Atatürk Havalimanı'nın kapanması TAV'ın geleceğini nasıl etkileyecek?

İstanbul Havaalanı, bu ay tam kapasiteyle faaliyete geçti. Bu taşınmayla TAV Havalimanları Holding en önemli amiral gemisini olan Atatürk Havalimanı'nı kaybetti. Atatürk Havalimanı’nın yerini nasıl dolduracağının cevabı şirketin geleceğini de belirleyecek.

21/04/2019 19:32
Atatürk Havalimanı'nın kapanması TAV'ın geleceğini nasıl etkileyecek?

TAV, Atatürk Havalimanı'nın boşluğunu nasıl dolduracak? İlk fazı 6 Milyar Euro yatırımla tamamlanan İstanbul Havalimanı, bu ay tam kapasiteyle faaliyete geçerek, 63 yıldır Yeşilköy’ün semalarında' havalanan uçakların yeni adresi oldu. Atatürk Havlimanı ise, sessizliğe büründü. İstanbul Havalimanı’nın ekonomiye, havacılığa, lojistik ve turizm sektörlerine etkileri çokça konuşuldu. Ancak yaşanacak bu büyük değişimin bir başka yönü daha var. TAV Havalimanları Holding, en değerli varlığı ve amiral gemisi Atatürk Havalimanı'nı kaybetti. Bu durum, Borsa İstanbul’da 1,6 Milyar Dolar piyasa değeri üzerinden işlem gören TAV için yeni bir dönemin başlayacağı anlamına geliyor.

Forbes Dergisi'nden Özer Turan'ın haberine göre; TAV Havalimanı İşletmeleri, Atatürk Havalimanı’nda 2000’de dış hatları, 2004’te ise iç hatlar terminalini işletmeye başladı. Yaklaşık 19 yıldır şirketin en değerli varlığı ve en önemli gelir kaynağı oldu. 2018’de TAV Holding’in cirosunun yüzde 42’si, vergi öncesi karının (FAVÖK) ise yüzde 45’i Atatürk Havalimanı'ndan geldi. Dolayısıyla TAV için sadece işlettiği 15 limandan biri değil. Şirkete katkısı o kadar önemli ki TAV’m, ulaştığı büyüklüğü Atatürk Havalimanı’na borçlu olduğunu söylemek abartılı olmaz. Dolayısıyla bu ay amiral gemisini kaybeden TAVın bu boşluğu nasıl dolduracağı geleceğini de belirleyecek.

TAV Atatürk Havalimanı’nı iki yıl daha işletecekti

Oysa İstanbul Havaalanı yapılmamış olsaydı, TAV Atatürk Havalimanı’nı iki yıl daha işletecekti. Dolayısıyla sözleşmesi erken bitirilen TAV’ın bu durumdan oluşan zararının Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) tarafından tazmin edilmesi bekleniyor. Şirkete ödenecek tazminatın miktarı ise, henüz netleşmiş değil. TAV Havalimanları Holding CEO’su Sani Şener, şirkete ödenecek tazminatla ilgili, “2018’den bu yana yürüttüğümüz görüşmelerde bir hayli mesafe kat edildi. Gerek bizim gerekse DHMİ’nin danışmanlığını yürüten bağımsız denetim şirketleri ve DHMÎ yöneticileri ile yüz yüze pek çok verimli görüşme gerçekleştirdik” dedi.

İstanbul Havalişmanı'nın tam kapasite çalışmaya başlamasının ardından, görüşmelerin tamamlanıp nihai tazminat rakamının açıklanması bekleniyor. Ancak bu rakamın oldukça yüksek olacağını tahmin etmek zor değil. Yine de rakamın henüz netleşmemesi İstanbul Borsası’nda işlem gören şirketin piyasa değeri üzerinde önemli bir baskı yaratıyor. Vakıf Yatırım, 9 Ocak 2019 tarihli şirket raporunda İstanbul Havalimanı'nın bugünkü net değerini 513 Milyon Euro olarak hesaplıyor.

Atatürk Havalimanı kapatılmasaydı, TAV iki yılda ne kadar kar elde edecekti?

Ödenecek tazminatın bu rakamın ne kadar üstünde ya da altında kalacağı kısa vadede şirketin hisse değerini etkileyecek en önemli faktörlerden biri olarak gösteriliyor. Vakıf Yatırım, aynı raporunda eğer Atatürk Havalimanı kapatılmasaydı, TAV’ın buradan 2019’da 323 Milyon Euro, 2020’de ise, 360 Milyon Euro vergi öncesi kar edeceği tahmini yapıyor.

2019’un ilk çeyreğini dışarıda bırakırsak, TAV’ın sözleşmesi erken bitmeseydi, Atatürk Havaalanından 2019’un kalan dokuz ayında ve 2020’de elde edeceği vergi öncesi karın büyüklüğü 600 Milyon Euro’yu bulacaktı. Ancak TAV bu rakamın tamamını alsa bile uzun vadede geleceğini şekillendiren asıl önemli konu, Atatürk Havalimanı'ndan doğacak bu boşluğu nasıl dolduracağına bağlı olacak.

TAV, portföyüne yeni havaalanları katmak için daha agresif olacak

Bu noktada şirketin CEO’su Sani Şener’in TAV’ın geleceği için açıkladığı büyüme stratejisi oldukça önemli. Şener, “TAV Havalimanları’nın büyüme stratejisi üç temel sacayağı üzerine oturan oldukça net bir strateji” diyor. İlk ayağı cazip bir geri dönüş profiline sahip yatırım seçenekleri ile her zaman akıllı inorganik büyüme fırsatları oluşturuyor. Bunun meali TAV’ın Türkiye’de ve dünyada portföyüne yeni havalimanları katmak için daha agresif olacağı.

Şubat 2018’de Antalya Havalimanı'nın yüzde 49’unu, FORBES 100 üyelerinden İbrahim Çeçen’in sahibi olduğu IC İçtaş İnşaat’tan 380 Milyon Euro’ya satın alınması TAV’ın Atatürk Havalimanı'nın yerini doldurmaya yönelik attığı ilk adımdı. Antalya Havalimanı'nı portföye eklenmesiyle, TAV’ın hizmet verdiği yolcu sayısı 2018’de yüzde 31 artarak, 152 milyona ulaştı. Antalya ile birlikte gelen inorganik yolcu katkısı, Mayıs 2018’den itibaren toplam 27 milyon yolcu oldu.

Yurtiçi ve yurtdışında ilgilendiğimiz pek çok proje bulunuyor 

Antalya Havalimanı'nın bu yıl TAV’ın hizmet verdiği yolcu sayısına katkısının 32 milyona ulaşması bekleniyor. Ancak Atatürk Havalimanı’nda bu sayı yaklaşık 72 milyon yolcu olacaktı. Dolayısıyla Antalya’nın büyüklüğüne rağmen aradaki 40 milyonluk kapasite farkıyla tek başına, Atatürk Havalimanı'nın yerini doldurması mümkün değil. Bunun anlamı ise, TAV’ın havalimanı alımına devam edeceği. TAV Havalimanları Holding CEO Sani Şener de, “Yurtiçi ve yurtdışı olmak üzere ilgilendiğimiz pek çok proje bulunuyor” diyerek bunu doğruluyor.

TAV Havalimanları Holding, borsada işlem gören halka açık bir şirket olduğu için çok detaya girmese de, TAV’ın özellikle yurtdışındaki rotasıyla ilgili ipuçları veriyor: “Afrika’da ve Türk Cumhuriyetleri’nde masamızda gerek satın alma gerekse özelleştirme projeleri var, bakıyoruz. Nisan ayında gerçekleşmesi planlanan Sofya Havalimanı ihalesi yakından takip ettiğimiz projeler arasında. Bunun dışında dünya genelinde ilgilendiğimiz pek çok proje bulunuyor fakat gerek gizlilik ve gerekse henüz projelerin belirli bir olgunlaşma seviyesine ulaşmaması nedeniyle isim veremiyoruz.”

TAV’ın ana hedefi İstanbul’un karşı yakasına geçmek

Ancak müşterilerinin yatırım kararlarına yön veren aracı kurumlar bu konuda çok daha net. Buna dayanarak TAV’ın ana hedefinin İstanbul’un karşı yakasına geçerek Sabiha Gökçen’i devralmak olduğunu söylemek mümkün. Vakıf Yatırım bu konuda “Gelişen pazarlarda karlı gördüğü havalimanı işletme ihalelerini yakından takip eden şirketin, Atatürk Havalimanı’nın yerini doldurmak amacıyla önümüzdeki dönemde Sabiha Gökçen dahil potansiyel satın alma fırsatlarında daha aktif rol oynayacağım düşünüyoruz” diyor.

Bu tahmini gerçekçi kılansa TAV’ın alım iştahıyla, Sabiha Gökçen Havalimanı’nın (İSG) bütün hisselerini elinde tutan Malaysia Airports’un hisse satışı planlarının kesişmesi. 2014’te Limak Holding’in ISG’deki yüzde 40 hissesini yaklaşık 300 Milyon Euro ödeyerek devralıp havaalanının tek sahibi konumuna gelen Malaysia Airports, 2017’de bu hisseleri satmak istediğini açıklamıştı. Aradan geçen sürede bu yönde herhangi bir gelişme olmadı. Ancak Malaysia Airports’un stratejik ortak arayışında herhangi bir değişiklik olmadığı biliniyor.

2019’da TAV’ın Sabiha Gökçen’de yapacağı olası bir hisse alımı şaşırtıcı olmayacak

Dolayısıyla 2019’da TAV’ın Sabiha Gökçen’de yapacağı olası bir hisse alımı şaşırtıcı olmayacak. 2018’de Sabiha Gökçen’in yolcu sayısı 34 milyon olarak gerçekleşti. 2020’de hizmete girecek iki pistle birlikte bu sayı 40 milyon yolcuya kadar büyüyebilir. Dolayısıyla Antalya Havalimanı’nın portföyüne katan TAV, eğer Sabiha Gökçen’i de satın alırsa, Atatürk Havalimanı'nın portföy dışı kalmasından kaynaklanan 72 milyon yolculuk kaybın tamamını, yine Türkiye’den telafi etmiş olacak.

Yine de TAV’ın bununla yetinmeyeceğini de eklemek gerek. Gürcistan’da Tiflis ve Batum havalimanlarının yanısıra; Tunus, Medine ve Makedonya havalimanlarının da işleten şirketin, yurtdışında da takip ettiği havalimanları var. Sani Şener şirketin yurtdışı rotası için “Afrika ve Türk Cumhuriyetleri”ni adres gösteriyor. Vakıf Yatırım da 9 Ocak 2019’da yayımladığı şirket raporunda, “Mevcut durumda şirketin, Bulgaristan’da Sofya Havalimanı dahil yurtdışında takip ettiği 10’dan fazla havalimanı projesi olduğunu tahmin ediyoruz” dedi.

 


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.