Hikayesi olan binalarda, yeni hikayeler yazacağız

Türk Otelcilik bilgi ve kalitesinin yüksek standartlara ulaştığını belirten Alser Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Serim “Avrupa’da emlak fiyatlarında yaşanan gelişmelerden Türk otelcileri istifade etmeli” dedi.

Serim yaptığı açıklamada, Avrupa’da otelcilik sektöründe düzenli büyüme gözlemlenirken, hizmet kalitesinin aynı oranda yükselmediğini ve işte tam bu noktada Türk otelcilerin Avrupa’ya örnek olabilecek bir know-how seviyesinde olduklarını, sektör özelinde gelirlerin 2018 yılında Porto’nun %10; Amsterdam, Prag ve Lizbon’un %7; Milan ve Paris’in %4; Cenevre ve Roma’nın %2; Berlin ve Londra’nın %1 büyüdüğünü belirtti.

2019'da Porto %5, Frankfurt %4 büyüyecek  

2019 yılında ise Porto’nun %5, Frankfurt’un %4 büyüyecek bir otelcilik sektörüne ev sahipliği yapacağının altını çizdi. Londra’nın Brexit gündemine rağmen büyümesini %2’ye çıkaracağını ve 2020’de ise %5’lere yaklaşabileceğine olan inancını ifade etti.

Önümüzdeki yıllarda sırasıyla Cenevre, Paris, Zürih ve Londra en pahalı oda fiyatlarına sahip şehirler olmaya devam edeceğini ifade eden Serim, “Bu şehirlerde geliştirilebilecek çok sayıda satılık eski bina var. Buralarda neler yapabileceğimizi araştırıyoruz. Alser Holding olarak yatırımcı ve ortaklarımızla birlikte Avrupa’da otel yatırımı yapmak için fırsat arıyoruz” dedi.

İstanbul'a da yatırım planlıyor 

Ali Serim, “Yatırımcılarımızla beraber İstanbul başta olmak üzere Avrupa’nın başlıca şehirlerinde anıt niteliğindeki tarihi binaların butik otellere dönüştürülmesi için arayış içindeyiz. Bugüne kadar İstanbul dahil Avrupa şehirlerinden 19 adet potansiyel binayı otel olarak geliştirmek için inceledik.

Konseptimiz, tarihin korunması, mimari anıt niteliğindeki binaların ulaşılabilir oda fiyatlarıyla otel olarak fonksiyonlandırarak yaşamasının sağlanması ve bunları yaparken de yatırımcımıza tatminkar geri dönüş olarak ifade edilebilecek kazançların orta vadede sağlanmasıdır. Diliyorum bizim öncülük edeceğimiz bu akıma ülkemizde otelcilik yatırımı konusunda deneyimi olan birçok başka grup da iştirak edecektir. Elimizdeki restorasyon ve otel işletme birikimini birleştirerek kıymetlendirmek zorundayız."

Dünya eskiye ve tarihi hikayesi olan konseptlere daha fazla değer atfediyor

"Dünya eskiye ve tarihi hikayesi olan konseptlere daha fazla değer atfedilen, seyahat eden insanların daha eğitimli ve talepkâr olduğu ve sıradanlıktan uzaklaşan bir müşteri kitlesinin trendleri belirlediği bir yere doğru gidiyor. Benim çocukluğum babam Mimar ve Mühendis Ömer Server Serim’in 1970’li yıllarda kurmuş olduğu Serim İnşaat A.Ş. tarafından restore edilen İstanbul Surları ve Beşiktaş’taki Atik Ali Paşa Sarayı’nın şantiyelerinde geçti.

Yıldız Sarayı binalarını restore etmek için kurulan Yıldız Sarayı Vakfı’nın mütevelli heyetinde olmamın ve Europa Nostra ödülüne aday gösterilmemin önemli katkıları oldu. Tarihi bina restorasyona özel bir ilgim var.  Bu sebeple eski binaların projelendirmesi için yaptığımız çalışmalardan büyük zevk alıyorum ve fark yaratacak önemine inanıyorum. Uzun seneler emlak fiyatlarının Türkiye’de fizibiliteleri olumsuz etkilemesinden kaynaklanan bir durgunluk bu alana hâkimdi ama durumun değişme imkânı belirdi.

2018'de Avrupa Otel Endüstrisinde 18,6 Milyar Euro değerinde 655 adet bina el değiştirdi

Son bir sene zarfında emlak fiyatlarının geçmiş senelere nazaran cazip olması İstanbul’a bir şans vermeye başlıyor. Avrupa’da da çok makul ve fizibiliteleri destekleyen mertebelerde fiyatlandırılmış satılık eski binalar olması şevkimizi kırbaçlıyor. 2018 yılında Avrupa’da Otel Endüstrisinde 18,6 miyar Euro değerinde 655 adet bina el değiştirdi.

2019 yılında bu sayının biraz üzerinde bir satış olması bekleniyor. Sanıyorum bu noktada bizim de ufak bir katkımız olacaktır. Diliyorum yakın gelecekte karlı ticari projelerle taşınmaz kültür varlığı olarak görülecek güzellikte binaların gelecek nesillere ayakta aktarılmasına vesile olacak ve insanlık mirasına hizmet eden yatırımlarımız olacaktır."