Antalya Kaleiçi’nde ‘Kapı’ krizi: Tarihi oteller zor durumda
Bolu Kartalkaya’da 78 kişinin yaşamını yitirdiği Grand Kartal Otel faciası sonrası gündeme gelen yangın güvenliği tartışmaları, şimdi de Antalya'nın tarihi ve turistik merkezi Kaleiçi'nde yeni bir krizi tetikledi. İşletme sahipleri bu durumu adeta bir pinpon topuna benzeterek, “kim ne yöne vurursa oraya savruluyoruz” diyerek çaresizliklerini dile getiriyor.

Halil Öncü/ Antalya
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yerel yönetimler arasında süregelen sorumluluk karmaşası, Kaleiçi’nde faaliyet gösteren tarihi konaklama işletmelerini zorluyor. Yeni yangın yönetmeliği kapsamında işletmelere getirilen “yangına dayanıklı kapı” zorunluluğu, özellikle ahşap yapılarda faaliyet gösteren pansiyon ve butik otelcileri çıkmaza soktu.
Birçok işletmenin ruhsatının iptal edilebileceği endişesi tedirginliği artırıyor
İşletme sahipleri, kapıların belirtilen sürede değiştirilemeyeceğini ifade ederlerken, kapıların değişimi ile Kaleiçi'nin otantik yapısının da yok olacağını ifade ediyorlar. Bayram sonrasında birçok işletmenin ruhsatının iptal edilebileceği endişesi ise tedirginliği artırıyor.
Tarihi dokusuyla öne çıkan Kaleiçi, kentsel sit alanı olarak koruma altında. Ancak, bu özellik mevcut yönetmeliklerle de çatışıyor. 2007 yılında yürürlüğe giren Binaların Yangınlardan Korunması Hakkında Yönetmelik, her yapının yangına dayanıklı kapı, pencere ve yangın merdiveni gibi modern güvenlik önlemleriyle donatılmasını öngörüyor. Bu da tarihi yapıları korumaya çalışan esnaf ile kamu otoritelerini karşı karşıya getiriyor.
İşletme sahipleri bu durumu adeta bir pinpon topuna benzeterek, “kim ne yöne vurursa oraya savruluyoruz” diyerek çaresizliklerini dile getiriyor.
Özel bir yönetmelik hazırlanmasını istiyoruz
Antalya Kaleiçi Otelciler Ve Esnaflar Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Yetkil yaptığı açıklamasında, Kaleiçi bölgesi için bu konuda özel bir yönetmelik hazırlanmasını istediklerini belirterek “Öncelikle, Kaleiçi’ndeki konaklama tesislerimizin ve işletmelerimizin, daha öncesinde itfaiye raporlarını almış, iş yeri açma ve çalışma ruhsatlarını edinmiş, turizm işletme belgelerini alarak faaliyet yürütmeye hak kazanmış işletmeler olduğunu belirtmek isterim. Bolu Kartalkaya’daki yangının ardından alınan tedbirlerin güncellenmesi ve yeni düzenlemelere uyum sürecinde, bizim tescilli binaların bulunduğu bölgelerde faaliyet göstermemiz bizi ciddi bir çıkmaza sokmuştur. Yaklaşık 8 aydır derneğimiz ve üyelerimizle birlikte dile getirdiğimiz konu şudur: Can güvenliğinden asla ödün vermeden, tarihi yapılarımızın orijinalliğini koruyarak bu tür özel bölgelere özgü bir yangın yönetmeliği hazırlanmasını talep ediyoruz.” dedi.
1987 yılından bu yana Kaleiçi’nde pansiyonculuk ve otelcilik yapyoruz
Antalya Kaleiçi’nin ilk pansiyonlarından birisi olan olan Atelya Art Hotel’in sahibi Derin Kaçaroğlu da ne yapacaklarını şaşırmış durumda olduklarını belirterek, Kaleiçi’nin özel bir yönetmeliğe ihtiyacının olduğunun altını çiziyor:
"Otelimiz, 1987 yılından beri faaliyette ve Kaleiçi’nin, Antalya’nın ilk pansiyonlarından bir tanesidir. Şu anda faaliyet yürüttüğümüz konağımız, bize aile büyüklerimizden; dedemizden ve babaannemizden kalan bir bina. Dedemler burada yaşadı, burada vefat etti. Babaannem burada büyüdü. 1987 yılında da babam, Antalya’nın ilk pansiyonlarından biri olarak burasını işletmeye başladı. Son dönemde, işletmelerimizin yapısı itibarıyla, güncellenen ve uygulanması beklenen yangın yönetmeliğine uymakta bazı sıkıntılar yaşıyoruz. İtfaiye denetiminde, kapılarımızın yangına dayanıklı kapılarla değiştirilmesi ve merdivenlerin yangına dayanıklı hale getirilmesi konusu bize tebliğ edildi. Ancak binanın geri kalan kısımlarında da ahşap yapılar mevcut olduğu için, yalnızca kapıları değiştirmek veya merdivenleri güvenli hale getirmek yeterli bir önlem olmayacaktır. Bu konuda, bizce daha kapsamlı, bu binalara daha uygun özel bir yönetmelikle; can güvenliğini maksimum seviyede sağlayabilecek, daha modern, daha akılcı, günümüzün getirdiği tüm imkanlardan faydalanarak başka çözümlerin değerlendirilmesi ve uygulanması gerekmektedir. Sit alanlarında ve tescilli tarihi yapılarda, buna yönelik özel bir yönetmelikle denetim ve uygulamanın yapılması daha doğru olacaktır” dedi.
Bir yönlendirme alamıyoruz
Mart sonundan başlayarak ek süreyle Mayıs sonuna kadar bu düzenlemeleri tamamlamaları için bir süre verildiğini de belirten Kaçaroğlu, “Ancak, tescilli yapılarda, yani betonarme olmayan, ahşap yapılarımızda tam olarak ne yapacağımızı bilmiyoruz. Bu konuda ne yazık ki bir muhatap da bulamıyoruz. Tüm kurumlar, bu durumu bir şekilde çözmemiz gerektiğini söylüyor ama nasıl çözeceğimiz konusunda yol gösterme konusunda eksik kalıyorlar. İtfaiye, bizleri normal yönetmeliğe göre değerlendirip kapıları değiştirmemizi istiyor. Ancak geri kalan alanlardaki ahşaplar konusunda ne yapacağımızı söylemiyor. Belediyeler, ruhsat konusunda yetkili ve uygulayıcı konumunda. Eğer bu şartları sağlayamazsak ruhsatlarımızın askıya alınacağı bize bildirildi. Bayramdan sonra sanıyorum mühürlemeler başlayacak. Bir yandan da Anıtlar Kurulu var. Bu kurul, yapılarda yapacağımız değişiklikler konusunda yetkilidir. Ancak şimdiye kadar, bu tescilli yapılarda herhangi bir kapı değişimine izin verildiğine dair ellerinde bir veri veya bilgi olmadığını söylüyorlar. Dolayısıyla, buradan da ne şartlarda uygulama yapabileceğimize dair bir yönlendirme alamıyoruz." diye konuştu.
Antalya'nın tarihi merkezlerinden Kaleiçi’nde yaşanan yangın yönetmeliği krizi, yalnızca yerel bir sorun olmanın ötesine geçerek, Türkiye genelinde benzer tarihi bölgelerde faaliyet gösteren işletmeler için de kritik bir sınav niteliği taşıyor.
Yangına dayanıklı kapı, merdiven ve diğer güvenlik önlemleri konusunda karşılaşılan uygulama güçlükleri, özellikle tescilli ahşap yapılarda faaliyet gösteren konaklama işletmelerini zorlarken, mevzuat ile tarihi yapıların korunması arasındaki uyumsuzluk, sektör temsilcileri ve işletmecileri çıkmaza sürüklüyor.
Bu krizden çıkışın ancak tarihi yapılara özgü, esnek ama güvenliği önceleyen özel yönetmeliklerle mümkün olabileceği görülüyor.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: