Alman pazarında 2017 daha iyi olacak
TÜRSAB ve DRV'nin İstanbul'da düzenlediği ortak yönetim kurulu toplantısı öncesi basınla bir araya gelen DRV Başkanı Norbert Fiebig, "Türkiye pazarında 2016 rakamlarını geçmeye çalışacağız" dedi.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) ve Alman Seyahat Birliği (DRV), Türkiye ile Almanya arasındaki turizm ilişkilerini geliştirmek amacıyla İstanbul'da ortak bir yönetim kurulu toplantısı düzenledi. Ortak yönetim kurulu toplantısı öncesi İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda basın mensuplarıyla bir araya gelen TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy ile DRV Başkanı Norbert Fiebig, gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. Toplantıya, Almanya'da faaliyet gösteren tur operatörlerinin temsilcileri de katıldı.
TÜRKİYE ALMAN PAZARINDA 3 NUMARA
DRV Başkanı Norbert Fiebig toplantıda yaptığı konuşmada, "Almanya'nın önde gelen turizm endüstrisi birliği olarak, Türk partnerlerimiz ve arkadaşlarımızla, son yaşanan zorluklarla nasıl başa çıkabileceğimiz ve Türkiye'de tatil yapılmasına daha fazla ivme kazandırmak hususunda görüşmeyi arzu etmekteyiz" dedi.
Fiebig, konuşmasında şu noktaların altını çizdi:
"Türkiye, son yıllarda Alman tatilcilerin üçüncü büyük yabancı seyahat destinasyonu haline geldi. 2015 yılında yaklaşık 5.5 milyon Alman misafir, Türkiye'ye seyahat etti. Bu yüksek hacimli pazarda Alman tur operatörleri ve seyahat acentelerinin cirosu yüzde 4 oranından fazla artış gösterdi. Dolayısıyla, Alman seyahat sağlayıcıları için Türkiye, portföylerinde önemli bir rol oynamaktadır. Bununla birlikte, bu yıl trendlerde tersine bir değişim oldu. Hedef ülke olan Türkiye, Mısır ve Tunus, Alman pazarında yüzde 40 ila yüzde 60 arasında değer kaybetti. Doğu Akdeniz'deki tatil yerleri, bir önceki yılda Alman seyahat acentelerinin toplam cirosunun dörtte birinden fazlasını oluştursa da, bu seyahatteki payları mevcut seyahat yılı boyunca yalnızca yüzde 20'dir."
ALMANYA, TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ BİR KAYNAK PAZAR
Almanya'nın Türkiye için en önemli kaynak pazarlarından biri olduğunu vurgulayan Fiebig, 2015 yılında en önemlisi kaynak pazar olduğunu hatırlattı. Fiebig sözlerini şöyle sürdürdü: "Yıllarca derin ve önemli bir işbirliğimiz oldu. Bu aynı zamanda TÜRSAB ile DRV arasındaki güvenilir, hatta dostça bir ilişki tarafından çok net bir şekilde yansıtılmaktadır. Bu sene DRV Heyeti ile ikinci kez Türkiye'ye geliyorum.
Ancak TÜRSAB ile DRV arasındaki yakın ilişki, Türk ve Alman turizm profesyonelleri ve bir bütün olarak turizm endüstrisi arasındaki ilişkileri de karakterize ediyor. Her iki taraf da yıllarca son derece başarılı bir şekilde iş birliği yapmış ve Türkiye'de rakipsiz bir fiyat ile tatil-performans oranı ile mükemmel bir ürün geliştirmiştir.
ALMAN TATİLCİ İÇİN TÜRKİYE'NİN ALTERNATİFİ YOK
Ülke, çok iyi bir turizm altyapısına sahip ve yaygın olan her şey dahil teklifleri ile özellikle aileler için son derece cazip. Aileler için bu kadar tatmin edici fiyat-performans oranı ile değerlendirilebilecek dünyada neredeyse hiç alternatif destinasyon bulunmuyor. Türkiye ve Almanya bu olumlu gelişmeyi tam tersine çevirmek için değil, aksine bunu devam ettirecek ortak çıkarlara sahip olmalıdır.
2016 HEPİMİZ İÇİN HAYAL KIRIKLIĞI OLDU
Son yılların sürekli artan rezervasyon sayılarının ardından, 2016 turizm yılı hepimiz için acı bir hayal kırıklığı oldu. Rezervasyon sayılarında yüzde 40 oranına varan düşüşler her iki taraf için çok üzücü. Uzun yıllardır ilk kez, düşüş, Alman tur operatörlerinin ve seyahat acentelerinin ciro kayıtlarında Türkiye, Tunus ve Mısır için önemli negatif izler bırakıyor. 2016 yılında sektördeki cirolarda tek haneli düşüşü kabul etmek zorunda kaldık. Turizmin katma değere büyük oranda katkıda bulunduğu Türkiye'de, bu gelişme daha da dramatik.
TERÖR VE GÜNCEL SİYASET TÜRKİYE'YE TALEBİ DÜŞÜRDÜ
Müşterilerimizin birçoğu henüz yılın başında İstanbul'da yaşanan korkunç terör saldırılarından kısa bir süre sonra seyahat planlarını güvenlik sebebiyle yeniden düşünmek zorunda kaldı. Avrupa'daki birçok korkunç terörist saldırısı sonrasında müşteriler giderek daha fazla fark ettik: Yüzde 100 güvenlik hiçbir yerde yok. Türkiye'yi güvensiz bir ülke olarak tanımlamak ne kadar doğru? Bununla birlikte, müşteriler artık gidecekleri destinasyondaki güncel siyasi ve etik normların kendileri açısından kişisel olarak kabul edilebilir olup olmadığına da bakarak destinasyon seçimlerini yapıyor.
Müşteri davranışındaki bu değişiklik çok ciddiye alınmalıdır. Gerçek şu ki, Alman medyası, özellikle de darbe teşebbüsünden sonra pek çok müşteride Türkiye'deki durumun daha da kötüleştiği izlenimi bıraktı. İşimizi eski gücüyle geri almak istiyorsak bu izlenim acilen düzeltilmelidir.
2017'Yİ TÜRKİYE VE ÇEVRE ÜLKELER BELİRLEYECEK
2016 yılında Almanya pazarında önemli bir gerileme yaşandı. Ancak 2017 yılında, 2016 yılı rakamlarını aşacağımıza inanıyorum. Ancak bu, Türkiye ve çevre ülkelerde ne gibi gelişmeler yaşanacağına da bağlı... Ben olumlu düşünmek istiyorum, çünkü daha önce de belirttiğim gibi Türkiye Alman seyahatçiler için çok önemli ve dünyada neredeyse alternatifi yok. Hedefimiz en yakın zamanda en yüksek rakamlara ulaştığımız 2014 seviyelerini yakalamak."
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: