Yalnızlık Turizm ve Dijitalizm

Metropol kentlerinin yarattığı hızlı yaşam, değişen sosyoekonomik koşullar, âdeta insanı kendine mahkum etti.

Adil Çulhaoğlu Adil Çulhaoğlu 01/02/2018 17:39
Yalnızlık Turizm ve Dijitalizm

Dijitalizmin sonucu olarak, yalnız yaşayan insanların sayısının da hızla arttığı, hatta İngiltere’de Yalnızlık ile mücadele edilmesi için Bakanlık kurulduğunu öğrendiğimiz şu günlerde, tatile çıkarak, yalnızlık duygusundan bir süre uzaklaşmak isteyen insanları, konaklama tesislerinde dijitalizmin yarattığı insansızlaşma ve robotlaşmanın getirdiği başka yalnızlık bekliyor gibi…

Yalnızlıkla Mücadele Bakanlığı

Turizmin özellikle ikinci dünya harbi sonrasında Avrupa’da oluşan ortamın dostluğa dönüşmesine katkı sağlayacak beklentilerle desteklendiğini biliyoruz. Milliyetçilik yanında savaş koşullarının da etkisi ile rastladığımız Almanın Fransızca, Fransız’ın Almanca konuşmaması gibi alışkanlıkların kalktığı bir dönemde İngiltere’de “Yalnızlıkla Mücadele” edecek bir Bakanlık kurulmuş olduğunu, basın yayın organlarında çıkan haberlerde görünce, yıllar önce Almanya’nın Münih şehrinde görev yaptığım zamanlarda, Münih ve Avrupa’nın büyük kentlerinde yaşayanların yarıdan fazlasının yalnız yaşadığı yolunda çıkan haberleri hatırladım.

O zamanlar, tatile çıkarak nasıl yalnızlıklarından uzaklaştıklarını, kaldıkları otelin personeli ve diğer tatilcilerle kurdukları ilişkiler ile gezilerde tanıştıkları insanları, geçirdikleri farklı ortamları yansıtan anılarla dönüp, çevrelerine aktarmanın ötesinde, bir sonraki tatilin planlamasını yapıyorlardı. Bilgisayar ve internetin yeni yeni hayatımıza girmeye başladığı yıllardı ve tatilcilerin kartpostal satın almak ve göndermek üzere sırada bekledikleri yıllardı o yıllar.

O tarihlere araçlara yapıştırılan “GAST IN BAYERN” (Bavyera’da Konuğumuzdur) çıkartmaları ise Avrupa konuk severliğin simgesi olarak değerlendirilmişti.

2000’li yıllardan itibaren hızla gelişen bilgisayar ve internet, bankacılık sektöründe nakit paranın yerini para kart ya da kredi kartlarının almasını sağlamış, ödemeler bu kartlarla yapılmaya, turizm sektöründe de, otellere girişler, konaklama, yeme içme giderlerinin kartlarla yapılmasıyla, otelde karşılaşılan personel sayısının azaldığı görülmeye başlanmıştı.

Özellikle de otoban kenarları otelleri ile şehir otellerinde kart okutularak kahvaltı tabağı, yiyecek içecek çeşitleri alınıp, kartla toplam ödeme yapıldıktan sonra çıkış yapılabiliyordu; zorlama bir gülümsemeyle de olsa, ‘Hoş Geldiniz’, “Güle Güle”, “Yine Bekleriz” diyen bir görevli vardı.

Bilgisayarların küçülüp ceplerimize girmesiyle, sosyal medya olgusu ortaya çıkmış, insanlar arası etkileşim birkaç saniyede kurulur hale gelmiş, online yaşam her alana yayılmış, yalnızlaşma iyice artmış, bir sürpriz de tatillerini geçirecekleri konaklama tesislerinde uygulamaya konulan dijital imkanlar, tatilcilerin daha az personelle karşılaşmaları, bir süreliğine de olsa yalnızlıklarından kurtulma hayallerini yok edecek gibi görünüyor.

Seyahat acenteleri yerine, rezervasyon siteleri kanalıyla tatil rezervasyonlarının, kalacak odalara kadar yapılabiliyor, rezervasyon kodunun okutulmasıyla odalara kadar çıkıp her ihtiyacın akıllı telefon yardımıyla karşılanabiliyor. Konaklama tesisleri, çıkışta ödemenin akıllı telefona gelen faturanın online ödeme yapıldıktan sonra çıkış yapılabildiği hale gelmiş bulunuyor. Personel ile ilişki WhatsApp yoluyla da kurulabiliyor. Öncelikle iş seyahatlerinde tercih edilen uluslararası zincirlerin şehir otellerinde dijitalleşmenin yayınlaştığı uzmanlarca belirtiliyor. “Mutfağımız Bu Saatte Kapandı” sözünü duyurmamak için yüzlerce menüyü hazırlayabilecek robot aşçıların otellerde çalıştırılmaya başlandığı yolunda haberlere de rastlamak mümkün. Sektörde yaygınlaşan dijitalleşme için gösterilen gerekçe ise rekabet olarak gösteriliyor.

Özellikle yurtdışı tatilde facebook ve sosyal medya bağlantısında kalmak, iletişimde sürekliliği sağlamak için ödenen telefon faturalarının yüksekliği ya da düşüklüğünün, tatilcilerin destinasyon seçimlerinde büyük rol oynayan etmenlerin başında gelmeye başladığı yapılan araştırmalarda ortaya çıkıyor.

Tatilden bir kartpostal göndermek için kuyrukta beklemenin yerini, cep telefonlarıyla çekilen selfilerin aldığı günümüzde, zoraki gülümsemeyle, ’hoş geldiniz, güle güle’ sesini bile duyamayacağımız, sadece mekanik “Yine Bekleriz” ‘sesiyle yetinmek zorunda kalacağımız günler uzak değil gibi görünüyor.


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.