Antalya’da Bir Destinasyon Yönetim Ofisi Açılırsa

Yakup Demir Yakup Demir 31/12/2019 23:40

Destinasyon tanım olarak turist toplumunun yerel toplum içinde bulunduğu coğrafi bir yer ya da bölge olarak tanımlanabilir.
 
Bir destinasyon; turizm çekicilikleri, turizm işletmeleri, yerel halk ve yerel yönetimin bütününden oluşan karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu nedenle bir destinasyon; bu karmaşık yapısı nedeniyle yönetilmesi nispeten zor bir turizm ürününü ifade etmektedir.
 
Destinasyon yönetimi; başlı başına bir uzmanlık gerektiren, ülkelerin ekonomi dinamiklerine birebir etki eden turizm gelirlerinin iyi yönetilmesinde ve girdi olarak desteklenmesi konularında önemli bir yere sahiptir. Ülkemizde henüz bir destinasyon yönetim ofisi kavramı gelişmemiş olsa da 2023 turizm stratejisi kararlarında bu konuda bazı atılımların olacağı yönündeki ipuçlarını görmek mümkün.
 
Ama yine de bahsi geçen aşağıdaki başlıklar destinasyon yönetimi kavramının bir şekilde anlaşılmaya başlanıldığı ve aslında varılmaya çalışılan amaçlarımızı gözler önüne seriyor.
 
*Turizm kentleri
*Teşvikler
*Ulusal Turizm Konseyi
*Ulaşım ve altyapı stratejisi
*Zaman ve güvenlik açısından ön plana çıkan havayolu ulaşımının geliştirilmesi
*Tanıtma faaliyetlerinde süreçlerin belirlenmesi
*Kamu-özel sektör işbirliği
*Kaliteyi “ölçülebilir” kılmak
*Eğitim ile kalitenin artırılması
*Turizm çeşitlendirilmesi stratejisi
*Turizm Gelişim Bölgelerinde Turizm Çeşitliliği ve Entegrasyonu
*Eko turizm bölgeleri
 
Yukarıdaki başlıkların hepsi ayrı ayrı irdelenmesi gereken konuları temsil ediyorlar.
 
Ancak öncelikle bir eylem planının rasyonel olarak belirlenmesi ve bu doğrultuda hareket edilmesi gerekiyor. Turizme en uzak kişiler de, turizmin içinde bir şekilde bulunanlar da ve turizmin en tepesindeki yetkililer de aslında aynı şeyi konuşuyorlar, düşünüyorlar.
 
* Turizmin ülke çapında faal olması
* Turizmin 12 ay devam eden dinamik bir sektör olması
* Farklı pazarlardan turist alabilmek
* Sürdürülebilir turizm
* Deniz-kum-güneş turizmi dışında da turist ağırlayabilmek
* Alternatif turizm çeşitleri ile kazançlı bir turizm sektörü oluşturmak
* Kültürel değerlerimizi ön plana çıkaran turizm hareketlerini gerçekleştirebilmek
 
 Tüm bu iyi niyetler herkes tarafından sıralanıyor. Bana göre hayal değiller!
 
Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olarak çalışacak bir birim oluşturulmalı. Bu birimi ister destinasyonlar yönetim kurulu olarak ister turizm gelişim birimi olarak adlandırın.
Ancak bu birimin hedefleri mevcut turizm yönetim yapısını bozmadan aksine onları da içine alan bir sistemle işleyerek turizmin yukarıdaki eksiklerini kapatmaya ve onları fırsata dönüştürmeye çalışan bir bilinçle hareket ettiğini düşünün. Bu birimin içerisinde bir “akil adamlar ekibi” kesinlikle oluşturulmalıdır. Sektörde önemli görevlerde bulunmuş, aktif olarak turizme dair birlikler de, dernekler de kurucu ekibin için de bulunmuş, akademik yönü olan kişiler bu ekibin içinde olmalı. Ve alınan tüm kararlar müşterek alınmalı.
 
Böyle bir birimin -2023 turizm stratejisi hedefleri içerisinde de bulunan- turizm kentleri oluşturarak merkez bir noktada konumlandırıldığını ancak sürekli destinasyonları gezen, kısa ve uzun vadeli planlarının realize olma durumlarını sorgulayan bir sistemde işlediğini düşünün.
 
Öyle bir birim ki hem sektörün nabzını tutuyor hem de halkın fikirlerini alarak onları da turizm hareketinin içinde görüyor hem de bağlı bulunduğu bakanlığın standartlarını birebir uyguluyor.
 
Bu birimin Antalya ofisine bir göz atalım.
 
Şüphesiz İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü kurulacak yeni birimin en büyük destekçisi olacaktır.
 
Örneğin; otel grupları,küçük ve büyük cirolu acenteler, ören yerleri yetkileri ile görüşmeler yapılacak. Esnaflar tek tek ziyaret edilecek. Kaleiçi esnafı, diğer esnaflar,taksiciler,şehir merkezindeki güvenlik güçleri ile temaslarda bulunulacak. Her bir birim özellikle sürecin ele alınışı açısından büyük önem taşımaktadır.
 
- Otelcilerle görüşecekler çünkü turistler ne bekliyorlar, ne buluyorlar bilmeleri gerekiyor.
- Acentelerle görüşecekler çünkü bir turist hangi yollarla destinasyonlara ulaşıyor bilmeleri gerekiyor.
- Esnafla görüşecekler çünkü turistin en savunmasız yüzlerini onlar görüyor. Nelerden tedirginler, nasıl tepkiler veriyorlar, turistlere dair gözlemleri neler bilmeleri gerekiyor.
- Ören yerleri müdürleri ile görüşecekler çünkü kültür turizmine önem veren turistlerin istatistiklerini bire bir gözlemleyen ve bu farklı turizm türüne ören veren turistlerle çok sık ilişki kurabiliyorlar.
Dolayısıyla bu diyalogla ilgili bilgiler için onlarla görüşmeleri gerekiyor.
 
Tabi bunca görüşme öncesi akil adamlar ekibi rasyonel hedefler doğrultusunda bir acil eylem planı hazırlamış olacaklar. Ve tüm bu görüşmelerde bu planla ilgili geri bildirimleri toplayacaklar. Dolayısıyla kısaca neler hedeflendiğini, nelerin gerçekte var olduğunu ve hedefin neresinde olduğumuzu özetle görmüş olacaklar.
 
Sektörün ve halkın neleri yaşadığını ve nelerle uğraştıklarını bilmeyi bir işletme kuralı olarak düşünmekte fayda var. Bir işletmede asıl müşteriler dış müşterilerdir. Çalışanlar ise iç müşterilerdir. Dolayısıyla Başarılı işletmelerde iç müşteriyi memnun etmek dış müşteriyi memnun etmekten önce gelir. Dolayısıyla turizmi koca bir işletme olarak algılarsan sektör emektarları daha doğrusu turisti bir şekilde kucaklayan tüm birimleri aslında birer iç müşteri gibi algılamak gerekir. Dolayısıyla kurulacak birimler öncelikle iç müşterinin hangi konularda sıkıntı yaşadığını, hangi konularda problemi olduğunu bilmeliler, tespit etmeliler.
 
1- Antalya da resort turizmi en büyük ve en önemli turizm çeşidi. Bununla ilgili kalite-fiyat dengesi ne durumda?
* Turistlerin otel dışına çıkması herkesin dileği. Esnafın ve ulaştırma araçlarının şoförlerinin iletişimleri yeterli mi?
* Havalimanı-şehir-destinasyon varış noktası arasında yeterli ve donanımlı ulaşım var mı?
 
Bunlar cevaplanması gereken belli başlı sorular.
 
2-Antalya da ki ilçeler arasında iç turizm adına bir hareketlilik var mı? Belediyeler görevlendirilerek karayolu ile iç turizm farkındalığı yaratılabilir mi?
 
3-Yazın milyonlarca turist ağırlayan bir kente gelen turist kış döneminde de kayak yapmaya gelemez mi? Bununla ilgili havayolları ile görüşmeler yapılarak özel anlaşmalı uçuş seferleri konulamaz mı?
 
4-Farklı destinasyonlar belirlenerek öncelikle öğrenci grupları ya da belli derneklerle bağlantı kurularak, aynı şekilde havayolları-kamu işbirliğiyle özel uçuşlarla farklı pazar hayalleri minimal ölçekte de olsa harekete geçirilemez mi?
 
5-Dört mevsim Antalya başlığı altında festivaller, şenlikler düzenlemez mi?
Günümüzde sosyal medya üzerinden örgütlenebilen insanlar kamu kurumlarının şehirler, ülkeler arasında diyalog kurması sonucu cesaretlendirilip Antalya ya doğru yönlendirilemez mi?
 
6-Yerel halk planlanan tüm turizm hareketlerinin içinde destinasyona ait birer obje olarak görülmemeli aksine o destinasyonun bütünleyeni olarak görülmeli. Böyle bir oluşum turizmin kollektif olarak uygulanmasını sağlamaz mı?
 
7-Tüm turizm paydaşları arasında adil bir çalışma düzeni, fiyat rekabeti, vergi standartları konusunda çalışmalar, yaptırımlar…
 
Söz konusu örnekler geliştirilerek gelen turist sayıları, destinasyona inen uçak sayıları, pazar profilleri  teker teker analiz edilir ve hedefler sağlıklı bir zeminde konumlandırılır.
 
Bana göre öncelikle Antalya bölgesindeki turizm hizmet sağlayıcılarının sorunları dinlenmeli,
Altyapı çalışmalarının yanı sıra ulaşım konusunda ciddi çözümler üretilmeli,
Turistlerle iletişim konusunda bazı önemli noktadaki kişilere eğitimler verilmeli,
Antalya ilçeleri günübirlik gezilerle gelen turistlere tanıtılmalı,
Fiyat-kalite dengesini bozmadan, iyi fiyata hizmet verilmesi sağlanmalı,
Uluslar arası organizasyonlara başvurulmalı ve öncesinde havayolu ulaşımı ile ilgili anlaşmalar yapılmalı.
Kongre alanları yaratılmalı. Kamu-özel sektör işbirliği ile oluşturulacak yeni kongre alanları ile önemli organizasyonlara ev sahipliği yapılabilir.
 
Tüm bu çözüm önerileri bence destinasyon yönetimi konusunda farkındalık oluşturabilir. Ve toplumun tüm birimlerinin katkısıyla proaktif planlamalar yapılır ve gerçekleştirilebilir diye düşünüyorum.

Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.