Turizmcinin yeni hedefi 125 milyon emekli

55 yaş üstüne gelmiş 125 milyon Avrupalı emekli, turizm yatırımcısının da radarına girdi. Yıllık 300 Milyar Dolar gelir bırakan bu kitle için, özel altyapı yatırımı gerekiyor

31/12/2019 23:40
Turizmcinin yeni hedefi 125 milyon emekli

Tarihinin en zor yıllarından birini geride bırakan turizm sektörü, 2017'ye güçlü hazırlıklar yaparken, yaşadığı sıkıntılı süreçten de kendine yeni bir yol haritası çıkardı. Sektörün en büyük sorunlarından biri olan arz-talep arasındaki dengesizlik ve son dönemde belli şehirlerde artan yatak arzı, sektörü hem daha planlı yatırım yapmaya hem de turizmi çeşitlendirme fikrine itti. Deniz-kum-güneş üçlüsüne sıkışıp kalan Türk turizm sektöründe, alternatif yatırım fikirleri de öne çıkmaya başladı. Bunlar arasında yer alan ve 3'üncü yaş turizmi olarak ifade edilen, emekliliklere yönelik yatırımlar sektör oyuncularının araştırmaları arasına girdi.

Betül Alakent imzalı habere göre, Avrupa'da 55 yaş üstü 125 milyon insanın yaşadığını belirten Dünya Sağlık Turizm Konseyi Başkanı Emin Çakmak, bu kitlenin turizme yıllık 300 Milyar Dolarlık gelir bıraktığını söyledi. Çakmak, "Avrupa'da hava soğuk olduğu için 55 yaş üstü olanlar özellikle çetin geçen kış aylarında daha ılıman iklime sahip olan ülkelere gidip 3 ila 6 ay arasında konaklıyor. Ekim ila mart ayları arasında tatil yapmayı tercih eden bu kesim daha çok İspanya, İtalya, Yunanistan son dönemde de Tayland, Filipinler gibi Uzakdoğu ülkelerini tercih ediyor.

Özellikle İskandinav ülkelerinde hükümet çetin geçen kış aylarında yaşlıları devlet desteğiyle başka ülkelere gönderiyor" dedi. Norveç hükümetinin yılda 850 bin vatandaşını başka ülkelere gönderdiğine dikkat çeken Çakmak, bu kişiler için aylık kişi başına 3 bin doların üzerinde harcama yatığını ifade etti. Çakmak, "Bu demek ki sadece Norveç hükümeti ayda 2.5 milyar dolar, yılda ise 30 Milyar Dolar harcama yapıyor. Sağlık harcamaları ilave edilirse bu rakam aylık 16 katına kadar çıkabiliyor" diye konuştu.

TURİZM 12 AYA YAYILABİLİR

Bu kitlenin hem bıraktığı yüksek gelir hem de sıkıntılı sezonu canlandırması açısından sektör için büyük önem teşkil ettiğini ifade eden Çakmak, "Bizim özellikle sahil hattındaki tesislerimiz dünyanın birçok ülkesinden hem hizmet hem de kalite bakımından çok üst seviyelerde. Bu tesislerimizin birçoğu ekim ve mart aylarında kapalı. Eğer bu kitleye tesislerimizi pazarlayabilirsek turizmi 12 aya yayabiliriz" diye konuştu. Bu kitlenin tatilde alıştığı lokasyonları tercih ettiğine dikkat çeken Çakmak, "Türkiye'de uzun süreli konaklayanlar, ülkemizi tanıma fırsatı yakalarsa mevcutta yürütülen algı operasyonlarını da kırabiliriz. Dolayısıyla kriz dönemlerini de daha rahat aşarız" dedi.

TERMAL KENTLER YAPMALIYIZ

Türkiye'nin henüz bu kitleye yönelik özel bir yatırımının olmadığını aktaran Çakmak, "Oysa ülkemiz bu kitle için adeta bir cennet. Türkiye'de deniz kum güneşin yanı sıra birçok şehrinde şifalı sular bulunuyor. Ancak altyapısı ve sosyal donatısıyla termal kent diyebileceğimiz bir şehrimiz yok. Şu anda markalaşmaya giden sadece iki şehrimiz var: Afyon ve Denizli. Ancak Kütahya, Uşak, Eskişehir üçlemesi eşsiz bir termal lokasyon. Buraya ciddi bir altyapı yatırımı, sosyal donatı alanları, termal hastane ve oteller yapılırsa bu üçlü çok iyi pazarlanabilir.

Türkiye'nin Avrupalı'ya sağlık alanında pazarlanabilmesi için en az 20 tane termal kentin altyapısı ve sosyal donatılarıyla inşa edilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı. Avrupalı turistin termal için Karlov Vary, Çek Cumhuriyeti, Macaristan gibi yerleri tercih ettiğini aktaran Çakmak, bu ülkelerde kişi başı aylık 5 Bin Dolara kadar gelir bıraktığına dikkat çekti. Turizm yatırımı planlayan sektör oyuncularının alternatif turizme yönelmesi gerektiğini vurgulayan Çakmak, 125 milyon emekli Avrupalının sadece yüzde 2'sini çekmeyi başarırsak yıllık 15 Milyar Dolar ilave gelir elde edebiliriz" dedi.

 


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.