2015’i Anlamak!

Türk Turizmi için her sene olduğu gibi birileri yine tahminlerde bulunur, yine rakamlarla Türkiye’nin dünya sıralamasındaki yeri hakkında öngörüler açıklanır ve sonuç olarak umut ya da umutsuzluğa yönelik bir süreç yıl boyunca devam eder.

Prof. Dr. Volkan Altıntaş Prof. Dr. Volkan Altıntaş 31/12/2019 23:40
2015’i Anlamak!

Dr. Volkan Altıntaş

Bu sürecin nabzı ise yurtiçi ve yurtdışındaki fuarlar yanında, basın aracılığıyla turizme yön verenler tarafından zaman zaman paylaşılır. Bu şekilde yine bir yılın sonuna gelindiğinde umudunu kaybetmiş olanların çoğunlukla umutlu oldukları, umutlu olanların ise umutsuzluğa dönen bir beklenti ile yeni bir yıla hazırlandıkları görülür. Bu bir döngüdür ve kabullenilmiş bir turizm gelişiminin farklı bir açıklamasıdır.

2015 yılı bu döngüden farklı mı değil mi? Çok iyi hatırlıyorum bu soruyu yine her yıl için sorup farklı yanıtlar bulma çabasının pek işe yaramadığını. Bu döngü dışında turizm gelişimini ne şekilde açıklamalıyız? Ekonomik göstergeler? Güvenlik riski? Gıda terörü? İmaj?... Tüm bu soruların yanıtı üzerinde ayrı ayrı yapılacak her değerlendirme aslında içinde bulunduğumuz yıla ait detayları verecektir. Bunu geçmişe yönelik tecrübeler, duygular ve iç dinamiklerle birleştirdiğimizde ise yine yukarıdaki realitenin parçası olan bu döngüde kendimizi bulmamız kaçınılmazdır.

Neden turizmde öngörüde bulunabilmek bu kadar zorun cevabı ise kolay. İnsan faktörünü bir kenara bırakarak yapılacak her açıklama ya da beklenti büyük sapmaların meydana gelmesine neden olabilmektedir. Bu açıdan bakıldığında ülkemiz turizm gelişimi konusunda yorumlarda bulunanların genellikle ekonomi temelli açıklamalarının yetersiz kaldığı görülmektedir. Örneğin bir sosyoloğun turizmdeki gelişmeleri değerlendirerek bir öngörüde bulunması çok karşılaşılır bir durum değildir. Benzer şekilde psikologların insanların seyahat tercihleri konusunda ortaya koydukları davranışlar üzerine açıklamalarıyla turizm gelişimi açıklandığına çok sık rastladınız mı? Turizm eğitimi verilirken birçok bilim dalının turizmle ilişkisi açıklanırken ekonominin birincisi sırada olması ve davranış bilimlerinin daha zayıf açıklamalarla ilişkinin açıklanmasının da tesadüfi olmadığını düşünmekteyim.

Turizmi anlamak hayatı da anlamak desek yanılır mıyız bilemiyorum ama insanı tanıdıkça ortaya konan öngörülerin daha yerinde olacağı bir gerçek. Yıllardır rakamlarla boğuşup, sıralamalarla övünmeye çalıştığımız turizm gerçeğinin artık insan merkezli, davranışsal ve öznel olduğunu bir kez daha hatırlatmakta fayda var. Dünyadaki tüm ekonomik dalgalanmalar, terör, savaşlar, göç konuları da benzer şekilde insanı odaktan uzaklaştırdığında ortaya çıkan gerçeklerdir. Turizmi etkilediğini düşündüğümüz bu konuların temelinde ise yine insanın ihmal edilip, ötelendiği görülmelidir.

Benim 2015 için turizmden beklentim ise biraz farklı. Umudum insanların ne istediğini rahatça ifade edebildiği, herkesin barış içinde yaşadığı, mutlu yaşamın sırlarını keşfe çıktığı, huzurlu, birbirine saygılı, sevgi ile birbirine yaklaşan, yardımsever, umut dolu ve neşeli bir yıl dileğinin turizm olgusunda da kendini bulması. Gerisi ise teferruat..

2015 yılı sonunda insana ait her güzel beklentimizin gerçekleşmesi dileğiyle.

 


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.