Bildiğiniz tatilleri unutun... Tatil anlayışı her geçen gün değişiyor

Meraklıları bitmese ve her zaman var olacak olsa da deniz-kum-güneş tatil anlayışına alternatif tatil trendleri artarak devam ediyor. Tatil anlayışı her geçen gün değişiyor!

28/05/2023 21:55
Bildiğiniz tatilleri unutun... Tatil anlayışı her geçen gün değişiyor

Meraklıları bitmese ve her zaman var olacak olsa da deniz-kum-güneş tatil anlayışına alternatif tatil trendleri artarak devam ediyor. Korku ve felaket turizmi, inanç ve mistik turizm, filmlere ilham veren yerleri ziyaretleri kapsayan sinema turizmi ve benzer ilhamla ortaya çıkan edebiyat turizmi... Tatil anlayışı her geçen gün değişiyor!

İnsanlar sadece güzellik görmek ve rahatlamak için geziyorlar sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Kimi yerler ürperti veren manzaraları, korku hikayeleri, vahşi efsaneler ve felaketlerle turistleri çekiyor. Kimileri sinemanın büyülü etkisiyle, filmlerde geçen şehirleri, sokakları görmek için... Kimileri edebiyatta geçen, roman sayfalarından tanıdıkları bölgelerle... Kimileri inanç ve mistik değerler için...

SİNEMA TURİZMİ ÇOK GÖZDE

Bazı şehirler; çoğu filmde aktörlerden, aktrislerden rol çalarak başrolü kaptı... Peki, hangi şehirler hangi filmlere ilham verdi bugüne kadar? Seyahate hazırlandığımız şu günlerde şifa niyetine rotalar...

Ah Güzel İstanbul'la kadim şehri dolaşmak

Dünyanın en gizemli şehirlerinden biri olan İstanbul, Türk sinemasının da başkenti olarak Yeşilçam ve sonrasındaki filmlerin büyük çoğunluğuna dekor oluşturdu. Adalar, hisarlar, Sultan Ahmet Camii, Ayasofya, Kapalıçarşı, Haydarpaşa, Boğaziçi ve yalıları, Beyoğlu, Topkapı Sarayı, Bizans surları, Eyüp ve Karacaahmet mezarlıkları ve daha nice güzellikleriyle yerli filmler kadar önemli yabancı filmde boy gösterdi bu şehir.

Ancak bunlar içinde İstanbul'un salt bir dekor olmaktan öteye gittikleri de vardı. 1964 yabancı yapımı Topkapı, İstanbul'un zenginliklerini tüm dünyaya gösteren bir film... Sadri Alışık ve Ayla Algan'ın oynadığı Ah Güzel İstanbul; bir İstanbul beyefendisinin hikayesi eşliğinde o dönem toplumun yozlaşmaya başlayan değerlerini hicvediyordu. Şimdilerde büyük ölçüde yok olmuş çehresiyle İstanbul'u günümüze dek yaşatmayı bildi.

Paris hep doğal platoydu

Paris'ten ilham alan ya da onu fon edinen sinema yapıtları çoktur. Gene Kelly ve Leslie Caron'un başrolde olduğu 1951 yapımı Paris'te Bir Amerikalı örneğin. Bernardo Bertolucci'nin yönettiği 1972 yapımı Marlon Brando'lu Paris'te Son Tango da izleyiciye Paris ziyafeti çektiren filmler arasında yer aldı. 2001 yapımı Amelie ise Paris'in en uçuk semtlerinden biri olan sanatla iç içe geçmiş Montmartre'ı ön plana alarak masalsı ve harika bir Paris sunuyordu seyirciye.

2006'da sinemada büyük yankı doğuran Da Vinci'nin Şifresi ise, Tom Hanks eşliğinde Paris'in en gizemli mekanlarında dolaştırıyordu. Aynı yıl Oliver Assayas'ın Seni Seviyorum Paris'i kentin ruhunu yakalamış gibi görünüyordu.

Phuket'i dünya bir filmle tanıdı

Phuket, günümüze ulaştığı itibarlı konumunu doğal güzelliklerine olduğu kadar bir James Bond filmine borçlu: Altın Tabancalı Adam. 1974'te önemli bir kısmı Phuket ve civarında çekilen film, Phuket'in doğal güzelliklerini çok geniş kitlelerin tanımasına yol açtı.

Film bu bölgelerin şöhretine katkıda bulundu. Eşsiz güzellikleriyle filmde gündeme gelen Nail Adası, filmden sonra James Bond Adası adını aldı. Filmin çekildiği bölgelerle birlikte, Müslümanların yaşadığı Panyee Adası, Budist tapınakları gibi güzergahları da kapsayan turlar yapılıyor.

Barselona sinemaya ilham verdi

İspanya'ya giden turistlerin büyük bir kısmının uğrak yeri Barselona. Her yıl 8 milyona yakın turisti ağırlayan Katalonya'nın kalbi olan şehre gelenler; La Sagrada Familia, Barselona Katedrali, Plaza De Catalunya gibi yapıları görmeden dönmüyor. Büyük mimar Gaudi'nin şehre damgasını vurduğu sıradışı yapıtlar ise bu kentin en önemli alamet-i farikaları arasında.

Göksan Göktaş imzalı habere göre; Javier Bardem, Penelope Cruz ve Scarlett Johansson'u bir araya getiren 2008 tarihli Barselona Barselona filminde şehir, oyuncuları da geçerek başrolü kapıyor. Seyircinin kentle yakınlık kurmasını sağlayan bir diğer film ise 2002 yapımı İspanyol Pansiyonu...

EDEBİYAT TURİZMİ

Edebiyat turizmi, edebiyatla bir biçimde alakalı şehirlere ya da mekanlara seyahat anlamına geliyor. Yani yazarların yaşadığı veya romanlarında anlattığı yerlere... Her zevke, her kültürel sınıfa uygun bir şekli mevcut. Başta Yunanistan ve Ege adaları olmak üzere Homeros destanlarının geçtiği yerleri gezebilir, Kafka'nın Prag'ına gidebilirsiniz.

Şairlerin izinden gidenler

Tabii bazen rotalar karışabiliyor. Mesela Da Vinci Şifresi'nin yazarı Dan Brown, doğma büyüme New Hampshire'lı. Dolayısıyla New Hampshire'a giden edebiyat gezginleri burada hem Dan Brown'ın izlerini takip ediyor, hem de Amerika'nın büyük şairi Robert Frost'un. Hatta Hotel New Hampshire gibi birçok romanı bu tuhaf atmosferli şehirde geçen John Irving'in...

Birkaç ülkeyi kapsayan edebiyat turları da var. Mesela Ernest Hemingway sevenler, Çanlar Kimin İçin Çalıyor için İspanya'ya, İhtiyar Adam ve Deniz için Küba'ya, Güneş Gene Doğar için Paris'e gidebilirler.

Dünyanın edebiyatı burada

Bu konuda ayrıntılı bilgi edinmek isteyenlere bir internet sitesi tavsiye edebiliriz. San Jose Üniversitesi'nin sitesinde Proust, Dickens, Dostoyevski; aklınıza gelen bütün ünlü yazarların doğduğu, yaşadığı, çalıştığı, öldüğü evlerin fotoğraflarını ve ayrıntılı bilgilerini bulabileceğiniz gibi, büyük romanların geçtiği yerleri de görebiliyorsunuz.

Mesela Robinson Crusoe'nun adası Tobago'da sanal tur atabiliyor, Chaucer'ın 14. yüzyılda yazdığı Canterbury Hikayeleri'nin geçtiği yerleri -hem de dönem müziği eşliğindegezebiliyorsunuz. İşin güzel yanı, burada sadece tarihi mekanlar değil, Canterbury'yi edebiyat turizminin olmazsa olmazlarından yapan tüm restoranlar, barlar, oteller, Chaucer resimleriyle bezeli objelerin satıldığı hediyelik eşya dükkanları mevcut.

Joyce'un Dublin'inden turistik bir görüntü

Dublin'deki bar turları ayrı alem... James Joyce, Samuel Beckett, Oscar Wilde gibi edebiyatçıların müdavim olduğu, arkadaşlarıyla buluşup sohbet ettiği hatta eserlerinin çoğunu mum ışığında ya da gaz lambasının titreşen alevleri altında kaleme aldığı metruk barları gezebiliyorsunuz.

Da Vinci Şifresi'nin sırları

17'nci yüzyılda inşa edilmiş olan Vilette Şatosu'nda özel Da Vinci Şifresi'nin Sırları tatilleri düzenleniyor. Kişi başı 4 Bin 500 Dolara mal olan bu tatiller, şatonun lüks odalarında beş gün beş gece kalışı, yemekleri, ulaşım giderlerini ve tur rehberliğini içeriyor. 

 

 


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.