AFRODİT’LE ÜNLENEN ANTİK KENT: KNİDOS

Adil Çulhaoğlu Adil Çulhaoğlu 31/12/2019 23:40
Antik dönemde Afrodit’in turist akınına uğrattığı Knidos, bugün de yerli yabancı ziyaretçilerin akınına uğramaya devam ediyor.

Heykeltıraş Praxiteles (M.Ö. 365) iki; biri giyinik diğeri çıplak olan Afrodit (denizcilere yol gösteren tanrıça)heykeli yapmış. Afrodit heykeli almak için önce Kos (İstanköy) halkı daha sonra da  Knidos’lular heykeltıraşa başvururlar. Kos’luların tercihi giyinik olan Afrodit heykeli yönünde olunca, Knidos’lulara  çıplak olanı kalır. Zamanla daha ünlü olanı Knidos’luların Afrodit  heykeli olur. Hatta Bytynia Kralı Nikomades Knidosluların borçlarına karşılık Afrodit heykelini almayı önerir. Knidoslular kabul etmez. İşte Knidos bugün ziyaret ettiğinizde teras şeklinde iki yamaca yaslanmış çeşitli yapı kalıntıları arasında tepeden; Akdeniz ve Ege’yi gören noktada Afrodit Tapınağı kendini belli eder. Hala akıbeti bilinmeyen Afrodit heykeli tapınakta yoktur, ama gezinizde oraya çıktığınızda ihtişamı hissedersiniz.

Biraz tarih dersek; Datça Yarımadasında ilk yerleşimin Orta Tunç Çağı M.Ö 3500-3000 yılına ait olduğu buluntulardan ortaya çıkmıştır.
M.Ö 6 - 7 yüzyılda yarımadadaki 40-50 arası yerleşim yerinde 70-120 bin kişinin yaşadığı söyleniyor.

Knidosluların şarap ve zeytinyağı  başta olmak üzere çeşitli ürünler ihraç ediyorlarmış. Yeni Zelenda’ da bile Knidos menşeli anforalar bulunmuştur.70’e yakın anfora atölyelerinde anfora imal edip satmışlardır. Eskiden Mısır ve Atina arasında ticaret gemileri Doğu Akdeniz’i dolaşarak kıyı seyri yaparmış. Knidos’dan diğer adalara geçiş yaparak Atina’ya ulaşmışlar. Bu nedenle Datça Yarımadası coğrafi açıdan önem arz eden bir konuma sahip olmuştur.
M.Ö 546’da Pers saldırısında adanın en dar noktası olan  Balıkaşıran’da ki 800 m genişliği var, Knidoslular  kanal açarak Perslileri önlemek istemişlerdir. Ancak işçiler sıçrayan kayalardan yara bere içinde kalmışlar. Bunun üzerine Kainlere gitmişler, onlar da; “ Zeus isteseydi ülkenizi ada yapardı, siz de yapmayınız” der ve  bunun üzerine Knidoslular vazgeçerek Perslileri karşılarlar.
Knidos’u gezerken saati ve mevsimleri gösteren güneş saatini görmeden geçmeyin. Dünyanın 7 harikasından birini İskenderiye Fenerini yapan mimar Sostrates Knidosludur. Knidos İlk Hristiyanlık döneminde piskoposluk olmuş. Kiliselerin döşemelerinde kullanılan taşların üzerindeki yazıtlar eski ağıtları içeriyor.

 Knidos’taki buluntular ve tarih yazarlarının günümüze ulaştırdığı bilgilere göre ilk tıp okullarından birinin varlığı ortaya çıkıyor. Kos(İstanköy) adasındaki Hippokrates tıp okulunun ciddi bir rakibi olarak kabul edilen Knidos tıp okulu doktorlarından Ktesias’ın ünlü Pers Kralı Artakserses’i tedavi ettiğini antik kaynaklar günümüze aktarır.
Bugünkü Palamutbükü eski adıyla Triopuim’da her 4 yılda bir dor festivali düzenlenirmiş. Müzik, spor yarışmaları, at yarışları yapılır ve yarışmacılar kazandıkları ödülü Tropian Apollon tapınağına bağışlarmış. Bu festivaldeki yarışmalara 6 Dor şehri katılırmış. Halikarnaslı Agasikles kazandığı ödülü beraberinde evine götürünce, şehir birlikten ihraç edilmiş.

Strabon’a göre M.Ö 360 yılında Knidos, bugünkü Burgaz’dan Tekir Burnuna taşınmış; Kap Krio (Deveboynu) adası ile ana karayı bir kanalla birleştirerek biri ticari diğeri askeri olmak üzere iki liman yapmışlar. Her türlü hava koşulunda ticari tekneler ile savaş gemileri bir limandan diğer limana geçerek yollarına devam edebilmişler. Bu özelliği ile doğu batı arasındaki ticaret rotasında en önemli liman olmuş.

Dağ yamacında teras şeklinde yer alan  alanda ;Stoa, Odeon, 5000 kişilik tiyatrosu, Tiyatro, Su kanalları, kilise, Akropolis, Mermerli cadde, karşısındaki yamaçta ise yamaç evleri ziyaretçileri tarihe götürecek yapıtlar…

Güney Ege’de Datça yarımadasındaki Datça ilçesine 29 Km. uzaklıktaki Knidos Ören yerine karayoluyla ulaşılabiliyor. Ayrıca Datça Limanından kalkan günübirlik tur tekneleri ile Knidos ‘a denizden de gitmek mümkün.





Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.