ‘Devlet şunu, hükümet bunu yapmalı’ diyorlar... Ben de onlara şunu söylüyorum: Ülkenizin sizin için ne yapacağı değil, sizin ülkeniz için ne yapacağınızdan bahsedin.” 


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.