Bakan Ersoy'la Bağlıkaya'nın arası neden açıldı?
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ve göreve geldiği andan itibaren büyük bir uyumla çalıştığı TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın arasında soğuk rüzgarlar esiyor. Beraber yola çıkan sektörün iki önemli oyuncusu, şimdi fikir ayrılıklarıyla gündemde.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ve göreve geldiği andan itibaren büyük bir uyumla çalıştığı TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın arasında soğuk rüzgarlar esiyor. Beraber yola çıkan sektörün iki önemli oyuncusu, şimdi fikir ayrılıklarıyla gündemde.
TÜRSAB’ın çıkması için sabırsızlandığı, yeni 1618 sayılı Seyahat Acentaları Birliği Yasası’nın çıkması gecikirken; AKTOB’un yemeğinde konuşan Bakan Ersoy, "TÜRSAB’ın tek başına ‘herkese danışıp gönderdim’ dediği yasanın herkese danışılıp gönderilmediğini gördük. Onunla ilgili hazırlıklarımız devam ediyor ama bu yıl çıkacak” demişti. TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, Bakan Mehmet Ersoy’a TÜRSAB TV'de katıldığı programda cevap verdi.
1618 sayılı yasa beklerken, geçtiğimiz günlerde jet hızıyla meclisten geçip yasalaşan Turizm Tanıtma Ajansı hakkında sert eleştirilerde bulunan Bağlıkaya, TÜRSAB TV'de katıldığı programda da sözünü esirgemedi.
Yasanın gerektiği kadar tartışılmadığına yönelik sözlere katılmak mümkün değil
Yasanın gerektiği kadar tartışılmadığına yönelik sözlere katılmasının mümkün olmadığını ifade eden TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, TÜRSAB'ın yasayla ilgili tüm üyelerine fikirlerini sorduğunu 40 gün süren bu öneri toplama sürecinin ardından acentaların mail ortamında düşüncelerini TÜRSAB ilettiğini belirtti. Bağlıkaya sözlerine şöyle devam etti: “Üyelerimizden gelen önerileri derledik topladık. Aynı zamanda ihtisas başkanlarımızın görüşlerini de aldık.
Bölge Temsil Kurulu Başkanlıklarımızın da görüşlerini yazılı olarak aldık. Daha sonra bu önerilerle birlikte Bakanlık bürokrasisiyle oturduk çalışmaya başladık. Ben sadece yasa için 25 defa gittim Ankara'ya. Bakanımızın da bulunduğu ve müdahil olduğu toplantılarla bir metin ortaya çıktı. Bu metnin nasıl hazırlandığını bütün Bakanlık biliyor. Her şey bittikten sonra sayın Bakanımız 30-40 üyeli yeni kurulmuş derneklerle toplantı yaptı. Buna da hiç bir itirazımız olmadı. Onlardan da ciddi bir itiraz gelmedi. Yasa 'Tartışılmadı' denmesine katılmam mümkün değil."
Bizim yeni yasamız hiç kimsenin itiraz edemeyeceği bir yasa
"Bizim yeni yasamız hiç kimsenin itiraz edemeyeceği bir yasa. Herkesin alkışlayacağı takdir edeceği bir yasa. Neden? Çünkü tüketiciyi koruyan, acentaları itibarlı hale getiren, Bakanlığın ve TÜRSAB'ın da işini kolaylaştıracak bir yasa” diyen Firuz Bağlıkaya, “Yine bayram geliyor tur iptalleriyle ilgili bir sürü olaylar, mağduriyetler yaşanıyor. Bunlardan nasıl kurtulacağız, haksız rekabeti, kaçak faaliyetleri nasıl önleyeceğiz. 1972 senesinde çıkan yasayla bunu yapmak mümkün değil.
Sayın Bakanımızın bu şekilde beyanatları da var zaten. Her yerde kendisi de söyledi. Turizm Ajansı yasası bir haftada çıktı bizim yasamız 'Birilerine daha soracağız' diye bekliyor. Sayın Bakanımız sözü bana değil sektöre verdi. Kasım'da çıkar Aralık'ta çıkar sonra çıkar. Ne zaman çıkarsa çıksın mutlaka çıkmalı. Bu yasa çıkış tarihi itibariyle Sayın Bakanımıza yakışır. Bu yasayı bir turizmcinin çıkarmış olması lazım. Doğru haliyle doğru şekliyle Sayın Bakanımızın döneminde çıkmasını ben çok arzu ederim. Bu bizim için şan olur şeref olur" diye konuştu.
Tanıtım ve pazarlama seyahat acentelerinin işi değil
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, katıldığı AKTOB toplantısında TÜRSAB'ın Turizm Tanıtım Ajansı'yla ilgili eleştirilerine de cevap vermişti. Ersoy, " 2000’li yıllara kadar turizmde tanıtım ve pazarlama seyahat acentelerinin işi, ben bunu kabul ediyorum. Ama 2000’li yıllardan sonra tanıtım ve pazarlama seyahat acentelerinin işi değil" ifadelerini kullanmıştı.
Bakan Ersoy'un bu sözlerini değerlendiren TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya, " Pazarlama ve satış seyahat acentalarının işi değilse kimin işi" diye sordu.
Ülkede huzur ve güven varsa turist gelir
"Herhangi bir otele gidip bakalım faturalarını isteyelim. Faturaların yüzde kaçı acentalara kesilmiş ne kadarı bireysel olarak kesilmiş. Satış ve pazarlamanın seyahat acentalarının işi olmadığını söylemek mümkün mü” diyen Bağlıkay”a, 20 yıl öncesinden kalan hiç bir şey yok. Bu turistler 20 yıl öncesinden gelmiyor. Ülkemize gelen 40 milyon turist bugün geliyor. Demek ki bugünün teknolojileri, teknikleri kullanıyor da geliyor.
Başkalarının tekniği, teknolojisi kullanılmıyor. Üstelik hiçbir kurumun Türkiye'nin bugün ulaştığı 40 milyon turist ve 30 milyar dolarlık turizm gelirine ülkenin huzur ve menfaati kadar katkısı yok. Ülkede huzur ve güven varsa turist gelir. Çünkü biz otel ve hizmet kalitemizle zaten bunun altyapısını yıllardır yapmış durumdayız" dedi.
Teşvik bitti, katkı payı başladı
31 Aralık 2018 tarihine kadar tur operatörlerine uçak teşviği sisteminin devam ettiğini belirten Bağlıkaya sözlerine şöyle devam etti: " Bu teşvik 31 Aralık'ta bitti aradan 7 ay geçtikten sonra Turizm Tanıtım Ajansı'na katkı payı diye vergi geldi. 7 ayda nasıl bir süreç yaşadıkta bu hale geldik.
Aslında biz böyle bir ajansın kurulması fikrine hiç bir zaman karşı olmadık. Çünkü ülkenin tanıtımı ve imaj çalışmalarının tek merkezden yapılmasının büyük önemi var. Her kafadan bir ses çıkmaması lazım. Bakanlıklar belediyeler ayrı ayrı tanıtım yaptığında savurganlıkta oluyor. Biz bu fonu savunduk.
Turizmciden değil, turistten vergi alınmalı
"Turizmcilerden ajans için vergi alan ülkeler de var. Ama o ülkelerle aramızdaki fark ne. O ülkeler tek destinasyonlu. Tek destinasyonlu ülkelerde fon ya da ajans tarzı bir takım oluşumlar var. Onun dışındaki tüm ülkeler geceleme vergisiyle böyle oluşumları kuruyor. Dubai örneği veriliyor.
Dubai tek destinasyona sahip. Türkiye'yle karşılaştırmak doğru değil. Çünkü Türkiye'nin her yeri ayrı bir destinasyon. Türkiye'de bu Ajans'ın finansman kaynağı turistlerden alınacak geceleme vergisi olmalıydı. 3, 4 ve 5 yıldız ayrı ayrı kategorilendirilmeliydi. "
Bu Ajans'ın oluşumu yanlış
"Biz bu söylediklerimizi de AK Parti ve diğer partilerin başkan vekilliklerine de yazıyla bildirdik. Derdimizi herkese anlattık. Bir yanlışlık var ortada. Bu Ajans'ın oluşumu yanlış. Ajans yönetim kurulu senede iki defa toplanacak.
Danışma Kurulu'nun senede bir defa bile toplanıp toplanamayacağı belli değil. Bakanlığın kontrolünde bir fon. Kaynağının özel sektörden toplanıp hiçbir sektör örgütünün direk içinde olmadığı böyle bir yapıyı kim kabul eder ki?"
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: