Atatürk Havalimanı'nda gecikmeler tarih olacak...
Atatürk Havalimanı'nın tam ortasındaki 55 metre yüksekliğindeki yeni Uçuş Kontrol Kulesi yeni yılda devreye girecek. En son teknolojiye sahip Smart Projesine entegre edilen yeni kule, rötarların önüne geçecek ve yenilemelerle birlikte kapasitenin yüzde 15 artmasına katkı sağlayacak.
.gif)
İstanbul Atatürk Havalimanını gecikmeleri bu kule sayesinde tarih olacak. Güntay Şimşek, Gazete Habertürk’te çıkan yazısı şöyle: "İstanbul Atatürk Havalimanı'na 30 yıldan uzun bir süredir hizmet veren Uçuş Kontrol Kulesi, yerini yapımına Eylül 2007'de başlanan yeni kuleye teslim edecek. Yeni kule Türkiye hava sahasının tek bir merkezden idare edilmesini sağlayacak olan 'Smart Projesi' kapsamında inşa edildi. Ufak tefek eksikliklerin kaldığı yeni kulede hava trafik kontrolörlerinin kullanacağı sistemlerin son denemeleri yapılıyor.
Atatürk Havalimanı'nın yeni değişen yüzünü görmek için Başmüdür Celal Özuğur ve
Başmüdür Yardımcısı ve Slot Başkoordinatörü Olcay Kılıçoğlu'ndan yenilikleri yerinde
inceleyerek kapsamlı bilgiler aldım. Yeni kulenin tam olarak hizmete girmesiyle eski
kule yıkılacak ve elde edilen boş alana uçak park yerleri yapılacak. Böylece park
sıkıntısı çekilen havalimanına 4 uçaklık yeni park sahası kazandırılacak. Teknolojik
donanımla birlikte yaklaşık 90 milyon Euro'ya mal olan Atatürk Havalimanı'nın tam
ortasında olan yeni kule aprona, pistlere ve meydanın girişine 360 derece hakim, 55
metre yüksekliğe sahip.
Uçuş güvenliği ilk sırada...
güvenli bir şekilde inişlerine imkân sağlanacak. Tek uçaklık de-icing (buzlanmayı
önleme) hizmet alanı da, iki uçaklık kapasiteye çıkarılıyor ve çevreci meydan
çalışması çerçevesinde atıklar için tank yapılıyor.
İstanbul Atatürk Havalimanı Başmüdürü Celal Özuğur, genel havacılık terminalinin
yanına meydanın güvenliğini yüksek seviyeye çıkaracak 3 araçlık ikinci bir ilkyardım
merkezi yapılacağına, Kılıçoğlu da yeni kulenin yepyeni bir sistem ve yepyeni bir
teknolojiyle hizmete gireceğine dikkat çekerek, uçuş güvenliğiyle ilgili endişelere
mahal bırakılmayacağını ifade ettiler.
Daha önce yaklaşma ünitesinde 4 sektör varken yeni kulede 8 sektör olacağını
belirten Olcay Kılıçoğlu, "8 farklı board'dan hizmet verilecek. Her bir meydan için
bir board olacak, meydanların hem dikey hem de coğrafik olarak ayrılmaları söz
konusu olacak. Bu hem uçuş güvenliğini artıracak hem de kontrolörün saatte
karşılaşacağı trafik sayısını azaltacak.
Türk hava sahası tek merkezden yönetilecek...
Havacılık Konferansı) ve Eurocontrol (Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı) üyesi Türkiye, Avrupa'nın tek hava sahası yönetimine uygun bir hava trafik kontrolüne sahip olacak. Smart projesiyle, önceden Türk hava sahası iki parçada idare edilirken, artık tek parçadan yönetilecek. Eskiden doğu ve batı FIR'ları (Flight Information Region/Uçuş Bilgi Bölgesi) vardı. Doğu FIR'ın merkezi Ankara, batı FIR'ın merkezi İstanbul'du. Ancak bunların tamamı Türkiye FIR'ı adı altında tek hale getirilecek. İstanbul sadece yaklaşma kontrol hizmeti verecek. İstanbul kendi manevra sahası içerisinde, Atatürk, Sabiha Gökçen, Çorlu ve Yenişehir havalimanlarına yaklaşma kontrol hizmeti verecek bir ünite niteliğinde olacak.
Yaklaşma kontrol ünitesi
Atatürk Havalimanı'nın kapasitesini artırmak için yapılan yenilikler...
* Smart Projesi ile uçuş güvenliği artırılırken, Atatürk Havalimanı'nın kapasitesini yükseltmek için de farklı çalışmalar yapılıyor. Öncelikle 05/23 pisti uzatıldı, yenilendi ve 6 adet hızlı çıkış yolları yapıldı. Böylece uçakların indikten sonra pisti işgal süreleri kısaltıldı. Eskiden 55 saniye, 1 dakika pistte kalan uçaklar artık 25 saniyede pisti terk ediyor.
* 05/23'ün yenilenmesiyle Atatürk Havalimanı CAT I'den CAT III'e geçti. CAT III ile düşük görüş şartlarında uçaklar piste daha emniyetli inecek hatta uçakların görüş şartları yüzünden meydana inememeleri söz konusu olmayacak. Artık siste Atatürk
Havalimanı kapanmayacak. Uçaklar artık havaalanından dönüp farklı meydanlara inmeyecekler.
* DHMİ tarafından yaklaşma usulleriyle ilgili bir çalışma yapıldı. Daha hassas yaklaşma türleri kullanılıyor.
* Ground Surface Movement adı verilen bir yer radarı kuruldu. Aynen hava radarında
olduğu gibi uçuş emniyetini riske etmeden düşük görüş ve gece şartları dahil yerdeki
bütün aktiviteleri kontrol edecek.
* Collaborative Decision Making (CDM) adı verilen bir çalışma başlatıldı. Bu çalışma ilk önce Amerika'da ortaya çıkıyor, sonra Eurocontrol kullanmaya başlıyor. Avrupa'nın birçok ülkesinde de kullanılıyor. Çalışmayla havalimanında görevli bütün çalışanların yer alacağı bir bilgi platformu oluşturularak atıl kapasitenin önüne geçilmesi hedefleniyor. Artık Türkiye'de de problemler bilimsel verilerle çözülmeye başlanacak.
* Slotta ciddi yenilikler yapılıyor. Sistem tamamen şeffaflaşacak. Önceden havadaki
uçakların birbirlerini tutmaması söz konusuydu. Slotlarına uymayan uçaklar vardı.
Sadece inen uçakların kontrolü yapılıyordu yani indikten sonra slotlarına uyup uymadıkları kontrol ediliyordu. Artık yeni bir sisteme geçildi. Buna "monitoring"
deniyor.
izni), slot, FMP (Flow Management Position/Saha Yönetim Pozisyonu) eşleşmesiyle
uçakların kalkmadan evvel kapasiteye uygun hale gelmesi sağlanacak. Bu yolla,
havadaki ve yerdeki uçakların fazla beklemesi, yakıt yakmaları, yolcu memnuniyetsizliklerinin giderilmesi, frekans kirliliğinin azalması ve motivasyonun
fazlalaşması bekleniyor.
* Bir meydanın kapasitesini belirlerken 3 nokta ön plana çıkıyor: Bir saatte inen/kalkan uçak sayısı, park yeri kriteri ve terminalden geçen yolcu sayısı (737 uçakları baz alınarak saatte 150 yolcu olarak hesaplanmış). Atatürk Havalimanı'nın çok iyi bir terminali var, iyi hizmet veriyor ve yeterli ancak şu anda park yeri açısından bir sıkıntı yaşanıyor. Ayrıca pistlerin konumu da sıkıntıya sebep oluyor. Üç pist olmasına rağmen birbirlerini kestikleri için kapasite açısından bir darboğaz yaratıyor. Yeni yatırımlarla, belki yeni bir pistle Atatürk Havalimanı'nın darboğaz sorunu aşılabilir.
Smart Projesi nedir?
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: