Abdullah Çil’den otel yatırımcılarına uyarı: Kirli çamaşırlarınızla hatırlanırsınız

Abdullah Çil'in konuyla ilgili yazısı şöyle: 

Değerli otel yatırımcıları,

35 yılı aşkın süredir endüstriyel tesislerin, özellikle de çamaşırhanelerin kurulumu ve optimizasyonu süreçlerinde yüzlerce projenin içinde yer almış bir uzman olarak, size bir sır vereyim mi? Türkiye'deki otel yatırımcılarının çoğu, işin en kritik noktalarından birini, yani çamaşırhaneyi, adeta bir "üvey evlat" muamelesi yapıyor.

Otel dediğin devasa bir organizma, ama ne hikmetse bu organizmanın kalbi ve akciğerleri olan çamaşırhane, hep en sona, en kısıtlı bütçeyle, "ne olursa olsun" zihniyetiyle itiliyor. İşte bu, benim yıllardır içimi cız ettiren, sahada defalarca şahit olduğum büyük bir yanılgı.

Çamaşırhane: Otelin "Arka Bahçesi" Değil, Atan Kalbi ve Beyni!

Dışarıdan bakıldığında, çamaşırhane belki de otelin en "sıkıcı" köşesidir. O parıltılı lobiler, sonsuzluk havuzları, gurme restoranlar kadar ilgi çekmez. Ama işin aslına bakarsanız, misafirinizin otele adım attığı andan itibaren hissettiği hijyen ve konfor, işte o "sıkıcı" çamaşırhanede filizlenir. Bembeyaz, mis gibi kokan çarşaflar, puf puf havlular… Bunlar bir otelin imza kalitesi değil mi? Eğer çamaşırhane aksıyorsa, bilin ki tüm otelin düzeni, misafir memnuniyeti, hatta otelin itibarı yerle bir olur.

 Müşterinin yeme, içme ve eğlencenin sonunda odasında doğrudan temas ettiği tekstillerinizin hijyenik yıkanmış olması, ona sunacağınız en önemli, en temel hizmettir. Bu hijyen zincirinin vazgeçilmez bir diğer halkası ise otel personelinin üniformalarıdır. Tertemiz, ütülü ve bakımlı üniformalar, otelinizin profesyonel imajını pekiştirir ve misafirde güven uyandırır. Bu yüzden, bu kritik departmana yapılan yatırım, sadece bir maliyet değil, bir güven sözleşmesidir.

Peki, Bu Kadar Hayati Bir Departman Neden Hep "Son Dakikada” Akla Gelir?

Yılların getirdiği tecrübe, bu acı gerçeğin perde arkasını fısıldıyor:

•  "Gösterişli Alanlara Öncelik" Yanılgısı: Yatırımcılar, haklı olarak, otelin "görünen" yüzüne, yani pazarlaması kolay, misafir çekici alanlara odaklanır. Lobi şık olsun, oda manzaralı olsun, restoran Michelin yıldızlı olsun… Peki ya misafirin en özel anlarını geçirdiği yatağındaki çarşafın temizliği ya da ona hizmet eden personelin üniformasının parlaklığı? İşte o, maalesef bütçe listesinde gerilere düşer. "Nasıl olsa bir şekilde hallederiz" düşüncesi, otelcilik sektörünün en büyük yanılgılarından biridir.

•   Mühendislikten Kaçış: Çamaşırhane, sadece makine alıp koymaktan ibaret değil; su arıtma, buhar sistemleri, enerji geri kazanımı, atık su yönetimi… Hepsi titizlikle hesaplanması gereken mühendislik harikalarıdır. Ancak ne yazık ki, çoğu projede bu karmaşık süreçler ya es geçilir ya da "hızlıca" halledilir. Sonuç mu? Dar, yetersiz altyapılı, sürekli arıza veren, personeli bezdiren bir çamaşırhane.

• Alan Kısıtlaması Kurbanı: Özellikle şehir otellerinde, arsa kıymetlidir. Çamaşırhane gibi geniş alana ihtiyaç duyan bir departman için yer ayırmak, mimari planlamada "lüks" görülür. Sonuç: Daracık, havasız bodrum katlarına sıkıştırılmış, personelin bile doğru düzgün hareket edemediği, verimsiz bir çalışma ortamı. Akıl sır erdiremiyorum bazen!

Kendi Bünyenizdeki Çamaşırhanenin Sağladığı Fark: Bir Uzman Gözüyle Değerlendirme

Şüphesiz, dışarıdan çamaşır hizmeti almanın da kendi içinde bazı avantajları vardır; örneğin, ilk yatırım maliyetinden kaçınmak veya operasyonel yükü başka bir firmaya devretmek gibi. Ancak bu yazımızda vurgulamak istediğim temel nokta, otel bünyesinde kurulan çamaşırhanelerin stratejik önemidir.

• Maksimum Kontrol ve Tutarlı Kalite: Kendi çamaşırhanenizde, yıkama programlarından kimyasal dozajlarına, ütüleme sıcaklıklarından kalite kontrol süreçlerine kadar her aşamayı kendi otelinizin standartlarına göre yönetirsiniz. Bu hem misafir çarşaflarınızın hem de personel üniformalarınızın her zaman aynı yüksek hijyen ve temizlik kalitesini sunmasını sağlar. Dışarıdan hizmet aldığınızda, elbette fiyata göre farklı kalitelerde hizmet bulabilirsiniz, ancak bu kadar detaylı ve anlık bir kontrolünüz olmaz.

• Tekstil Ömrünün Uzaması ve Maliyet Tasarrufu: Doğru ekipman, doğru kimyasallar ve doğru yıkama yöntemleri kullanıldığında, tekstil ürünlerinizin ömrü önemli ölçüde uzar. Kendi bünyenizdeki uzman bir ekip, otelinizin tekstiline ve üniformalarına en uygun bakımı sağlayarak, gereksiz ve sık yapılan yenileme maliyetlerinin önüne geçer. Dış hizmet alımında, hizmet sağlayıcının önceliği kendi verimliliği olduğu için, bu hassasiyet her zaman beklentilerinizi karşılamayabilir.

• Operasyonel Esneklik ve Acil Durumda Hızlı Çözüm: Otelcilikte beklenmedik durumlar, yoğunluk dalgalanmaları kaçınılmazdır. Yüksek doluluk dönemlerinde veya ani ihtiyaçlarda, kendi çamaşırhaneniz size anında müdahale etme ve operasyonları aksatmadan sürdürme esnekliği sunar. Personelinizin acil bir üniforma ihtiyacı mı oldu? Misafirin çarşafı değişmeli mi? Bünyenizdeki çamaşırhane, bu durumlarda size hızlı ve etkili çözümler sunar. Dış hizmet alımında ise, hizmet sağlayıcının programına veya kapasitesine bağlı kalmak zorunda kalırsınız, ki bu da misafir memnuniyeti ve operasyonel akış açısından risk oluşturabilir.

• Personel Memnuniyeti ve İş Güvenliği: Kendi bünyenizde, modern ekipmanlarla donatılmış, ergonomik ve sağlıklı bir çalışma ortamı sunabilirsiniz. Bu, çamaşırhane ekibinizin verimliliğini artırırken, iş kazası riskini azaltır ve personel devir hızını düşürür. Mutlu ve güvende hisseden personel, otelinizin genel başarısına doğrudan katkıda bulunur.

Bir Uzmandan Son Söz: "Önce Temel, Sonra Makyaj!"

Yatırımcı dostlarım, 35 yıldır bu işin mutfağındayım ve size yürekten bir tavsiyem var: Otel yatırımında çamaşırhane, hiçbir zaman "son dakikaya” bırakılacak bir kalem değildir. Projeye başlarken, mimari planlama aşamasında, bu kritik departman için yeterli alanı ve bütçeyi mutlaka ayırın. İşin ehli uzmanlarla çalışın, detaylı kapasite analizleri yaptırın, enerji ve su verimliliğini merkeze alan çözümler talep edin.

Çamaşırhaneniz, otelinizin görünmeyen ama en güçlü kahramanıdır. Orayı ihmal etmek, tıpkı binanın temelini sağlam atmadan üzerine fiyakalı bir köşk inşa etmeye benzer. Temel sağlam olmadıkça, o köşkün ayakta kalması mümkün mü? Önce temel sağlam olsun, sonra makyajı yapın. Bu, sadece bugününüzü değil, otelinizin geleceğini de garanti altına alacaktır.

Unutmayın, "otel temizliği" denildiğinde ilk akla gelen, yatağınızdaki çarşafın o ferah kokusu ve bembeyaz duruşu; bununla birlikte size hizmet eden personelin pırıl pırıl üniformasıdır. Eğer bu alanda gerekli yatırımı yapmazsanız, misafirlerinizin hafızasında otelinizin adı, ne yazık ki "kirli çamaşırlarıyla" anılabilir. Ve bu, hiçbir otelcinin istemeyeceği bir miras olur.